Genital bölgede ortaya çıkan siğillere genital siğiller adı verilir. Genital bölgenin herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Düz veya çıkıntılı deriden kabarık lezyonlardır. Tek tek veya küme şeklinde olabilirler. Vulva, vajen, makat etrafında,vajen içinde veya rahim ağzında lezyon oluşabilir. Sıklıkla beyaz renkli olmalarının yanı sıra kahverengi, gri veya çok renkli olabilir.
Hasta hekime genellikle dışta farkettiği siğille başvurur. Beraberinde akıntı, kaşıntı olabilir. Belirgin yakınma olmadan vajende ve rahim içinde rutin muayenelerde tespit edilebilir. Gebelik, şeker, HİV gibi enfeksiyonları olanlarda, veya organ nakli için bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlarda daha büyük ve tedaviye inatçı lezyonlar gelişebilir.
Genital siğiller en sık görülen cinsel yolla bulaşan hastalıktır. Hemen hemen her zaman cinsel temasla edinilir. Cinsel yönden aktif olan herkes hayatlarının bir bölümünde enfekte olmuş olabilir. Enfekte olan bireylerin tümünde görünür lezyon olmayabilir. Taşıyıcı olduğunu bilmeden partnerine bulaştırabilir. Genital siğillerde etken humanpopilloma virüs (HPV) olarak belirlenmiştir. HPV genital siğillere, rahim ağzında değişikliklere ve rahim ağzı kanserine neden olabilir. Ayrıca makat kanseri ve kanser öncesi lezyonlara da neden olabilir. Son 30 yıl içinde HPV virüsünün 150 den fazla tipi tespit edilmiştir. Bunların 30 kadarı genital bölge enfeksiyonlarından sorumludur. Genital siğiller genellikle tip 6 ve 11 ile oluşur ve ciddi sağlık problemi oluşturmaz. Çoğu HPV enfeksiyonu hastanın savunma mekanizmaları sayesinde klinik bulgu vermese bile birkaç yıl içinde negatifleşebilir.
Kondom kullanımı HPV enfeksiyonundan korunmada önemlidir. Bulaşma riskini %70 oranında azaltır. Ama kandom ile korunamayan bölgelerde risk vardır ve lezyon oluşabilir. Dış genital siğiller, vajen ve rahim ağzı HPV enfeksiyonu ile beraber olabilir. HPV’nin bazı tipleri (özellikle 16-18 tipleri) daha tehlikelidir. Bu tipler yüksek riskli grup olarak adlandırılır. Yüksek riskli grupta olan virüsler rahim ağzı kanserinden sorumludur. Ayrıca bu tiplerle vulva, vajen, penis, anüs, ağız kanserleri de gelişebilir. Kanser gelişmeden önce dokularda bazı değişiklikler oluşur. Smear testi ve HPV taramaları bu değişiklikleri erken dönemde tespit etmemizi sağlar. Etkin takip ve yaklaşım ile kanser gelişmeden önce tedavi genellikle mümkündür. Rahim ağzı kanserli hastalarda HPV %96,6 pozitiftir. Yani HPV olmadan rahim ağzı kanseri olmaz. HPV enfeksiyonuyla karşılaşan 100 hastadan sadece 1-3 kadarında kansere gidiş olmaktadır.
Kanserle HPV ilişkisinin görülmesi aşı ile ilgili çalışmaları da beraberinde getirmiştir. Tehlikeli HPV tiplerinin tespit edilmesi ile bunlara karşı aşı geliştirilmesi mümkün olmuştur. HPV aşısı kadınları rahim ağzı kanseri ve kanser öncü lezyonları, genital siğiller ve makat kanserlerine karşı korur. Aşı erkeklerde de makat kanseri, kanser öncesi lezyonlar ve genital siğillere karşı koruyucu etkide bulunmaktadır. HPV aşısı içerdiği tipe karşı %100 koruma sağlar. Aşının cinsel aktivite başlamadan tamamlanması önerilir. Ülkelerin sosyoekonomik durumlarına göre aşı uygulamaları farklılık göstermekte olup bazı ülkelerde sadece kızlar, bazı ülkelerde kız ve erkek çocukları için önerilmektedir. Sosyoekonomik duruma göre uygulama yaşı farklılık göstermektedir.
HPV aşısı uygulanan toplumlarda genital siğil oranının ve rahim ağzı hücresel dönüşüm sıklığının azaldığı gözlenmektedir. Aşılama oldukça etkin koruma sağlamasına rağmen rutin taramaların yerine kullanılamaz. Toplumun smear testi ile taranması erken tanıda önemlidir. Ayrıca HPV 16-18 tiplerinin tanınması ve bu grubun takibi kansere dönüşüm olmadan tedaviyi mümkün kılmaktadır. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından 30 yaş üzeri kadın popülasyonu HPV yönünden taranmaktadır. 16-18 tipleri saptanan hastalar ileri merkezlere yönlendirilmektedir.
Dış genital HPV lezyonu olan siğiller için tedavi bireye göre değişir. Bazı lezyonlar kendiliğinden iyileşebilir. Ama çoğu hastada tedavi gereklidir. Tedavi bazen hasta tarafından kullanılabilen yüzeysel kremlerle mümkün olmaktadır. Bazen de dokuyu tahrip edecek yakma dondurma veya cerrahi girişim gerekli olabilir.
Aklımızda Kalsın