Sağlık Rehberi

Kış Aylarında Cilt Bakımı


Sonbaharın kışa dönmeye başladığı şu günlerde kış koşullarına uyum sağlaması için cildimizle yakından ilgilenmemiz gerekiyor. Kış, cildimiz için hem sorunlar hem fırsatlar yaratan bir mevsimdir. Hava kirliliğinin artması, kaloriferler nedeniyle kapalı ortamlarda nemin azalması gibi cildimize zarar veren koşullara neden olan bu mevsim, diğer taraftan ise cilt bakımı uygulamaları için idealdir.

Dikkat  etmemiz gereken durumlar ;

a-Soğuk hava ile Temas

Derimizin soğuk hava ile temas eden yüz ve eller gibi açık bölgeleri kışın kurur, kızarır ve hassaslaşır. Özellikle kontakt egzama gibi deri hastalıkları olan bireylerde bu hassaslık hayat kalitesini oldukça bozabilir. Bu dönemde derimize uygun nemlendirici kremlerin sık kullanılması ve eldivensiz dışarı çıkmama ile bu hassasiyet ve kuruluk önlenebilir. Yine kış aylarında nemlendirici özelliği olan sabunların kullanılması, eller yıkanırken çok sıcak ve çok soğuk sulardan kaçınılması da önemlidir.

b-Cilt Temizliği

Yaz ayları ile kıyaslandığında toplum genelinde banyo sıklığı azalır ve yaza kıyasla daha kapalı ve kalın giysiler giyilmeye başlanır. Bu durum vücutta mantar ve kıvrım yerlerinde enfeksiyonlara yol açabilir. Bu hastalıklar gövdede açık/ koyu renk lekeler ve vücudun katlantı yerlerinde pişik benzeri kızarıklıklarla belirti verirler. Benzer bir durumla karşılaşıldığında banyo sıklığının artırılması ve doktor önerilerine uyulması önemlidir

c-Makyaj

Kış makyajı yaz aylarına kıyasla genellikle daha yoğun ve daha kapatıcı ürünler kullanılarak yapılır. Derimize uygun makyaj malzemeleri seçmemişsek ve/veya yaptığımız makyaj temizliği yeterli değilse cilt problemleri yaşamamız kaçınılmazdır.

Sivilcelerde artış, kirpik diplerinde kepeklenme ve gözlerde yanma batma uygun olmayan makyaj malzemesi ve/veya yetersiz makyaj temizliğine işaret ediyor olabilir. Bu nedenle kullandığımız makyaj malzemelerini deri tipimize göre seçmeli, makyaj temizleyicimizi kullandığımız malzemelere göre seçmeliyiz. Mesela eğer suya dayanıklı makyaj malzemesi kullanıyorsanız kullandığınız makyaj temizleme ürününü buna göre seçmelisiniz veya yağlı bir cildiniz varsa yıkama jelleri ile yüz yıkamayı tercih etmelisiniz.

d-Güneş Koruması

Güneşin ısıtıcı etkisinin azalmasının sizi aldatmasına izin vermeyin. Cilt yaşlanmasına, lekelenmelere ve deri kanserlerine yol açan UV ışınlar dünyamıza ulaşmaya devam ediyor, hele karlı günlerde kardan yansıyan ışınlar nedeniyle çok daha fazla UV ışına maruz kalıyoruz. Tıpkı yazın olduğu gibi kışın da UVA-B filtreli güneş koruyucuları düzenli kullanmalı böylece cildimizin hem bugününe hem yarınına yatırım yapmalıyız. Yine cildimizin yapısına göre kullanacağımız güneş koruyucu krem, losyon ya da sprey formda olabilir. Günümüzde birçok makyaj malzemesi de UV filtreler içermektedir, ancak kullandığımız miktarları göz önünde bulundurursak henüz yeterli korumayı sağlamaktan uzaklar, bu nedenle güneş koruyucu kullanımı mutlaka günlük rutinimizde yerini almalıdır.

e-Ayak Bakımı

Yaz aylarında açık ayakkabılar, deniz ve kuma maruz kalmış ayaklar şimdi de sürekli çorap, bot veya çizme içinde kapalı kalma dönemine girdiler. Bu dönemde ayaklara salisilik asit ve üre içeren krem ve pomadlar düzenli uygulanarak ayak tabanındaki kuruluk ve topuklardaki çatlaklar önlenebilir.

f-Saç Bakımı

Hava kirliliği ve saç şekillendirme ürünleri nedeniyle saçlar parlaklığını kaybedip çabuk yağlanmaya başlayabilirler. Saçın uygun şampuanlarla uygun aralıkla yıkanmasıyla bu durumun önüne geçilebilir. Saçlarımızı ılık suyla yıkamak ve fön makinesi ve saç düzleştirici gibi saç şekillendirici aletleri kullanmayı azaltmak bu dönem için uygun olacaktır. Özellikle mevsim geçişlerinde saç dökülmesi sık görülen bir durumdur ancak saç dökülmeniz normalden yoğunsa ya da uzun sürdüyse mutlaka dermatoloğunuza başvurun.

g-Dudak Bakımı

Dudaklarımız da soğuk havanın etkisi ile kurup çatlayabilir. O nedenle dudakların gün içerisinde sık sık vazelin veya dudak koruyucuları uygulanabilir. Bu dönem de ruj seçerken nemlendirici etkisi yüksek olanların seçilmesi de doğru olacaktır.

Bu dönemde artan cilt kuruluğu gliserin, lanolin ve buna benzeyen yağ içerikli banyo yağları/nemlendiriciler içeren duş jelleri gibi ürünlerin duş sırasında kullanılması, banyo sonrası ise (özellikle cilt nemliyken) nemlendirici ürünlerin kullanılmasıyla önlenebilir.

Nemlendirici ürünler seçilirken yazın kullandığımız üründen daha yoğun bir ürünün seçilmesi uygun olacaktır. Kış aylarında sık gidilen hamam ve saunanın da cilt kuruluğunu arttırdığı akılda tutulmalı, özellikle şikayeti olan kişiler uzak durmalıdırlar. Bilinen kontakt ya da atopik egzaması olan kişiler cilt kuruluğunun kaşıntı gibi şikayetlerini arttıracağını bilmeli ve önlemlerini almalıdırlar. Ortamı  emlendirmek de cilt kuruluğunu  azaltmaya katkıda bulunur. Kalorifer peteklerine konulan su kapları ya da ıslak havlular, buhar aletleri gibi önlemler kolayca uygulanabilir. Kışın su tüketimini azaltmamaya dikkat etmek de genel sağlığımız ve cildimiz için çok önemlidir. Yine soframızda esansiyel yağ asitleri açısından zengin balık ve kuruyemişlerin de bulunması cilt kuruluğunun önüne geçmekte önemli rol oynar.

Kış mevsimi yoğun güneşin olmaması nedeniyle cildinize bakım/ tedavi uygulamaları gibi  işlemlerin yapılması için ideal mevsimdir. Akne (sivilce, kapalı ve açık noktalar), sivilce izleri (akne skarları), lekeler (yaş, güneş ve/veya gebeliğe bağlı), çiller ve yara izlerinin tedavisinde kullanılan birçok yöntem için kış ideal bir mevsimdir.

 

DERMAPEN UYGULAMALARI

Uzunlukları 0.5-2.5 mm arasında değişen steril, ince ve çok keskin iğnelerin özel cihazlar ile deriye uygulanması işlemidir. Bu uygulama ile iğneler derinin orta tabakalarına kadar uzanan, gözle görülemeyecek kadar ince olan kanallar şeklinde deri hasarı oluşturur. Bu hasar,derinin iyileşme mekanizmalarını harekete geçirir ve deriye gerginlik veren kollajen gibi destekleyici yapıları uyarır.

 

KİMYASAL PEELING

Deriye derinin yüzeysel tabakaların ayrılmasına ve soyulmasına neden olan kimyasal bir asit uygulanır. Bu uygulamaların sonucu derinin altında yalancı bir yanık alarmının oluşturulması ve böylece deride yeniden bir yapılanma ve onarım sürecinin başlamasıdır.

 

LAZER UYGULAMALARI

Uygulanan lazer türüne göre epilasyon, damarsal lezyonlar veya iz tedavisi gibi birçok konuda tedavi seçenekleri arasında yer alır.

Dermatoloğunuz varolan sorununuza ve kendi muayenesinde tespit ettiği yara izine yatkınlık, deri kalınlığı, deride geçmiş güneş hasarı, deri yapısı ve rengi gibi faktörleri de göz önünde bulundurarak göre cilt bakımı ve/veya tedavinizde bu yöntemlerin bir ya da birden fazlasını önerebilir. Mezoterapi, PRP gibi uygulamalar da tedavinizi destekleyici olabilir. Bu uygulamaların yanı sıra veya bu uygulamalar olmaksızın doktorunuzdan yaşınıza uygun bakım kremleri önermesini de isteyebilirsiniz; kış yaşlanma önleyici/cilt canlılığını arttırıcı/kırışıklık tedavi edici kremler kullanmak için ideal mevsimdir.

Sonuç olarak derinizi sevin, onu bilen ellere teslim edip kışın ve karın tadını çıkarın. Unutmayın kış aslında derimizin dostu…