İnsanı diğer canlılardan ayıran en önemli özellik konuş-
ma yeteneğidir. Lisan ve konuşma eylemi insan beyni-
nin en üst düzey fonksiyonudur. Lisan; söylenileni an-
lama, cümleler kurma kapasitesi, düşünce ve fikirlerin
söz, yazı, şekil, jest, mimik ve hareketlerle anlama
ve anlatma yeteneğidir. Konuşma; düşüncele-
rin, artikülasyon sistemi adını verdiğimiz dil,
dudak dişler, damak gibi ağız içi organlarını
kullanarak seslendirilip ifade edilmesidir.
Gerek lisan gerekse konuşma, sinir ve
kas sisteminin koordineli çalışa-
rak ürettikleri insanın duygu ve
düşüncelerini ifade edebildiği en
önemli beyin fonksiyonudur. Bu
yeteneğin kazanılması için normal
gelişim gösteren beyin ve kas
sistemleri ve uyarıcı bir
çevreye ihtiyaç
vardır.
Çocukta Dil (Lisan) ve
Konuşma Gelişimi:
Çocukta lisan ve konuşma-
nın gelişebilmesi için duyu, motor, psikomotor, en-
telektüel gelişimin normal düzeyde olması gerekir.
Bu gelişim özelliklerinden bir veya bir kaçının eksik
olması lisan ve konuşmanın geri kalmasına neden
olur.
Duyu Gelişimi (Sensör Gelişim):
Çocuğun
lisan ve konuşma gelişimi için işitme duyusunun
normal olması şarttır. Çocuk , anne karnında
yedinci aydan sonra işitsel uyarıları algılamaya
başlar. Doğar doğmaz sese karşı tepkiler oluşur. Bu
dönemden itibaren konuşma ve lisanı öğrenme için
işitsel uyarılara gereksinim vardır. Çevresel sesler,
çocuğun çıkardığı içgüdüsel sesler (Babbling-agula-
ma) sesleri tanımanın birinci ve en önemli basa-
mağıdır. Konuşmayı öğrenme süreci bebek hayata
gelir gelmez başlamaktadır. Bebeğin işitmesindeki
hafif bir işitme kaybı bile, dil ve konuşma gelişimi
için önemli bir engel teşkil eder. Ülkemizde 2004
yılında başlattığımız Yenidoğan İşitme Taraması uy-
gulamaları çocuklarımızın işitme sorunlarını doğar
doğmaz tespit etmekte ve gerekli tedavi ve rehabi-
litasyon programlarının doğumdan sonraki üçüncü
aydan itibaren başlanmasına olanak sağlamaktadır.
Dil ve konuşma gelişimi için görme duyusunun da
önemli olduğunu belirtmek gerekir. İşitme duyusu
kadar olmasa da görme duyusu da lisanın kavranıp
öğrenilebilmesi için önemli bir yere sahiptir. İşit-
meleri normal olduğu halde görme duyusu yeterli
olmayan çocuklarda önemli lisan ve konuşma gecik-
meleri gözlenmektedir.
Motor Gelişim:
Bebek doğar doğmaz kas
iskelet sisteminin hareket özelliği mevcut olsa da
yaş ilerledikçe her gün farklı gelişimsel özellikler
kazanır. İki ay civarında başını tutmaya, altı aylık-
ken desteksiz oturmaya 8-9 aylıkken emeklemeye,
bir yaş civarında desteksiz ayağa kalkarak yürüme-
ye başlar. Büyüdükçe çocuğun kazanmış olduğu
bu yeteneklere motor (hareket) gelişim adı verilir.
Bu safhadaki gelişim gerilikleri de konuşmanın
gecikmesinin nedenlerinden birisi olabilir. Lisan ve
konuşma yeteneği çok ince, dil, dudak, yumuşak
damak hareketleri gerektirir. Çocuklarda meydana
gelen motor gelişim geriliklerinin dikkatle izlen-
mesi ve diğer fonksiyonlara etkisinin önlenmesi de
önemlidir. Özellikle sağ-sol el ince motor beceri
özelliği dil gelişimine yansıyacak olan en önemli
fonksiyonlardan birisidir. El dominansı ile beyindeki
lisan işlem merkezleri arasında çok sıkı bir ilişki
mevcuttur. 3-4 yaşına geldiği halde her iki elinde
de tutma, kavrama gibi ince hareketlerin oluşmadı-
ğı çocuklarda konuşma gelişim geriliklerine sıklıkla
rastlanmaktadır. Ayrıca çocukta sol el sağ elden
daha başarılı bir ince motor beceri kazanmışsa,
kesinlikle sağ elini kullanmaya zorlanmamalıdır. Bu
9