Başkent’te Hemşi̇
re Olmak…
12-18 Mayıs tarihleri arasında kutlanan hemşireler günü nedeniyle
dergi editörlüğü tarafından bir yazı hazırlamam teklif edildi. Ben de
Başkent Üniversitesi Hastaneleri’nde çalışan yüzlerce hemşireden biri
olarak bu işi sadece meslek olarak değil de insani boyutunu sizlere ak-
tarmak istedim. Kalp Damar Cerrahisi gibi oldukça kritik bir bölümde
çalışan bir hemşirenin gözünden hissedilenleri paylaşmak ve sağlığına
kavuşturmanızı bekleyen bir hastanın umudu olmanın aslında omuzları-
mıza ne büyük bir sorumluluk yüklediğini anlatmaya çalıştım. Durumu
ağır olan hastası için kalbi iki mengene arasına sıkışan hemşire kalbin-
den bahsedeceğim sizlere.
Mesleğimin ilk yıllarından bugüne kadar 7 yıldır Başkent Üniversitesi
Hastanesi’nde hemşire olarak çalışıyorum. Birbirinden farklı birçok
vaka gördüm ve birçok hekimle birlikte çalıştım. Bu süre içerisinde
hemşireliğin meslek ötesinde fedakâr, yaratıcı, yenilikçi hasta ve ya-
kınlarının hayatını kolaylaştırıcı olma gibi birçok özellikleri içinde
barındırdığını gerçek anlamda hissettim. Şu anda kalp damar cerrahi-
si (KVC) katında sorumlu hemşire olarak çalışmaktayım. KVC’de ilk
deneyimim 2008 yılında başladı. İlk günümde her şeye tamamen yaban-
cı ve kendimi hiçbir şey bilmiyormuş gibi hissetmiştim. Etrafta birçok
cihaz ve makine, göğüs tüpleri, monitörler, sol ventrikül destek cihazı
(LVAD) takılan hastaların çantaları, pansuman yerleri… İlk anda ya-
bancı olduğum ortam da şimdi elimin altındaydı sanki her şey. Bu bö-
lümdeki en büyük avantajım bir KVC ekibiyle çalışıyor olmamdı. KVC
hemşireliği düşününce ilk etapta insana soğuk geliyor. Çünkü hastala-
rımız çok büyük bir ameliyata korkuyla giriyorlar. Yataklarında “evet
sizi ameliyata hazırlıyoruz” diyen sesle beraber onların gözlerinde bir
damla yaşla birlikte yakınlarına “görüşürüz”, “hoşça kalın” diyorlar.
Onların tabiri ile kalpleri duruyor ve kalp ve akciğerlerinin görevini
makine yapıyor, bununla ilgili hatırladıkları gözlerinde bir damla yaş
ile beraber yakınlarıyla vedalaşmaları oluyor. Ama uyanıp tamamen
kendilerine geldiklerinde oldukları iyilik hali ve gözlerindeki kocaman
gülümseme her şeye değiyor. Çalıştığım klinikte beni en çok etkileyen