Yaşlanma, insanların duymak, hissetmek ve yaşa-
mak istemediği fakat doğumla başlayan, engelle-
nemeyen, durdurulamayan, geriye işle-
tilemeyen biyolojik, sosyolojik ve
psikolojik bir süreçtir. Biyolojik
yaşlanma doğumdan sonra
istenilen fakat erişkin
dönemden sonra mev-
cut bilgi ve deneyim-
lerimiz ile yavaşlatıl-
mak, geciktirilmek
hatta durdurulmak
istenilen bir süreç-
tir. Deri, endokrin,
damar, kemik,
genitoüriner, göz,
cinsellik ve beyin
fonksiyonları bu sü-
reç içerisinde sağlıklı
kalabilmeli, koordineli
çalışabilmeli, kişinin fiziksel
gücünü, psikolojisini ve sosyal
yaşam kalitesini üst düzeyde tuta-
bilmelidir.
Yaşlanma sadece bir zaman süreci değildir. Doğum
tarihleri aynı olan kişilerin bile zaman içerisinde
farklı görünmelerinin altında genetik, biyokimyasal,
fizyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin büyük
rol oynadığı görülmektedir.
Vücudumuzu çevresel ve fiziksel zararlı etkenler-
den koruyup fiziksel bütünlüğümüzü sağlayan,
immün, endokrin ve nöral fonksiyonlara sahip en
büyük organımız olan deri, diğer doku ve organlar
gibi yaşlanma ile beraber dejeneratif değişiklik-
ler gösterir. Vücudumuzun dış yüzeyini kapladığı
içinde yaşlanmanın en dikkat çekici
değişiklikleri deride fark edilerek
psikolojik ve sosyal açıdan
diğer iç organ değişik-
liklerinin oluşturduğu
sıkıntıların önüne
geçer. Deri yaşlan-
masında, genetik
ve hormonlar iç
faktörleri; ult-
raviyole ışığına
maruz kalmak,
beslenme,
nikotin, ilaç ve
alkol alışkanlığı
ise dış faktörleri
oluştururlar.
Deri Yaşlanmasın-
daki İç Etkenler
Yaşlanmanın genetik faktör-
lerden etkilendiği, programlı yaş-
lanma ile birlikte, genetik yapıda yer alan DNA ve
kromozomların yapısı ile birlikte bunlarda meydana
gelen yapısal değişiklikler hızlı yaşlanmaya neden
olabilmektedir. Genetik bilimindeki gelişmeler ile
gen ve kromozomal yapıdaki kalıtsal veya sonradan
oluşan bozuklukların saptanması ve sorumlu alan-
lara müdahale yaşlanmayı geciktirebilecektir. Son
yıllarda DNA onarımı üzerinde tropikal ürünlerde
geliştirilmektedir. Hormonal açıdan yaşlanma özel-
likle kadınlarda menapoz sonrası hızlanmaktadır.
Kadınlarda östrojen, progesteron ve androjenler
21