Sağlık çalışanları hemçalışmaortamları hemdehizmet
sunumu yaptığı kişiler açısından tehlikeli kimyasal ve
fiziksel ajanlara, strese ve travmaya maruz kalabilirler.
Yani yaşamlarının hemen her aşamasında risk(ler) ile
karşılaşabilmektedirler. Bu mesleki etkilenimlerin her-
hangibirisibazenhemen,bazendeyıllarcasürebilenbir
dönemden sonra hastalığa neden olabilmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile Uluslararası Çalışma Ör-
gütü (ILO) İş Sağlığı ve Güvenliğini (İSG),“Tümmeslek-
lerde çalışanların bedensel, ruhsal, sosyal iyilik durum-
larınıenüstdüzeyeulaştırmak,budüzeydesürdürmek,
çalışanların çalışma koşulları yüzünden sağlıklarının
bozulmasını önlemek, çalışma sırasında sağlığa aykırı
etmenlerden oluşan tehlikelerden korumak, fizyolojik
vepsikolojikdurumlarınaenuygunmeslekselortamlara
yerleştirmekvebudurumlarısürdürmek,özetolarakişin
insana ve her insanın kendi işine uyumunu sağlamak”
olarak tanımlamıştır.
Ülkemizde son dönemde iş sağlığı ve güvenliği ve
sağlıkhizmetlerindekaliteaçısındanmevzuattayapılan
değişimlerveyaptırımlar,çalışangüvenliğiuygulamaları
alanında önemli değişiklikler olmasını sağlamıştır. En
ağır ve tehlikeli iş kollarından kabul edilen hastaneler
2013 yılından itibarenmevzuat doğrultusunda gerekli
değişimleri yapmakta gerek Sağlık Bakanlığı gerekse
Çalışma ve Sosyal Yardım Bakanlığı müfettişleri tara-
fındandüzenli olarakdenetlenmektedirler. İş Sağlığı ve
güvenlik uygulamaları sağlık kurumunda çalışan tüm
Prof. Dr. Seval AKGÜN
Halk Sağlığı AD
Hızlı teknolojik gelişmeler bir yandan insanın refahına hizmet ederken, öte yandan insan
hayatı ve çevre için tehlikeleri de beraberinde getirmiştir. Özellikle sanayileşmenin ve yo-
ğun üretim süreçlerinin ön plana çıkmasıyla ve bu süreçlerde yüzlerce kimyasal madde-
nin kullanılmasıyla meslek hastalıkları ve iş kazaları daha da önem kazanmaktadır.
24