Previous Page  17 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 17 / 64 Next Page
Page Background

İnternet ile ilgili aşırı zihinsel

uğraş (sürekli olarak interneti

düşünme, internette yapılan

aktivitelerin hayalini kurma vb.)

İstenilen keyfi almak

için giderek daha fazla

oranda internet kullan-

ma ihtiyacı duyma

İnterneti kullanımını

kontrol etme, azaltma ya

da tamamen bırakmaya

yönelik başarısız girişim-

lerin olması

İnterneti kullanımını kontrol

etme, azaltma ya da tamamen

bırakmaya yönelik başarısız

girişimlerin olması

yarattığı bağımlılık riskinin her geçen gün arttığı unutulmamalıdır.

“İnternet başında harcanan vakit ve bu vaktin çocuğun hayatına etkisi” diğer

bir önemli etmendir. İnternet başında uzun zaman geçirmek, internet

bağımlılığının hem nedeni, hem belirtisi, hem de bir sonucu olarak

düşünülebilir. Ancak sadece süreye endeksli yaklaşım da yanıl-

tıcı olabilir. Geçirilen sürenin, çocuğun yaşamına etkisi daha

önemlidir. Çünkü bazen internette geçirilen vakit kısa da

olsa, çocuğun gelişimine ve davranışlarına etkisi çok bü-

yük olabilir.

Bireyin mizacı ve yaş dönemi diğer etmenler arasın-

dadır. Örneğin içe dönük, özgüveni düşük, sosyal

ilişkiler kurmakta ve kendini ifade etmekte zor-

lanan çocuklarda daha kolay bağımlılık gelişti-

ği gözlenmiştir. Çünkü bu mizaçtaki çocuklar

günümüzün şehir hayatında kolay kolay kura-

madıkları sosyal ilişkileri internet üzerinden

kolayca kurabilmekte; kimliklerini belirtme-

den, kendilerini sınırlamadan düşüncelerini

ve duygularını ifade edebilmektedirler. Ancak

bu yolla sağlanan sosyalleşme, gerçek hayata

yansımadığından bir süre sonra kendini sa-

dece internette mutlu ve sosyal hissetmekte

ve giderek internet bağımlılığı kronikleşmek-

tedir.

Dönemsel özellikler açısından ergenlik döne-

mindeki çocuklar, bulundukları yaşın doğası gere-

ği yoğun bir biçimde kimlik arayışı içindedir. İnter-

net, ergenlere istedikleri bir kimlikte görünme yada

kimliklerini gizleme olanağı sağlamaktadır. Bunun

sonucunda sanal ortam, gerçek ortamın yerini almakta

ve gerçekçi bir kimlik gelişimi sekteye uğramaktadır.

Psikiyatrik hastalıkların varlığının bu soruna zemin hazırlaya-

bildiği unutulmalıdır. Çocuğun neden bu kadar bilgisayarın ba-

şında olduğunu araştırırken, ek psikiyatrik hastalığının olup olma-

dığının mutlaka değerlendirilmesi gerekir. Çünkü internet bağımlılarının

%50’sinde başka psikiyatrik bozuklukların olduğu bilinmektedir. Dikkat eksik-

liği hiperaktivite bozukluğu, depresyon ve diğer duygudurum bozuklukları, kaygı

bozuklukları gibi sorunlar var ise, bunların tedavisi olmadan tek başına davranışçı yöntem-

ler yeterince etkili olmayacaktır.

15