Akupunktur Latince iki kelimeden (acus: iğne ve puncture: batırma) oluşur. Akupunktur uygulaması milattan önceki zamanlarda kullanılmasına rağmen, günümüz de yeniden keşfedildi. Son zamanlarda akupunktur tedavi metodunun popülaritesi gittikçe artmaktadır. Bu metot birçok hastalığın tedavisinde sıklıkla ve etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Akupunktur uygulaması akupunktur noktalarına akupunktur iğnelerini batırılmasıyla, bu iğnelere elektriksel uyarı verilmesiyle veya laser uygulanılarak yapılan tedavi metodudur.
Akupunktur Noktaları
Akupunktur noktaları,vücut üzerinde diğer noktalardan farklı özelliklere sahiptir. Bu özellikler yapısal, elektriksel ve sıcaklık bakımından akupunktur noktası olmayan yerlerden farklıdır. Akupunktur noktalarının uyarılmasıyla plazmada ve merkezi sinir sisteminde düzeyi yükselen beta endorfin, enkefalin ve serotonin gibi sinir iletici maddeler vücut eczanesinden salınarak tedavi edici etkiyi oluşturur. Akupunktur iğnesinin, noktaya girmesiyle meydana gelen mikrotravmaya vücut tamir et emri verir. Tamir et emriyle birlikte vücut bir yandan mikrotravmayı, diğer yandan problemli kısımları tamir etmektedir.
Akupunktur Tedavi Yöntemi
Akupunktur tedavi metodu, kas ve eklemlerde ağrıyla seyreden fibromyozit ve osteoarthrit; yüzde ağrı ile seyreden trigeminal nevralji; operasyon sonrası ağrı; baş ağrısı; anksiyete, panik atak ve depreyon gibi psikolojik durum değişikliklerinde; stres kontrolünde; sigara ve alkol bağımlılığı tedavilerinde; obezite gibi metabolik hastalıklarda ya tek başına ya da diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanarak, çeşitli derecelerde iyileşmelere neden olduğu gözlenmiştir.
Obezite
Obezite, vücutta aşırı yağ depolanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bir enerji dengesi sorunudur. Vücutta yağ oranının artışı, enerji alınması ve enerji harcanması arasındaki dengesizlikten kaynaklanır. Obezite günümüzün en sık görülen sağlık problemlerinden biridir. Bütün dünyada çocuk ve erişkinlerde obezite sıklığı giderek arttığı bilinmekte olup, çağımızda özellikle endüstrileşmiş ülkelerde görülmektedir. Endüstrileşmiş ülkelerde obezite oranının yüksek olmasında, yüksek kalorili besinlerin fazla miktarda alınmasının ve fiziksel aktivitenin azalmasının rolü olduğu düşünülmektedir. Günümüz de gıdaların raf ömrünü uzatmak için katılan katkı maddelerinden başlamak üzere, gıdaların işlenme tarzı, lezzetini artırmak için yapılan işlemler ve benzerleri kilo almayı direk ve dolaylı olarak etkilemektedir.
Şişmanlık tedavisinin genel prensipleri kilo kaybının sağlanması ve kilo kaybından sonra vücut ağırlığının korunmasıyla ilgili olarak başta eğitim olmak üzere birçok tedbirin alınmasıdır. Obezite tedavisinde, öncelikli olarak vücut ağırlığının yaklaşık % 10’u azaltılmaya çalışılır.
Şişmanlık tedavisi, diyet uygulamasını, fiziksel aktivitenin düzenlenmesini, davranış tedavisini, farmakoterapiyi, cerrahi yaklaşımı, hipnoterapi, akupunktur uygulamasını veya bu yöntemlerin birlikte kullanılmasını kapsamaktadır.
Şişmanlık tedavisinde ilk önce muayenede, bu kadar kilo alınmasına neden olacak metabolik bozukluğun olup olmadığına bakılması önemlidir. Eğer metabolik bir problem var ise bu problemin mutlaka çözüme kavuşturulması gereklidir. Bu problemin çözülmesinden sonra akupunktur veya diğer tedavi metotlarına geçilmelidir
Şişmanlıkta Akupunktur Tedavisi
Uygulamada özellikle vücut ve kulak akupunktur uygulamaları etkilidir. Şişmanlık tedavisinde diyet ve egzersiz uygulamalarının kilo kaybına neden olurken, iştahın baskılanmasına etkisi bulunmamaktadır.
Akupunktur uygulamasının en önemli etkisinden az bir besin alınmasıyla tokluk hissinin oluşması, metabolizmanın ve barsak hareketlerinin düzenlenmesi, yağların yakılması, psikolojik durum değişmesiyle birlikte yemek yemede artışın engellenmesi gibi etkiler görülmektedir
Akupunktur Uygulamasıyla Aynı Zamanda,
Beyin hipotamustaki iştah merkezini baskılayarak, az bir besin alınmasıyla tokluk hissi meydana gelir. Akupunktur uygulaması metabolik faaliyetlerin düzenlenmesinde rol oynamaktadır. Bu uygulamayla plazmada ve merkezi sinir sisteminde düzeyi yükselen beta endorfin yağların parçalanmasını sağlar. Şişmanlık problemiyle boğuşan kişilerde aynı zamanda başta kabızlık olmak üzere birçok sindirim sistemi problemi görülmektedir. Akupunktur uygulamasının barsak hareketlerinin düzenlenmesi, bu açıdan önemlidir. Bu uygulama psikolojik durum değişmesinde özellikle anksiyete, panik atak ve depresyon tedavisinde de etkilidir. Şişmanlık yakınmasıyla birlikte psikolojik durum değişmesi oldukça sık olarak görülmektedir. Bu nedenle psikolojik durum değişmesine bağlı kontrolsüz yemek yeme isteği azalmaktadır. Şişmanlık tedavisinde sadece egzesiz programı ve diet ile kilo kaybı sağlanamıyorsa, bu uygulamaların yanına akupunktur ilave edilmesi faydalı olur.
Tedavi Sonrası Korunma
Bu konu en az tedavi kadar önemlidir. Çünkü birçok tedavi olan kişiden hep aynı sözleri duyuyoruz, diyorlar ki “ tedavi olup kilo veriyoruz, fakat kısa zamanda yeniden kilo alıyoruz”. Bu durumun engellenmesi için, daha tedaviye başlarken kişilere “Sağlıklı Beslenme” eğitimi vermemiz gerekmektedir. Bu eğitimle birlikte tedavi olan kişiler anlatılan beslenme tarzını yaşam şekli haline getirmeleri gerekmektedir. Akupunktur uygulamasının bitmesinden sonra bu eğitimde verilen dersler uygulanarak tekrar kilo alınması engellenebilir. Yapılan çalışmaların ışığında şişmanlıkta akupunktur tedavisi tek başına veya diet ve egzesiz tedavisiyle birlikte kullanılınca etkili bir tedavi metodu olduğu görülmüştür.