yi öldüren ilaçtır. Antibiyotikler topraktaki mikroorganizmalar-
dan doğal olarak üretilebileceği gibi laboratuvarlarda kimyasal
yollarla yapay olarak da üretilmektedir.
Ancak günümüzde, konu ile ilgili mevcut “tablo” endişe verici olmaya
başlamıştır. Şöyle ki, Dünya, beklenen yaşam süresindeki artış ve sağlı-
ğın geliştirilmesinde anahtar rol oynamış olan enfeksiyon hastalıkları-
nı tedavi etmedeki gücünü koruyamaz ise, 21.yüzyılda bu güne dek
olan gelişmeler gerileyecek, hatta tersine dönebilecektir. Çünkü
Dünya genelinde ve Türkiye dahil pek çok ülkenin bir gerçeği
olan “antibiyotiklerin gereksiz ya da bilinçsiz kullanımı”, bilimin
insanlığa kazandırmış olduğu bu gücün kaybedilmesine yol
açacaktır. Ne yazık ki dünyamızda bu güç kaybı süreci baş-
lamıştır. Gereksiz, yanlış, uygunsuz antibiyotik kullanımı,
halk sağlığının önemli bir sorundur.
Dünya Sağlık Örgütü 18 Kasım gününü “Antibiyotik
Farkındalık Günü” olarak belirlemiş ve çeşitli etkinlik-
lerle akılcı antibiyotik kullanımının önemine dikkat
çekmektedir. . Dünya sağlık Örgütünün verdiği bil-
gilere göre, tüm Dünya’da kullanılan antibiyotikle-
rin yarısından fazlası uygun olmayan şekilde reçete
edilmekte, satılmakta ya da kullanılmaktadır.
Hastalığa yol açan mikroorganizmaları bakteri,
virüs ve mantar olarak tanımlarız. Antibiyotikler
sadece bakterilerin yol açtığı hastalıkların tedavi-
sinde kullanılır ise etkili olur. Virüslerin yol açtığı
grip, soğuk algınlığı, bronşit, zatüre ve diğer üst
solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde et-
kisiz olduklarından antibiyotik kullanılmamalıdır.
Uygun tanılı hastalıkların tedavisi veya profilaksi
dediğimiz koruyucu yaklaşımında antibiyotikleri
kullanmalıyız. Aksi taktirde antibiyotik direncine
yol açarız.
Antibiyotik direnci, bakterilerin o grup antibiyoti-
ğin varlığına rağmen üreyebilmesi ve enfeksiyon
yapabilmesi ve daha sonra antibiyotiğe ihtiyaç
duyulduğunda artık o antibiyotik o bakteriye karşı
işe yaramaz hale gelmesidir. Bu durum, yalnızca
antibiyotiği uygun olmayan biçimde kullanan
kişi açısından değil, sonradan yapısı değişerek
dirençli hale gelen bakteriye yakalanma riski
olan herkes için tehlike oluşturmaktadır.
34




