hastalığı üzerindeki olumlu etkileri artık kesin olarak
bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda diyet etkisi,
agresif yağ kısıtlaması ile ölümlerde yüzde 30-60
oranında azalma tespit edilmiştir. Doymuş yağ ve
kolestrolden fakir; sebze , meyve ve lifli gıdalardan
zengin beslenme tipi tercih edilmelidir. Görünmeyen
yağlardan olan çerez, unlu mamüller, ‘fast food’
ürünleri gibi pek çok hazır gıdalara da dikkat etmek-
te fayda vardır. Kalp sağlığımız için beslenmemizde
omega-3 ve omega-6 çoklu doymamış yağlarını
içeren balık türlerinin birçoğuna yer verilmelidir.Sağ-
lıklı olmak için vücudumuzun yağa da ihtiyacı vardır.
Yağı beslenmemizden tamamen çıkarmadan doğru
miktarda ve doğru yağ tüketerek ihiyacımızı karşı-
layabiliriz. Kırmızı et daha sınırlı olmakla beraber
yerine tavuk ve balık eti gibi daha az doymuş yağ ve
kolestrol içeren protein kaynakları tercih edilmelidir.
Salam, sosis gibi şarküteri ürünlerinden kaçınılma-
lıdır. Ayrıca, tansiyon yükselmesine yol açan tuz
günde sadece 6mg ile sınırlandırılmalıdır.
Hareket Edin
Günümüzde kentsel yaşamın artışı, teknolojinin
sunduğu olanaklar ile gün geçtikçe daha az hareket
etmeye başladık. Oysa, fiziksel aktivite azlığı ve fizik
kondüsyon yetersizliği kalp hastalığı oluşumunda bir
risk faktörüdür. Yapılan çalışmalar, düzenli ve doğru
egzersiz yapılmasının, kalp ve damar hastalıkları ne-
deniyle oluşan ölümlerde yüzde 23 oranında azalma
sağlanabildiğini göstermiştir. Kalp ve damar hastalığı
riskinizi azalmak için haftada en az 3 gün 30 - 60
dakika, aynı tempoda ve nabız hızını aynı düzeyde
tutacak şekilde spor yapmaya özen gösterilmelidir.
Açık havada tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet, koşu
tercih edebileceğimiz egzersizlerdir. Ancak, herhangi
bir yakınmanız olmasa bile, egzersiz uygulamalarına
başlamadan önce mutlaka bir doktor kontrolünden
geçilmelidir.
Sigarayı Mutlaka Bırakın
Önlenebilir risk faktörlerinden sigara ile kalp ve
damar hastalıkları arasında sıkı bir ilişki mevcuttur.
Sigara ile kalp ve damar hastalıkları arasındaki ilişki
süreklilik arz etmekte ve risk doza bağımlı olarak
yükselmektedir. Sigara dumanına maruz kalan pasif
içicilerin de riski yüzde 40’a kadar varan yüksek
rakamlarda artmaktadır. Sigaranın bırakılması ile
beraber risk hızla azalmaktadır. Bir yılın sonun-
da yüzde 50’ye kadar azalan risk, 10 yıl kadar bir
sürenin geçmesiyle beraber kalp hastalığı açısından
kaybolmaktadır. Dolayısıyla hem kendiniz hem de
çevrenizdekiler için en yakın zamanda bırakmayı
ihmal etmeyin.
Strese “Hayır” Deyin
Yapılan araştırmalara göre uzun süreli stres vücut di-
rencini kırıyor ve hastalıklara zemin hazırlıyor. Stres
yüzünden artan kalp hızı, kalp krizine adete davetiye
çıkarıyor. Kuşkusuz ki stressiz yaşam hepimizin haya-
li. Bu isteğimize kavuşmak zorda olsa imkansız değil.
Sizi strese sokan nedenleri düşünüp, bu sorunlarınızı
ortadan kaldırmaya veya mümkün olduğuca uzak
tutmaya çalışısın. Sorunlarınızı ortadan kaldırmakta
zorluk çektiğinizde uzman yardımı alabilir, psikotera-
piyle stresi yenebilirsiniz.
Düzenli Sağlık Kontrollerinizi Yaptırın
Özellikle ailesinde kalp hastası olanların, ileri yaşta-
kilerin ve daha önce kalp muayenesi olmamış kişiler
uzman doktora başvurması uygun olacaktır. Kişiler
her yıl kolestrol, trigliserid ve kan şekeri ölçümleri
yaptırmalı. Özellikle ailesinde kalp hastalığı olan,
aşırı kilolu, diyabet veya yüksek tansiyon hastası ve
sigara içen kişilerde bu tetkikler 30 yaşından itibaren
yaptırılmalıdır.Gerekirse EKO, efor testler ile kalp
hastalıkları açısından ileri inceleme yapılabilir.
Kan Değerlerinizi Sabitleyin
Yüksek tansiyon, kolestrol ve kan şekeri değerleri,
kalp sağlığınız üzerine önemli riske sahip. Örneğin,
kolestrolü 240’ın üzerinde olan kişilerin kalp krizi
geçirme riski, 200’ün altında olanlara göre iki kat
daha fazla. Dolayısıyla, özellikle de ailenizde bu tür
hastalıklar söz konusuysa, düzenli olarak check - up
yaptırıp, oynak değerleri kontrolden geçirin. Ayrıca,
ideal kilonuzu koruyarak, bilinçli beslenerek ve spor
yaparak bu değerlerinizi sabit tutabilirsiniz.
Kalbinize İyi Bakın
45