Robotik rehabilitasyon, teknolojik cihazlarla bir kimsenin iş yapmaya engel olan sakatlığını ya da hastalığını gidermek, onu iş yapabilecek, çalışabilecek duruma getirmek için uygulanan bakım ve eğitimlerin bütünü demektir. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle mekanik cihazların tıpta kulanımı giderek artmaktadır. Dünya nüfusunun artışını göz önünde bulunduracak olursak, yaşlı sayısının artmasına müteakip onların tedavi ihtiyaçlarının da artacağı tahmin edilmektedir. İş ve trafik kazaları, kronik rahatsızlıklar, savaşlar gibi birçok nedenlerden dolayı kişilerin çeşitli uzuvlarında farklı derecelerde kayıplar meydana gelmektedir. Bu kayıpların mümkün olan en üst seviyede giderilmesi için rehabilitasyona ihtiyaç duyulmaktadır. Bu amaçla farklı tedavi yöntemleri mevcuttur ve sık kulanılmaktadır. Bunlara örnek olarak terapotik egzersizler verilebilir.
Aktif ve Pasif Egzersizler Rehabilitasyonda Kullanılmaktadır
Aktif egzersizleri hastalar kendileri yapabilir, pasif egzersizleri ise mutlaka bir fizyoterapist yardımıyla yapmaları gerekmektedir. Özelikle inme hastalarının rehabilitasyon süreci uzun ve zorlu bir süreç olması sebebiyle fizik tedavi ve rehabilitasyon alanında çalışan doktor, fizyoterapist, hemşire, teknisyen ve diğer sağlık personeline büyük oranda iş düşmektedir. Bu noktada robotik cihazların tedavi sürecine dahil edilmesi sağlık çalışanlarının da iş yükünü azaltmakta ekstra katkı sağlayacaktır. Robotik cihazların rehabilitasyon için kullanılmasının tarihi o kadar da eski olmayıp son 20 senede daha yaygın kulanılmaya başlanmıştır. Robotların hastaya yaptırması gereken egzersizleri kesin doğrulukta yaptırabildikleri ve birçok pozitif katkılarından dolayı da her geçen gün tıpta daha fazla kullanıldıkları gözlemlenmektedir. Yaşanan Covid-19 pandemisinde insanların uzun süre eve kapandıkları, hastane başvurularının ciddi oranda azaldığı dönemde de yine robotların ve tele-tıbbın uzaktan kullanıma yardımcı olması, hastalar ve doktorlar için büyük oranda katkı sağlamıştır.
Nörolojik rehabilitasyonda robotik cihazlar kullanılarak hastaların kaybedilmiş fonksiyonlarını geri kazanma süreci hızlandırılır. Günümüzde inme hastalarının rehabilitasyonu için hem robotik cihazlar hem de klasik tedaviler beraber kullanılmaktadır. Bu kombinasyondan daha iyi sonuçlar sağlanmaktadır. Sadece inme geçiren hastalar için değil travmatik beyin hasarı olan hastalar, serebral palsi olan çocuklar, trafik kazaları sonrası oluşan farklı seviyelerdeki omurilik yaralanmalı parapleji ve tetrapleji hastaları için de robotik teknolojinin imkanlarından yararlanılmaktadır.
Robotlarla Yapılan Hareketler Beyine Etki Eder
Robotik tedavide robot; hastanın fonksiyonu bozulmuş olan vücut yapısına hareket yapmasına yardımcı olabilir ya da tamamen hareket yapma yetisini kaybeden alt ekstremitesine pasif yürüme dahi yaptırabilir. Bu da hiç yürüyemeyen hastalarda rehabilitasyona ek olarak ciddi moral desteği olabilir. Hastada robot desteği ile yapılan tek taraflı hareket, beynin karşı kortikal alanlarında değişikliğe sebep olup karşı alanlarda sonuç olarak alfa ve beta dalgalarını değiştirmektedir. Budan dolayı bize görünüşte pasif hareket gibi gözükse de robotlarla yapılan hareketler hastanın kendisinin yaptığı aktif hareketlerdeki gibi beynin benzer bölgelerine etki ederek onları çalıştırmaktadır.
İnsan vücudundaki hücreler kendilerini yenileme özeliğine sahiptir. Ancak bu özellik sinir hücreleri için tam geçerli değildir. Trafik kazaları sonucunda omurilik yaralanmaları veya geçirilen inme sonucunda felç kalmış olan hastalarda ölen beyin hücreleri, yenilenmemektedir. Buna karşılık olarak ise mükemel mekanizma olan insan vücutunun nöroplastisite denen mekanizması bu tür hastalarda fayda sağlayabilmektedir. Nöroplastisite dediğimiz olay komşu sağlam hücrelerin ölen beyin hücrelerinin yerine görevi üstlenmesini sağlamaktadır. Normal zamanda sağlıklı kişilerde 1 beyin hücresi ne kadar çalışıyorsa hastalıklı kişilerde aynı beyin hücresi 2 kat çalışarak diğer ölmüş beyin hücresininde işlevini de yerine getirebilmektedir. Nöroplastisite zorlayıcı ve progesif motor öğrenme ile güçlenmektedir. Sadece tekrarlayıcı hareketler yaptırılırsa ilki kadar faydalı olmamaktadır. Robotik tedavi sayesinde hastalarda nöroplastisite mekanizması geliştirilebilmektedir. Hasta robotik yürüme cihazına alındığında öncelikle gövde destekli bir askı sistemi ile ayakta dik durabilmesini sağlayacak şekilde yürüme bandı üzerinde askıya alınmaktadır. Gövde destekli bantlardan yardım alınarak hastaların ayakta durması sağlandığı için bu tedavi yöntemi, hiç yürüyemeyen hastalar için de uygun olabilmektedir.
Robotik cihazın parçaları hastaların her iki kalça, diz ve ayak bileği eklemleri seviyesinden desteklenerek bantlarla monte edilmektedir. Daha sonra yürümeye hastanın ve robotun hangi oranda katkı vereceği ve hastanın bu zaman eklemlerinin hangi pozisyonda olacağı her hastaya özel olarak belirlenerek robot destekli yürüme başlatılmaktadır. Yürüme esnasında hastanın verileri bilgisayar programıyla kontrol edilmektedir. Hastanın yürüdüğünü görebilmesi için robotik yürüme cihazının karşısında ayna olması hastaların motivasyonuna da ayrıca pozitif katkı sunmaktadır. Bu hem de hastanın görsel hafızasını da geliştirmektedir. Sonuç olarak robot destekli yürüme esnasında hastanın bacakalarının hareket etmesi bacaklardan beyine sinyaller gönderimine sebep olup, bu sinyaller de nöroplastisitenin gelişmesine yardımcı olmaktadır.
Eğer hastanın bacaklarında bir miktar yürüme yeteneği korunmuşsa, robotik yürüme cihazı hastanın yürüme fonksiyonunda belirgin derecede fonksiyonel iyileşme sağlayabilmektedir. Ama hiçbir yürüme yeteneği olmayan hastalarda ise fonksiyonel iyileşme sağlanması ne yazık ki mümkün olmamaktadır. Bahsi geçen hastalar için spastisiteyi azaltmak, haraketsizlik sebebiyle ileride oluşacak kas atrofilerini engellemek, metabolizmayı ve kan dolaşımını hızlandırmak için robot kullanılabilmektedir. Genel olarak robotik destekli yürüme sayesinde hastaların stres ve ağrılarının azaldığı, umut ve özgüvenlerinin artığı, mutluluk, motivasyon ve sonuçta hayat kalitelerinin yükseldiği bilinmektedir.
Robotik Yürüme Sistemlerinin Kullanım Alanları
Robotik yürüme sistemleri birçok hastalıklarda faydalı olabilse de kullanım alanı sınırsız değildir. Bazı durumlarda kulanımı uygun olmayabilir. Robotik rehabilitasyona alınmadan önce doktorun bu tedavinin hastaya uygun olup-olmadığını tespit etmesi gerekmektedir. Örneğin aşırı derecede kasılması, kas spastisitesi olan ve eklemlerinde kontraktür gelişmiş olan hastalarda, kemik erimesi ileri derecede olup kemik kırılganlık riski çok artmış olan osteoporotik hastalarda, ayrıca gebelerde kulanımı uygun görülmemektedir.
Parkinson hastalarında kol robotunun nasıl etki sağladığını anlamak için 45 hasta üzerinde araştırma yapılmıştır. Bu araştırmada ise hastalar 3 gruba bölünerek 1. gruba sadece klasik rehabilitasyon imkanları sunulmuştur. 2. gruba ise bu tedavinin yanı sıra kol robotu da eklenmiştir. 3.grupta ise hastalara ilk 2 tedavi yöntemi ve yanında rekreasyonel aktiviteler uygulanmıştır. Sonuç olarak Parkinson hastalarında klasik rehabilitasyon programlarına ek olarak uygulanan kol robotunun daha faydalı olduğu anlaşılmıştır. Bu sayede hastalarda günlük yaşam aktiviteleri, üst ekstremite motor fonksiyonları, kas gücü, mental ve emosyonel durumda iyileşme gözlenmiştir. Bunların yanında hastalara uygulanan rekreasyonel aktiviteler sayesinde ise hastaların el ince becerilerinde iyileşme sağlanmıştır.
Yapılan bir başka çalışmada ise inme hastaları üzerinde kol robotunun etkisi araştırıldı. İnme hastalarında iş-uğraşı tedavisi ile birlikte uygulanan üst ekstremite robot yardımlı tedavinin bireylerin el fonksiyonlarını geliştirdiği ve aktivite-performans katılımında iyileşmeye katkı sağladığı kanaatine varıldı.
Benzeri bir çalışmada da robot destekli tedavi ve konvansiyonel nörorehabilitasyon programının hastalarda motor ve fonksiyonel iyileşme sağladığı gözlemlendi.
Robotik teknoloji günümüzde hem üst hem de alt ekstremite fonksiyonlarına destek vermek için kulanılsa da teknolojinin imkanları geliştikçe daha aktif rol oynayacaktır. Robotik cihazların hem sayısının artacağı hem de hastaların rehabilitasyon sürecine fayda katacağı giderek daha net anlaşılacaktır.