Sağlık Rehberi

Nütrisyonel Beslenme


Sağlığı korumak, geliştirmek ve yaşam kalitesini yükseltmek için ihtiyacımız olan besin öğeleri olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineralleri yeterli ve dengeli miktarlarda uygun zamanlarda almaktır. Ayrıca bu durum bilinçli yapılması gereken bir davranış biçimidir. 
Beslenme ve Diyet bölümünün bir dalı olan nütrisyon diyetisyenliği birden fazla uzmanlık alanından kişilerin birlikte görev aldığı ve farklı uzmanlık alanlarının birlikte çalışmasına önemli bir model teşkil eden ekibin bir parçasıdır. Nütrisyon diyetisyeni, servislerde ve yoğun bakımlar da yatan tüm hastalara nütrisyonel beslenme açısından destek sağlanmasında önemli bir göreve sahiptir. 
Nütrisyon desteğinin güvenle sağlanması temel görev olmakla birlikte eğitim faaliyetleri de önemli görevleri arasındadır.  İmmün cevapta bozulma, infeksiyon riskinin artması, yağ ve kas dokusu kitlesinin azalması, kan testlerinde kan bulgularına ait parametrelerde azalma ya da artma durumlarının değerlendirilmesi, kan onkotik basıncının düşmesi sonucu ödemlerin oluşması, yara iyileşmesinde gecikmeler ya da uzun süreli yara iyileşememe durumlarının oluşması, sindirim sistemi bozuklukları ve hastalıkları, kas güçsüzlüğü olan hasta da ya da bireyler de oluşan kas kayıpları, kalp ile ilgili hastalıklarda, nörolojik hastalıklar da, cerrahiye bağlı barsak hastalıklarında, ciddi yanıklarda, sepsis, malnütrisyon ve ağır kilo kaybı  olan hasta ve bireylerde,  travma ve yaralanma bağlı şiddetli veya uzamış hastalık du¬rumlarında organizmanın metabolizmasını ve enerji kullanımını etkileyen hiperme¬tabolik strese bağlı hastalıklarda nütrisyon diyetisyeninin rolü son derece önemlidir.

Nütrisyonel Beslenme İhtiyaçı Hangi Durumlarda Belirlenir ?

Sağlıklı yaşamın temel kuralı besinlerin dengeli ve yeterli ölçüde alınması ve vücutta uygun biçimde kullanılmasıdır. Nütrisyon desteğinin başlıca amacı, açlık ve stres durumlarına sıklıkla eşlik eden morbidite ve mortaliteyi azaltmaktır. Yemek türlerinin ya da  lezzetlerinin beğenilmemesi, yardıma ihtiyacı olan hastaların belirlenememesi ve hastaların yemek yemelerine yardım edilmemesi, bazı hastalar için yemek saatlerinin işlemler ve testler nedeniyle uygunsuz olması, hastaların yemek yeme saatlerini kaçırmaları, medikal tedaviler ya da tetkikler nedeniyle hastaların sık sık aç bırakılması, hastalıkla ilişkili olarak  iştahsızlık, bulantı, kusma, tat ve koku duyusundaki değişiklikler, ağız kuruluğu, yutma bozuklukları, çiğnemede güçlükler, tedavilerin yan etkileri, depresyon, sosyal izolasyon ve çekici olmayan yemek ortamları besin alımını azaltmaktadır. Nütrisyon diyetisyeni tarafından bu durumlar gerekli tarama bilgileri ve formları kullanarak nütrisyonel beslenmeye ihtiyaç duyan hasta ya da bireyleri tespit ederek hızlı bir şekilde beslenme planı oluşturmaktadır.


Nütrisyonel Beslenme Hangi Durumlarda Başlanmaktadır ?

Ağız yolu ile beslenemeyen ya da yeterli düzeyde beslenemeyen  hasta ya da bireylerin azalmış besin alımı, artmış besin ihtiyacı, besin ve sıvı kaybı  ya da  tümöre bağlı metabolizma değişiklikleri farklı beslenme yöntemleri kullanılmasına sebep olmaktadır. Bunlar tedavinin ve hastanın durumlarına göre değişiklik göstermektedir. Eğer  5-7 günden uzun süredir çok az veya hiç yemek yenemiyor ise  ve bu durum 7  günden  daha uzun sürecekse,  emilim kapasitesi düşükse, besin öğesi kayıpları fazlaysa, katabolik yıkımdan dolayı  besin öğesi gereksinimi artmışsa nütrisyonel beslenmenin hemen hızlı bir şekilde yapılması gerekmektedir.


Nütrisyonel Beslenme Uygulamaları ve Yöntemleri Nelerdir  ?

Oral beslenme (Ağız yoluyla beslenme), zenginleştirilmiş normal gıdalar, sıvılaştırılmış tıbbı beslenme  solüsyonları ve lezzetlendirilmiş elementler ile desteklenmektedir. Ağız yoluyla beslenemeyen hasta ya da bireylerde gastrointestinal (sindirim) sistem çalışıyor ise beslenme yöntemi  ENTERAL BESLENME olmalıdır. Enteral beslenme, ağız yoluyla beslenmenin  yapılamadığı durumlarda mide ya da barsak içerisine bir tüpün yerleştirilmesi ile yapılan beslenme türüdür. Enteral beslenme de kullanılan yöntemler Nazogastrik, Nazoduodenal, Nazojejunal enteral tüpler ve uzun süreli beslenilmesi gereken durumlarda  PEG (Perkütan Endoskopik  Gastrostomi) ve PEJ (Perkütan Endoskopik Jejunostomi ) tüpler kullanılarak beslenme gerçekleştirilmektedir. Hasta için gerekli olan hesaplamalar ve doz miktarları Nütrisyon Diyetisyeni tarafından hastanın yaşı, boyu, kilosu, kan bulguları, hasta öyküsü, hasta primer-sekonder tanılarına göre gerekli doz miktarını ayarlayarak ve gerekli değerlendirmeleri yaparak hızlı bir şekilde nütrisyonel beslenmeyi başlatmaktadır.
Hasta beslenmesi ağız yoluyla yapılamayacak ve de  enteral beslenme yapılması uygun olmayan durumlarda   ya da sindirim sistemi kullanılamayacak olan hastalarda beslenme planı Total Parenteral Nütrisyon ( TPN) damar içi hücresel beslenme yöntemi ile yapılmaktadır.


Enteral Beslenme nasıl yapılmaktadır? 

Enteral beslenme Sürekli Beslenme, Aralıklı Beslenme ve Porsiyon Beslenme ( Bolus ) olarak üç kısımda yapılmaktadır.

1)    Sürekli Beslenme :
Beslenme pompası kullanılarak  devamlı bir zaman periyodunda beslenme ürününün tüpten hastaya verilme yöntemidir. Bu yöntem ile mideye gelen besin miktarı en aza indirilir ve gastrointestinal yan etki az görülür. Özellikle kontrol altına alınamayan diabetiklerde, belirli bir süre ağızdan beslenemeyen ve gastrointestinal  sistem fonksiyon bozukluklarında daha  etkilidir. 

2)    Aralıklı Beslenme :
Beslenme ürünü  24 saat içinde eşit parçalara bölünür ve 3-6 defa verilir. Her bir öğün 30-60 dakika (en az 20-30 dk)’da verilmektedir. Bir defada 150-250  ml’den fazla verilmemelidir. Mümkünse damla damla veya beslenme pompa yardımı  ile yapılmalıdır.

3)    Porsiyon (Bolus) Beslenme :
Ürünün kısa zaman periyodunda gün içerisinde  belirlenmekte ve hasta taburculuk ev beslenme planı şeklinde uygulanan beslenme yöntemidir. Bu beslenmede aspirasyon (Nefes alma sırasında, mide içeriği ya da sıvı maddelerin solunum sistemine çekilmesi)  ve gastrointestinal   sorunlarının görülme olasılığı fazladır. Bu nedenle beslenme sırasında bir kerede 400 ml’den fazla besin verilmemelidir. Beslenme seti; yerçekimi yardımı ile verilen besinin kendi ağırlığı ile boşalması ya da beslenme pompası kullanılarak hastaların beslenmesi sağlanmaktadır. Taburculuğu kesinleşmiş hastalar için; nütrisyon diyetisyeni tarafından belirlenen beslenme saatleri ve  verilmesi gereken miktarlar hasta ya da hasta yakınlarına detaylı bir şekilde eğitim verilerek taburculuk sonrası evde beslenme planı oluşturulmaktadır.

Total parenteral Beslenme (TPN) nedir ?

Total Parenteral Beslenme (TPN), beslenmenin ağız yoluyla yapılamayacağı, gastrointestinal sistem yolundan besinlerin alınmasının mümkün olamadığı durumlarda; hastaların beslenme ihtiyaç gereksinimlerini karşılamak amacıyla damar içerisine kan portal yolu ile Karbonhidrat, Protein, Yağ emilsiyonları ve elektrolit-vitamin içeren solüsyonların katater sistemi aracılığıyla damar içerisine verilme yöntemi ile yapılan beslenme yöntemidir.
Beslenme için gerekli olan Karbonhidrat, Protein, Yağ emilsiyonları, Elektrolit ve Vitamin içeren solüsyonların Santral damarlara (Ana Damarlar) ya da Periferik damarlara ( Yüzeysel Damarlar)  yerleştirilen  katater aracılığıyla sürekli beslenme  biçiminde uygulanmasıdır. 


Hangi durumlarda Total Paranteral Beslenme yapılmaktadır  ?

Hasta ya da bireyler de Gastrointestinal sistem disfonksiyonel ( Fonksiyonelliğini kaybetmiş) şiddetli ishal, barsağın bir kısmının ya da tamamının alınması durumlarında, iltihabi barsak hastalıklarında, inatçı öğürme ve kusmalar, mide kanamaları, kanlı kusmalar gibi durumlarda Total Parenteral Nütrisyon  yöntemiyle beslenme yapılmaktadır. Bu beslenme yöntemi hastanın yatış süresine ve tedavinin durumuna göre değişiklik göstermektedir. Hastanın beslenme durumu medikal ya da cerrahi tedavinin başarısını büyük ölçüde etkilemektedir.