Sağlık Rehberi

Vajinal Doğum


Doğum eylemi, bir mucizeye tanıklık edilen eşsiz bir deneyimdir. Doğum eylemi iki şekilde gerçekleşir. Bunlar vajinal doğum ya da sezaryen ile doğumdur. Sezaryen; anne ve/veya bebekle ilgili bir problemin varlığında doğumun bir an önce gerçekleşmesi için başvurulan acil bir yöntemdir. Vajinal doğum ise koşulların uygun olduğu her fırsatta tercih edilmesi gereken, mümkün olduğunca müdahale edilmeden yapılan doğal doğum şeklidir. Vajinal doğumun hem anne hem de bebek için birçok avantajları bulunmaktadır. Anne kendi isteğiyle sezaryeni seçtiğinde vajinal doğumun avantajlarından da vazgeçmiş olur. Vajinal doğumun anne için avantajlarını şu şekilde özetleyebiliriz:
•    Doğal bir doğumda annenin bedeni ve bebek ne yapacaklarını bildikleri mükemmel bir çalışma içindedir, bu fizyolojik bir süreçtir. Böylece annenin karşılaştığı zorluklar en aza indirilmektedir.
•    Normal doğumda plasenta, kan pıhtıları ve bebekten kalan tüm artıklar çok daha kolay temizlenir.
•    Normal doğum annenin anatomisine daha uygundur, anne vücudu için çok daha az travmatiktir. Annenin iyileşmesi ve hastanede kalış süresi daha kısadır. 
•    Normal doğum yapan annelerin ağrıları sezaryenle doğurmuş olanlara göre doğum sonrası hızlıca azalır ve kesilir.
•    Anne normal doğum sonrası birkaç saat içinde günlük aktivitelerine başlayabilir, istediği her şeyi hemen yiyebilir, bebeğini emzirebilir rahatlıkla dolaşabilir
•    Doğum sonrası iyileşme süreci ve normal yaşama başlama süresi daha kısa olduğu için normal doğum daha ekonomiktir.
•    Normal doğum yapan anneler daha hızlı doğal yaşantısına dönerek doğum kilolarından daha hızlı kurtulur.
•    Normal doğum yapan anneler sezaryenle doğum yapan annelere göre; operasyon sonrası oluşan enfeksiyon, kanama, kabızlık, yara izi, anestezik maddenin artık etkisi gibi sorunlarla karşı karşıya kalmaz.
•    Anne ve bebek arasındaki yakın temas ve duygusal bağ normal doğumda çok daha erken kurulur.
•    Anne büyük bir olayı başarmanın hissi ile anne olmanın coşkusunu daha yoğun yaşayabilir. Buna bağlı olarak doğum sonrası depresyonlar normal doğum yapmış annelerde daha az görülmektedir. 
•    Yapılan araştırmalar birçok kadının ağrı çekmelerine rağmen bir sonraki doğumda yine normal doğumu tercih edeceklerini belirttiklerini göstermiştir. Bazı kadınlar için doğum sırasında kontrolün ellerinde olması hissi, ağrı ile baş etmelerine yardımcı olmaktadır.

Normal doğumun bebek için avantajları da kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Bunlardan birkaçı ise;
•    Normal doğan bebekler hayata daha kolay adapte olur.
•    Anne karnında su içinde yüzen bebeğin akciğerleri su ile doludur. Normal doğum esnasında sıkışıp büzülen bebeğin akciğerleri içindeki sıvıyı dışarı atarak soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olur. Buna bağlı olarak normal doğan bebeğin solunum sıkıntısı riski daha az olur.
•    Normal doğan bebeklerin yoğun bakımda küveze alınma olasılığı daha azdır.
•    Bebek normal doğumda doğum kanalından geçerken annesinden faydalı bakterileri alır ve bağışıklık sistemi daha güçlü olur.
•    Vajinal doğum esnasında salınan ve anne rahminin kasılmasını sağlayan oksitosin hormonu ayrıca anne sütünün gelmesini de kolaylaştırır. Böylece süt hormonları daha hızlı çalışmaya başlayan anne süt azlığı yaşamaz.
•    Normal doğan bebeklerin emme refleksi çok daha iyi olur.
•    Bebeğin uykusu, kilo alımı, beyin gelişimi gibi gelişimsel parametreleri çok daha iyi olur.


Sezaryenin dezavantajlarından da bahsedecek olursak;
•    Sezaryen anne bedeni için travmatik cerrahidir. Anne anestezi almak zorunda olacağı için anestetik ajanın uzamış yan etkileri veya ajana karşı alerjik reaksiyonlar gelişip hem bebeği hem anneyi etkileyebilmektedir. Bunun yanında kesi yerinde yara izi, enfeksiyon, kanama gibi diğer cerrahi komplikasyonlar da cerrahi bir işlem olan sezaryende görülebilmektedir. Fransa’da yapılan bir çalışmaya göre bu gibi risklerden dolayı sezaryen olan kadınların ölüm riski normal doğum yapanlara göre 3 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir.
•    Son çalışmalara göre bebeğin doğumu takip eden ilk 30 dk içerisinde annesiyle buluşturulması ve emzirilmeye başlanması gerektiği anlaşılmıştır. Bu göz önüne alındığında sezaryen ile doğan bebeklerin annelerine erkenden kavuşabilmeleri çok daha zor olabilmekte, anne ile bebeğin ilk teması kurmaları 30dk’yı aşabilmektedir.

Sonuç olarak, vajinal doğum tercih edilmesi gereken doğum şeklidir. Ancak sezaryen doğumun gerekli durumlarda anne ve bebek hayatını kurtardığı ve çok faydalı bir operasyon olabildiği göz önünde bulundurulmalı ve anne adayları sezaryen doğumdan korkmamalıdır. Burada önemli olan nokta, aile ile hekimleri arasındaki güven ilişkisidir, sezaryen doğumun gerekli olduğu durumlarda ailenin gereksiz vajinal doğum ısrarı anne ve bebek sağlılığı için tehlike oluşturabilmektedir. Aile üyeleri, hekimleri ile doğum şeklini özgür biçimde konuşmalı, anne ve bebek sağlığı açısından en uygun yöntemle doğum gerçekleştirilmelidir. Vajinal doğumun her ne kadar zorlukları olsa da bunun fizyolojik bir süreç olduğu unutulmamalı ve doğum yapacak kadınların doğal süreci talep etmeleri konusunda cesaretlendirilmeleri gerekmektedir.