Sağlık Rehberi

Nefes Darlığı


Nefes Darlığı Hangi Hastalıkların Habercisi?

Hastalar tarafından yürüme, merdiven çıkma gibi efor sırasında zorlanma, hava açlığı, nefes almak için eskiye göre daha fazla güç harcama, yeterince hava alamama ya da derin nefes alamama şeklinde de tarif edilebilir. Nefes darlığı günlük hayatta ev içi etkinlikler, alışveriş, yürüme, merdiven çıkma, spor yapma gibi tüm fiziksel etkinliklerimizde kısıtlanmaya neden olabileceği için kişilerin hayatını olumsuz yönde etkileyerek yaşam kalitesinde azalmaya neden olur. Bu nedenle nefes darlığının kişi tarafından önemsenmesi ve zaman kaybetmeksizin nefes darlığına neden olabilecek hastalıkların ortaya konabilmesi için mutlaka sağlık kurum ya da kuruluşlarına başvurulması gereklidir.

 

Hangi Hastalıklarda Nefes Darlığı Görülür?

Solunum Sistemi Hastalıkları

Nefes darlığı en sık olarak solunum sistemi hastalıklarına bağlı gelişir. Solunum sisteminin çeşitli üst ve alt havayolu hastalıkları nefes darlığına neden olabilir. Çeşitli  mikroorganizmalarla oluşan üst ya da alt hava yolu infeksiyonları, çeşitli alerjenlere maruziyet nedeni ile oluşabilecek alerjik rinit (saman nezlesi), kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), astım, bronşiyolit, bronşektazi gibi havayolu hastalıkları en sık görülebilecek solunum sistemi kaynaklı nefes darlığı yapabilecek durumlardır.

KOAH’lı hastalarda sigara öyküsü ve egzersizle başlayan giderek artan nefes darlığı tipiktir. Ancak sigara öyküsünün olmaması KOAH için dışlanma nedeni değildir, pasif sigara maruziyeti ve ev içi kullanılan yakıtların, genetik faktörlerin rolü unutulmamalıdır.

Astımlı hastalarda nefes darlığının zaman zaman olup normal dönemlerinde olmaması ayrıca anne baba kardeşler gibi 1. derece akrabalardan bazılarında  da benzer şikayetlerin olması önemlidir. Bunların  dışında akciğerleri saran zarlarda sıvı toplanması (plevral sıvı), hava toplanması (pnömotoraks), ya da asbest gibi çevresel tozlara maruziyet sonucu bu zarlarda meydana gelebilecek kalınlaşmalar ve çeşitli değişiklikler de nefes darlığına neden olabilir. Kifoz ve skolyoz gibi göğüs duvarında oluşabilecek yapısal bozukluklarda yıllar içinde akciğer üzerinde sıkıştırıcı bir etki yaratarak ve nefes alma sırasında akciğerlerin kısıtlanmasına neden olarak nefes darlığı yaratabilmektedir.

Akciğer embolisi ya da diğer bir deyişle akciğerlere giden damarlarda pıhtılaşma da nefes darlığı yapabilen çok önemli ve hayati bir durumdur. Genellikle 7 günden daha fazla yatma zorunluluğu olan kişilerde, bacak damarlarında venöz yetmezlik ve pıhtılaşma ile kol bacak ve kalça kemiklerine yapılan ortopedik cerrahi işlemlerden sonra toplardamar sistemi ile akciğerlere pıhıtıların yerleşmesi ve akciğer damarlarında kan dolaşımının bozulmasından kaynaklanan bir durumdur. Akciğer embolisi ani başlayan bir durumdur ve genellikle ani başlayan şiddetli göğüs ağrısı bu tabloya eşlik etmektedir. Akciğer embolisi acil hastane başvurusu ve acil tedavi başlanması gerektiren hayati önem taşıyan bir hastalıktır. Tanı ve tedavisi mutlaka uzman hekimler tarafından konulmalı ve yönetilmelidir.

 

Kalp ve Dolaşım Sistemi Hastalıkları

Nefes darlığı, solunum sistemi dışında kalp-dolaşım sistemi hastalıklarında da görülebilen bulgudur.

Koroner damarlarda tıkanmalar, kalp yetmezliği, kalpte ritm bozukluğu bu grup içinde en sık nefes darlığı yapabilenlerdir.

Hematolojik Sistem Hastalıkları

Kalp ve solunum sistemi bozuklukları dışında kansızlık (anemi) nefes darlığı yapabilen önemli bir sorun olarak karşımıza çıkabilir. Anemi, toplam kırmızı kan hücresi/alyuvar/eritrosit sayısının azalması veya eritrositlerin içindeki hemoglobin miktarının azalması veya her ikisinin birlikte olması sonucu oluşan bir hastalıktır. Bu hastalarda nefes darlığına çarpıntı da eşlik edebilir. Fizik muayenede ciltte solukluk bu hastalarda dikkat çekicidir. Bu solukluk dudaklarda ya da tırnak yataklarında da izlenebilir. Genel olarak nefes darlığı ve çarpıntının yanı sıra bu hastalarda ileri derecede halsizlik ve güçsüzlük de görülür. Bu grup hastalarda kansızlığa yönelik uygulanacak tedavi seçenekleri nefes darlığını da tedavi edebilmektedir

Obezite

Aşırı kilo alımı (obezite) günümüzde yanlış beslenme alışkanlıklarının yaygınlaşması, düzenli egzersize zaman ayırılmaması ve genetik faktörler nedeni ile önemli bir sağlık sorunudur. Aşırı kilo alımı ile kişilerde akciğerlerin nefes alıp vermede yeterince açılamaması gibi sorunlar ortaya çıkmakta ve bu durum nefes darlığına neden olabilmektedir. Aşırı kilo nedeni ile hareketleri kısıtlanan bu kişilerde ek olarak nefes almakta yaşanan zorlukda tabloya eklendiğinde hareketsizlik-kilo alımı- nefes darlığı- hareketsizlik şeklinde birbirini tetikleyen olumsuz bir döngü bireylerin yaşam kalitesini daha da düşürmektedir. Bu kişilerde genetik olarak yatkın olma, hormonal bozukluklar, psikolojik sorunlar gibi obeziteye neden olabilecek temel sorunların tedavisi nefes darlığının da tedavisi olacaktır.

Psikojenik Nedenler:

Modern hayatın getirdiği bazı avantajların yanı sıra dinamik ve yoğun iş ortamlarının ya da günlük yaşanan sıkıntıların sonucunda psikolojik olarak görülen nefes darlığı da önemli bir oranda karşımıza çıkabilmektedir. Anksiyete bozukluğu olarak adlandırılan kişinin işlevselliğini olumsuz yönde etkileyen çeşitli korku, kaygı veya anksiyete bozukluklarının toplumun % 18’ini etkilediğine inanılmaktadır. Anksiyete bozuklukları çeşitli şekillerde karşımıza gelebilmektedir.

Bunlardan birisi de Panik atak olarak günümüzde oldukça bilinen hale gelen durumdur. Panik atak, başta panik bozukluk olmak üzere birçok psikiyatrik bozuklukta ve bazı fiziksel hastalıklarda görülen yoğun korku, kaygı, yoğun endişe karışımı bir durumdur. Panik atak tedavisi mümkün olan bir hastalıktır.

Hastaya öncelikle hastalığı nasıl kontrol edebileceği öğretilmektedir. Bunu başarabilen hasta ilerleyen zamanlarda panik atağı tamamen hayatından çıkartabilmektedir. Daha önce belirttiğimiz çeşitli sistemlerin detaylı değerlendirmeleri sonucunda herhangi bir faktör saptanamayan hastalarda nefes darlığının psikolojik olabileceği de akılda tutulmalı ve tedavisi mutlaka uzman psikiyatrist hekimler tarafından yönetilmelidir.

 

Nefes Darlığının Tedavisini Altta Yatan Etmen Belirliyor

Nefes darlığı olan kişilerde bu şikayetin hangi sisteme bağlı olduğunu anlayabilmek için öncelikle detaylı bir öykü ve fizik inceleme yapılmalıdır. Daha sonra solunum sistemine yönelik olarak akciğer grafisi, solunum fonksiyon testleri, egzersiz testleri, bilgisayarlı toraks tomografisi, akciğer damarlarına yönelik anjiografi, tam kan sayımı ve endokrin, biyokimyasal analizleri içeren diğer kan tetkikleri, kalp hastalıklarına yönelik olarak elektrokardiyogram, ekokardiyografi, efor testi, nükleer tıp yöntemleri, koroner anjiografi ve kalp kateterizasyonu sırası ile hastada hekim tarafından düşünülecek hastalıklara yönelik olarak yapılmalıdır. Yine hekim tarafından önerilmesi halinde psikojenik nefes darlığına yönelik olarak psikiyatrik değerlendirme de yapılabilir. Nefes darlığı vücudumuzdaki pek çok sistemi ilgilendiren bir belirtidir. Bu nedenle tedavisine yönelik olarak oldukça geniş tedavi seçenekleri vardır. Nefes darlığını yapan nendenler hekim tarafından saptandıktan sonra, bu nedenlere yönelik tedavi seçenekleri yine uzman hekimler tarafından uygulanmalıdır.