Bir yeme bozukluğu türü olan pika halk arasında toprak yeme alışkanlığı olarak
bilinir. Yiyecek olmayan maddelerin kişinin gelişimsel düzeyine ve bulunduğu toplumun
yaşam tarzına uymayan biçimde yenmesi olarak tanımlanmaktadır.
Adını hemen her şeyi yemesi ile tanınan ve latince ‘pica’ olarak bilinen saksağan
kuşundan alır.
Ülkemizde halen ciddi bir sağlık sorunu olan pika sıklıkla çocukluk yaş grubunda
görülmekle birlikte her yaş grubunda ve her toplumda görülebilen bir hastalıktır.
Yetişkinlerde pika en sık kadınlarda, özellikle de demir eksikliğinin en fazla görüldüğü
gebelikte ortaya çıkar.
Çocukların dikkatli gözlenmesi sonucu kolaylıkla tespit edilebilir bir durumdur.
Duvarı kazıyarak çıkan boya parçacıklarını yiyen, evdeki pilleri ısırmaya çalışan, ayak-
kabı altını yalayan, kağıt-peçete yemeye çalışan, kalem ucu ya da silgileri ısıran,
dışarıda toprak yemeye çalışan çocukların pika sendromu açısından değerlendirilm-
esi gerekir. Bir hekim tarafından detaylı bir sorgulama ve muayene sonrasında tanıya
yönelik tetkiklerle nedeninin tespit edilmesi çok önemlidir. Çünkü bazı dirençli vakalar
dışında çoğu pika vakası, sebebe yönelik tedavi ile düzelmektedir.
Pika yeme bozukluğu 2-3
yaşlarından itibaren tanı almaktadır.
İlk yaşta çocuklar her şeyi ağızlarına
götürdüklerinden dolayı pika ayrımı
zordur. Çocukluk çağında tespit edilen
vakaların çok azı erişkin dönemde
devam eder. Bu hastaların boya,
yapıştırıcı, kağıt, bez, saç, toprak, çakıl
taşı, kireç, çamur, kurşun kalem, silgi,
çiğ patates, tırnak, buz, kibrit, hayvan
gübresi yedikleri görülmüştür.
Pika sendromunun en sık
nedeni yetersiz beslenme
sonrasında gelişen mineral
ve vitamin eksiklikleridir.
Sıklıkla demir, çinko, kalsi-
yum, B1 ve B6 vitamin
eksikliğinde görülür. Özel-
likle demir eksikliğinde
azımsanmayacak oranlarda
pika tespit edilmiştir. Çoğu
vakanın da demir tedavisi
sonrasında dramatik olarak
düzeldiği görülür.
Nörogelişimsel bozukluklarda da pika görülebilmektedir. Yaşa göre zeka
veya bilişsel fonksiyonların gelişiminin geri olabildiği bu hastalarda düzelme çok
daha zordur.
Bu hastalığın psikolojik boyutu da vardır. Sevgi yoksunu olan, güven duy-
gusu yeterli gelişmemiş olan, ebeveyn-çocuk ilişkisi bozuk huzursuz ortamda
yetişen çocuklarda da sık görülür. Kırsal kesimlerde yeterli gözetim ve bakım
sunulmayan oyun çocuklarının uygun olmayan maddeleri yeme riski yüksektir.
NEDENİ
Uzm. Dr. Özlem Akbulut
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD
50
51