MEME MUAYENESİ
Kişinin kendi kendine meme
muayenesi yapması, meme kanseri
bilinci oluşmasına ve meme sağlığının
korunmasına yardımcı olmaktadır.
20 yaşından itibaren her kadın, her
ay adetinin başlangıcından itibaren
7. günde ya da menopozdaysa her
ayın aynı günü kendi kendine meme
muayenesi yapmalıdır. Muayene
için aydınlık bir ortam seçilmelidir.
Aynanın karşısında dik durarak, kollar
her iki tarafta sarkarken memelerde
herhangi bir değişiklik olup olmadığı
kontrol edilerek muayeneye başlanır.
Sonra kollar bel bölgesine bastırılarak
meme derisinde herhangi bir çekinti,
kitle, şişlik ya da çukurlaşma oluşup
oluşmadığına bakılır. Daha sonra
her iki kol, başın her iki tarafında
yukarı doğru kaldırılır ve memeler
gözlemlenir. Daha sonra hangi
taraf meme muayene edilecekse o
tarafta sırtın altına küçük bir yastık
yerleştirilerek sırt üstü uzanılır ve o
taraf kol başın altına koyulur. Diğer
el ile muayene yapılır. Önce hafif,
sonra daha derine doğru bastırarak,
yukarıdan aşağıya ve içten dışa doğru,
dairesel hareketler yaparak muayene
tamamlanır.
Mamografi
Çok az miktarda X-ışını verilerek
özel cihazlarla çekilen meme filmidir.
Mamografi sıklıkla hiçbir meme
şikayeti bulunmayan hastalara, meme
kanserinin erken yakalanması için
tarama amacı ile yapılmaktadır.
Tarama mamografisi, dünyada en
yaygın kullanılan, meme kanseri
erken tanısında genel kabul gören
bir yöntemdir. Mamografi, memede
muayene ile saptanamayacak kadar
küçük anormalliklerin tespit edilmesi
amacı ile çekilir. Mamografinin gerçek
değeri budur, bu sayede, hastalık
muayene ile tespit edilebilecek safhadan
önce saptanmış olur.
Mamografinin bilinen net ve kesin
bir zararı yoktur. Çünkü verilen ışınların
dozları oldukça düşüktür. Bazı araştırmalarda
ise mamografinin standartlara uygun olarak
uygulanmasına rağmen ufak bir risk payı
oluşturduğu belirtilir. Belirtilen bu risk, çekilen
her bir milyon mamografide bir oranında kanser
oluşumunu tetiklediği yönündedir. Doktor
tarafından yapılan muayenelerde 1,5 veya 2 cm
üzeri kitleler saptanırken mamografi meme
içindeki değişiklikleri 0,5 cm altı olarak tespit
edebilmektedir. Bu bilgiler ışığında zararı ne
olursa olsun, meme kanseri saptanmasında
mamografinin değer oldukça yüksektir.
Tomosentez
Son yıllarda geliştirilen Dijital Tomosentez
teknolojisi ile meme dokusu 3 boyutlu olarak
taranabilmektedir. Bu yöntemle değişik
açılarla çok sayıda görüntü alınmakta ve
bu görüntüler bilgisayar sistemiyle, aynı
bilgisayarlı tomografilerde olduğu gibi meme
dokusunun bir milimetrelik kesitler seklinde
3 boyutlu olarak görüntüsü elde edilmektedir.
Özellikle meme dokusu yoğun (dens meme),
fibrokistik yapısı belirgin, menopoza girmemiş
kadınlarda daha önem kazanmaktadır. Bu
durumlardaki kadınlarda, meme dokusu içinde,
meme kanserinin mamografi ile saptanması
zordur. Tomosentezle bu problem aşılmaktadır.
Tomosentez ile karar verilemeyen ortada kalan
vaka sayısı azalmakta, böylelikle gereksiz biyopsi
oranı azalmaktadır.
MR
MR cihazlarında özel meme “coil”leri (meme
sarmalları) kullanılarak memenin MR incelemesi
yapılmasıdır. Bu inceleme esnasında kanserlerin
bir daha iyi gözükmesi için hastaya damar yolu ile
kontrast madde verilerek inceleme yapılmaktadır.
Meme MR’ı, meme kanserini yakalamakta en
hassas yöntemdir ancak normal risk gurubundaki
kadınlarda meme kanseri tarama testi olarak
mamografi yerine kullanılmamaktadır. Sıklıkla
mamografide veya ultrasonografide şüpheli
bir bulgu tespit edildiğinde, bu bulguların
detaylandırılması veya tespit edilen bir kanserin
yaygınlığının saptanması için kullanılmaktadır.
Ayrıca ailesinde veya kendisinde meme kanseri
hikayesi olan hastalarda da tarama testi olarak
kullanılabilir.
29