Previous Page  31 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 31 / 64 Next Page
Page Background

MEME MUAYENESİ

Kişinin kendi kendine meme

muayenesi yapması, meme kanseri

bilinci oluşmasına ve meme sağlığının

korunmasına yardımcı olmaktadır.

20 yaşından itibaren her kadın, her

ay adetinin başlangıcından itibaren

7. günde ya da menopozdaysa her

ayın aynı günü kendi kendine meme

muayenesi yapmalıdır. Muayene

için aydınlık bir ortam seçilmelidir.

Aynanın karşısında dik durarak, kollar

her iki tarafta sarkarken memelerde

herhangi bir değişiklik olup olmadığı

kontrol edilerek muayeneye başlanır.

Sonra kollar bel bölgesine bastırılarak

meme derisinde herhangi bir çekinti,

kitle, şişlik ya da çukurlaşma oluşup

oluşmadığına bakılır. Daha sonra

her iki kol, başın her iki tarafında

yukarı doğru kaldırılır ve memeler

gözlemlenir. Daha sonra hangi

taraf meme muayene edilecekse o

tarafta sırtın altına küçük bir yastık

yerleştirilerek sırt üstü uzanılır ve o

taraf kol başın altına koyulur. Diğer

el ile muayene yapılır. Önce hafif,

sonra daha derine doğru bastırarak,

yukarıdan aşağıya ve içten dışa doğru,

dairesel hareketler yaparak muayene

tamamlanır.

Mamografi

Çok az miktarda X-ışını verilerek

özel cihazlarla çekilen meme filmidir.

Mamografi sıklıkla hiçbir meme

şikayeti bulunmayan hastalara, meme

kanserinin erken yakalanması için

tarama amacı ile yapılmaktadır.

Tarama mamografisi, dünyada en

yaygın kullanılan, meme kanseri

erken tanısında genel kabul gören

bir yöntemdir. Mamografi, memede

muayene ile saptanamayacak kadar

küçük anormalliklerin tespit edilmesi

amacı ile çekilir. Mamografinin gerçek

değeri budur, bu sayede, hastalık

muayene ile tespit edilebilecek safhadan

önce saptanmış olur.

Mamografinin bilinen net ve kesin

bir zararı yoktur. Çünkü verilen ışınların

dozları oldukça düşüktür. Bazı araştırmalarda

ise mamografinin standartlara uygun olarak

uygulanmasına rağmen ufak bir risk payı

oluşturduğu belirtilir. Belirtilen bu risk, çekilen

her bir milyon mamografide bir oranında kanser

oluşumunu tetiklediği yönündedir. Doktor

tarafından yapılan muayenelerde 1,5 veya 2 cm

üzeri kitleler saptanırken mamografi meme

içindeki değişiklikleri 0,5 cm altı olarak tespit

edebilmektedir. Bu bilgiler ışığında zararı ne

olursa olsun, meme kanseri saptanmasında

mamografinin değer oldukça yüksektir.

Tomosentez

Son yıllarda geliştirilen Dijital Tomosentez

teknolojisi ile meme dokusu 3 boyutlu olarak

taranabilmektedir. Bu yöntemle değişik

açılarla çok sayıda görüntü alınmakta ve

bu görüntüler bilgisayar sistemiyle, aynı

bilgisayarlı tomografilerde olduğu gibi meme

dokusunun bir milimetrelik kesitler seklinde

3 boyutlu olarak görüntüsü elde edilmektedir.

Özellikle meme dokusu yoğun (dens meme),

fibrokistik yapısı belirgin, menopoza girmemiş

kadınlarda daha önem kazanmaktadır. Bu

durumlardaki kadınlarda, meme dokusu içinde,

meme kanserinin mamografi ile saptanması

zordur. Tomosentezle bu problem aşılmaktadır.

Tomosentez ile karar verilemeyen ortada kalan

vaka sayısı azalmakta, böylelikle gereksiz biyopsi

oranı azalmaktadır.

MR

MR cihazlarında özel meme “coil”leri (meme

sarmalları) kullanılarak memenin MR incelemesi

yapılmasıdır. Bu inceleme esnasında kanserlerin

bir daha iyi gözükmesi için hastaya damar yolu ile

kontrast madde verilerek inceleme yapılmaktadır.

Meme MR’ı, meme kanserini yakalamakta en

hassas yöntemdir ancak normal risk gurubundaki

kadınlarda meme kanseri tarama testi olarak

mamografi yerine kullanılmamaktadır. Sıklıkla

mamografide veya ultrasonografide şüpheli

bir bulgu tespit edildiğinde, bu bulguların

detaylandırılması veya tespit edilen bir kanserin

yaygınlığının saptanması için kullanılmaktadır.

Ayrıca ailesinde veya kendisinde meme kanseri

hikayesi olan hastalarda da tarama testi olarak

kullanılabilir.

29