Zeka Kapasitesi:
Zeka kapasitesi düşük olan
çocuk dersleri dinlemekte, anlamakta zorlanır ve
uzun vadede özgüvenini kaybeder, arkadaşları
tarafından dışlanabilir, öğretmen o çocuğa özel
zaman ayırmakta zorlanabilir. Sonuçta çocuk kısır
bir döngüye girer ve okula gitmek istemez yada
okuldan kaçmaya başlar. İlerleyen sınıflarda dersler-
de zorlanma giderek artar ve bu da karneye yansır.
Genellikle okul hayatları zeka kapasiteleriyle
orantılı olarak erken sonlanır. Aileler çoğu zaman
durumun farkında olsalar da gerçekle yüzleşmek
istemez ve bu sorunu başka nedenlere bağlarlar.
Okuma veya yazmadaki gecikmenin en sık neden-
leri zeka kapasitesindeki sorun, dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu ve özel öğrenme bozukluk-
larıdır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
olan çocuklar eğer zeka kapasiteleri normal ya da
üstündeyse okuma ve yazmada gecikme yapmaz;
ancak eksik yazma, harf karıştırma, hızlı ya da
yavaş okumaya yol açabilir. Dikkat eksikliği ve hipe-
raktivite bozukluğu çoğu zaman yavaş yavaş karne-
deki notlarda düşüşe sebep olur. Daha ileri yaşlarda
ise davranım bozukluğu, depresyon, madde ve alkol
bağımlılığı, sınav heyecanı ile kendisini gösterir.
Özel öğrenme bozukluğunda da dikkat eksikliği
ve belli alanlarda öğrenmede zorluklarla kendisini
belli eder. Çocuğumuzun bazı dersleri iyiyken bazı
dersleri çok kötüdür. Zeka kapasitesi yüksek olan
çocuklarda dikkat eksikliği ve öğrenme güçlüğü
çoğu zaman aileler ve öğretmenler tarafından fark
edilmeyebilir. Buradaki en önemli nokta her çocuğa
kendine özgü değerlendirme yapmaktır. Zeka
kapasitesi yüksek olan çocuk kendiliğinden yaşadığı
sorunları kısa vadede çözebilir ancak üstündeki yük
biriktikçe yaşadığı sorunlarla baş etmesi zorlaşır.
Çocuğun Psikolojik Durumu:
Karneyi et-
kileyen en önemli faktörlerden birisi de çocuğun
içinde bulunduğu psikolojik durumdur. Aslında her
çocuğun sorunu olsun ya da olmasın psikolojik
açıdan muayeneden geçmesi önemlidir. Ülkemiz
koşullarında çocuk psikiyatrisine bakış günden güne
olumlu yönde değişmektedir. Çocuk psikiyatrisinde
en önemli konulardan biri diğer tıp branşlarında da
olduğu gibi erken tanıdır. Erken tanı sorunlar büyü-
meden ve karmaşık hale gelmeden önce müdahale
etme şansı verir. Gebelik ve hamilelik sürecinde so-
run yaşayan, gelişim basamakları zamanında olma-
yan örneğin 1 yaşında konuşmaya ya da yürümeye
başlamayan, kreş ya da anaokulunda öğretmenleri
tarafından sorun olduğu söylenen her çocuk okul
öncesi psikolojik değerlendirmeden geçmelidir.
Çoğu zaman atladığımız basit bir detay uzun vade-
de çocuğumuzun psikolojisini daha kötü yönde et-
kilemektedir. Ebeveynler çoğu zaman sorunu basite
indirgeme ya da görmezden gelme yolunu seçerler.
Karne, aileleri uyarma açısından çok önemli bir
araçtır. Ebeveynin görmezden geldiği sorunu tekrar
gündeme taşır ancak bazen bu bile yeterli olmaz ve
gelecekte düzelir diye sorun ertelenebilir. Bazen o
kadar ertelenir ki çocuk okulu bitirmesine rağmen
sorun görülmez. Genelde notlardaki düşüş yavaş
yavaş olduğundan aileler de bu durumu kabullen-
meye başlar ve sorun göz ardı edilir.
Kaygı Bozuklukları:
Karneyi etkileyen bir diğer
sorun da kaygı bozukluklarıdır. Sosyal fobisi, ayrıl-
ma kaygısı, performans kaygısı, yaygın kaygısı ve
takıntıları olan çocukların da hem ders başarısı hem
de arkadaşlık ilişkileri bu kaygılardan dolayı bozu-
lur. Sosyal fobisi olan çocuk kendine güvenmediği,
ayrılma kaygısı olan çocuk aklı hep ailesinde oldu-
ğu, performans kaygısı olan çocuk yanlış yaparım
korkusu ile, yaygın kaygısı olan çocuk sürekli zihni
bir yerlere takıldığı, takıntısı olan çocuk takıntılarıy-
la meşgul olduğu için dersleriyle ilgilenemez.
Aile Ortamı:
Karnedeki puanları etkileyen bir
diğer faktör de aile ortamıdır. Hemen hemen her
ailede zaman zaman ufak tefek tartışmalar yaşa-
nır, sorunsuz bir aile ortamı çoğu zaman mümkün
32