Bir veya iki kez normal saptanan kolonoskopi incelemesi, kolorektal kansere karşı ömür boyu
korumanın ipucunu verebilir. Kansere bağlı ölümlerinin önlenmesinde kolonoskopinin etkinliği
çok önemlidir. Kolorektal kanserin erken saptanması, ölüm riskini, kalın barsağın son kısmındaki
kanserlerinde yaklaşık % 80 ve kalın barsağın başlangıç kısmındaki kanserlerinde ise en az% 40
ile% 60 arasında azalmayı sağlar.
Kolonoskopi öncesinde
hastanın var olan diğer hasta-
lıklar ve kullandıkları ilaçlar çok
iyi değerlendirilmelidir. Gere-
kirse bu hastalıklara ait bölüm-
lere danışılarak riskleri ve
öncesi alınacak tedbirler göz
önünde bulundurmalıdır. Kardi-
yoloji, gögüs hastalıkları ve
aneztezi bölümleri ile yakın
ilişkilerde bulunulmalıdır. Kul-
landığı tansiyon, kalp, şeker
ilaçları, kan sulandırıcı ilaçlar ve
göğüs hastalıkları için kullanı-
lan ilaçlar ayrıntılı olarak
değerlendirilmelidir.
Kolonoskopinin Önemi ve Kanser
Kanser dâhil birçok bağırsak hastalığının teşhisinde ve tedavisinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Tarama
amacı yapılıyor olmasının yanında diğer tetkikler sırasında saptanan lezyonların doğrulanması, boyut veya
lokalizasyondan bağımsız olarak en iyi kanser öncüsü kolorektal poliplerin (kalın bağırsak duvarından köken
alan, bazı tipleri kansere dönüşebilen oluşumlar) yönetiminde tercih edilen yaklaşımdır. Çünkü cerrahi reze-
ksiyon kolonoskopi ile karşılaştırıldığında daha yüksek mortalite ve maliyete sahiptir. Kolonoskopi esnasında
kanser ya da kansere dönüşme potansiyeli olan lezyonlar rahatlıkla saptanabilir, eş zamanlı biyopsi alınarak
kesin doku tanısı sağlanabilir. Kolonoskopi, kolorektal kanser için orta ve yüksek riskli popülasyonların tara-
masında kullanılan birincil yöntemdir. Bununla birlikte, mevcut modalitelerin herhangi birinin taranması
tercih edilir. Ayrıca ülserler, iltihaplı alanlar, tümörler, damarsal lezyonlar, darlıkların tanısının konulabilmesi
için de yardımcıdır. Tarif edilen lezyonların hem gereğinde biyopsi ile tanısı hem de tedavi işlemleri kolo-
noskopi seansı sırasında yapılabilir. Bu hastalıkların takibinde de rutin olarak da kullanılır. Kolonoskopi
esnasında kanayan bir damar varsa endoskopik yöntemlerle durdurularak kanamaya bağlı ölüm riski ortadan
kaldırılabilir. Eğer kalın bağırsakta bir darlık varsa, darlık bölgesi kolonoskopi esnasında balonla genişletile-
bilir ya da bu bölgeye stent takılabilir.
Kolonoskopi planlanan hastaya
doktoru tarafından işlem ayrıntılı
olarak anlatılmalıdır. İşlemin
yapılma gerekçeleri, varsa
alternatif testleri, işlem öncesi
kolon hazırlık diyeti (posasız
diyet), bol su içmesi ve müsil
ilacını nasıl kullanacağı hastaya
yeterli zaman ayırarak anlatılma-
lıdır. İşlem sırasında biyopsi
alınması veya tedavi amaçlı
girişimsel işlemler belirtilmelidir.
Kolonoskopinin dezavantajları
arasında kapsamlı bağırsak
temizliği ve 2-3 gün süren sıkı
diyet ihtiyacı, diğer tarama
testlerine göre daha yüksek
delinme riski, zatürre riski
(özellikle işlem derin anestezi
altında yapıldığı zaman), küçük
olasılıklı dalak yaralanması riski
ve diğer tarama testleri ile
karşılaştırıldığında daha yüksek
işlem sonu kanama riski gibi
komplikasyonlara sahiptir.
fı
Tüm kalın bağırsakların incelenmesine ve polipler-
in çıkarılmasına izin veren en kapsamlı işlemdir.
Kolonoskopi ayrıca diğer testlerden pozitif bulgu-
ları doğrulamak ve etkinliğini değerlendirmek için
mevcut işlemler arasında altın standart olarak
kabul edilmektedir.
KOLONOSKOP
Kolonoskop, ucunda ışık kaynağı ve kamera olan,
sıvı alıp-vermeye ve içinden bazı kesici- toplayıcı
sistemlerin geçebildiği, esnek bir görüntüleme
cihazıdır. Kolonoskop çapı yaklaşık 15- 20 mm,
uzunluğu ise 140-160 cm’dir. Kolonoskopi cihazı
kalın bağırsağın tamamını ve ince bağırsağın
son15-25cm ile sınırlı bir kesimini görüntülenme-
sidir. Son 50 yılda artan sıklıkla yapılan kolonoskopi
işlemine ait tecrübe ve biriken veriler kolon kanser-
inde önemli yeri olduğunu göstermiştir. İleri
teknoloji gelişmelerle birlikte; HD monitör, FICE,
NBI denilen ışık dalga boyunu değiştiren yöntem-
ler, değişik boyama yöntemleri ve büyütme gibi
fonksiyonları da kolonoskopi cihazına eklenmiştir.
Kanserle HPV ilişkisinin görülmesi aşı ile ilgili
çalışmaları da beraberinde getirmiştir. Tehlikeli
HPV tiplerinin tespit edilmesi ile bunlara karşı aşı
geliştirilmesi mümkün olmuştur.
KOLONOSKOPİ
Kolorektal
Kanserlerde
Erken Tanı ve Tedavi
Kolorektal kanserler önlenebilir
kanserlerin başında yer almaktadır.
Kolorektal kanser taraması, daha
önce kanser veya kanser öncüsü(p-
rekanseröz) lezyon öyküsü olmayan
ve hatta hiçbir yakınması olmayan
kişilerde erken evre kolorektal
kanserleri ve prekanseröz lezyonları
saptama işlemidir. Bu nedenle,
kolorektal kanser taramasının
amacı kanserin erken, tedavi
edilebilir bir aşamada tespit
edilmesi ve kolaylıkla tedavi edilebil-
mesidir.
Kolorektal kanserden ölüm, erken
tanı koyarak ve kanser öncüsü
olabilecek poliplerin çıkarılması
(polipektomi) yöntemiyle ile azaltı-
labilir. Bu sayede son 10 yılda
kolorektal kanser sıklığında anlamlı
bir azalma olduğundan bahsedil-
mektedir.
Kolorektal kanserinde erken tanı
ve tedavisi yüz güldürücüdür.
Risk gruplarına göre mutlak tarama
testleri yapılmalıdır. Genellikle
45-50 yaşlarda tarama yapılmakla
birlikte bu sınır 40 yaşa kadar
çekilmektedir. En sık test olarak
gaitada gizli kan bakılmasının
yanında en etkili tarama metodu
kolonoskopidir. Yeni tarama metod-
ları da geliştirilmekte olup en fazla
umut veren dışkıda DNA testi ve
gaitada fekal immünkimyasal test
ile tarama yapılabilmektedir.
46
47