Aşırı kilolu olma durumu, standartlarla kıyaslandığında normal kilonun üzerinde olmayı ifade eder. Bu fazla kilo fazla kas dokusundan da kaynaklanabilir. Obezite ise, en kısa tanımıyla vücut yağlarının artmasından kaynaklanan vücut ağırlığının anormal derecede fazla olmasıdır. Yani, bir şahıs obez olmadan aşırı kilolu olabilir. Normalden fazla kas yapısına sahip olan vücut geliştiriciler ve diğer atletler gibi... Bununla birlikte, günlük pratikte aşırı kilolu olanların çoğunluğu obezdir. Şiddetli obezite (morbid obezite), obezitenin en ciddi evresidir. Kendinizi sıklıkla kilo alma döngüsü içinde buluyor olabilirsiniz. Muhtemelen birçok diyet denemiş ve sonunda yine kilo almışsınızdır.
Yapılan çalışmalar, şiddetli obezitesi olan insanların az kalori tüketimi, egzersiz gibi konvansiyonel yöntemlerle kilo vermeye dirençli olduğunu göstermiştir. Bu hastalardaki tek etkili kilo verme tedavi yönteminin bariyatrik cerrahi olduğu görülmüştür ve uzun dönemde ideal kilonun korunmasının da bariyatrik cerrahi sonrası mümkün olduğu görülmüştür.
Vücut kitle indeksinin hesaplanması için vücut ağırlığı kilogram (kg) cinsinden ve boy metre (m) cinsinden bilinmesi gereklidir. Vücut ağırlığımızı boyumuzun karesine bölümünden elde edilen sayıdır. Diyelim ki ağırlığınız 100 Kg ve boyunuz 180 cm. Bu durumda 100’ü 1.82’nin karesi olan 3.24’e böleriz ve 30.8 değerini elde ederiz.
Dünya sağlık teşkilatına göre VKİ nin 20-25 arasında olması “normal”, 25-30 arasında olması “kilolu”, 30-35 arasında olması “tip 1 obez veya şişman”, 35-40 arasında olması “tip II veya ileri obez”, 40’ın üstünde olması ise “morbid obezite” yani hastalık kabul edilecek düzeyde şişman olmak anlamını taşır.
Vücut kütle indeksi Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından en çok kabul edilen şişmanlık ölçüsüdür. Morbid obezite ise vücut kütle indeksinin 40 ‘ın üstünde olduğu çok ciddi bir sağlık problemidir.
Günümüzün en önemli sağlık sorunlarının başında morbid obezite gelmektedir Zamanımızda morbid obezite bir hastalık olarak önlenebilir ölüm nedenleri arasında sigaraya bağlı ölümlerden sonra ikinci sıraya yerleşmiştir. Ayrıca, A.B.D. 2011 yılında obezite ile savaşta 190 milyar dolarlık bir fatura ödemiştir ve bu rakam tüm sağlık harcamalarının yaklaşık % 20 sine denk gelmektedir.
Morbid obezite, insanlarda kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, hipertansiyon, horlama, uyku apne sendromu, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, özellikle diz ve omurgayı ilgilendiren problemlerin oluşmasına yol açar. Artmış yağ dokusu, hormonal dengenin bozulmasına yol açar ve bağışıklık düzeninde bozulmalara yol açar. Yaşanabilecek acil tıbbi durumlarda (örneğin; trafik kazası, apandisit, …) riskler morbid obezitenin getirdiği riskler de eklenerek katlanarak artar.