Previous Page  48-49 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 48-49 / 64 Next Page
Page Background

Dyt. Emel Aydan ORAL

Beslenme ve Diyet Ünitesi

Toplumsal hayatımızda önemli bir

yer teşkil eden Ramazan ayında oruç

tutulmakta ve bununla birlikte birey-

lerin günlük yaşantılarında önemli

değişiklikler olmaktadır. Ramazan

ayında yapılan en önemli beslenme

değişiklikleri arasında oruç tutan ki-

şilerin günlük beslenme şekli ve öğün

sayısını değiştirip üç ana öğün olan

günlük beslenme düzeninin iki öğü-

ne indirilmesidir. Bu süreç içerisinde

bireylerin yaş, cinsiyet ve fiziksel ak-

tivitelerine göre günlük almaları ge-

reken enerji, protein, karbonhidrat,

yağ, vitamin ve mineral oranlarının

değişmediği ve bu süre zarfında da

sağlığın korunması açısından yeterli

ve dengeli beslenmenin gerekli oldu-

ğu unutulmamalıdır.

Yeterli ve dengeli beslenmenin Rama-

zan ayında da sürdürülebilmesi için

günün oruç tutulmayan bölümünde

en az üç öğünü tamamlamak ve sa-

hur öğününü atlamamak gerekir. Sa-

hurda sadece su içmenin veya gece

yatmadan hemen öncesinde yemek

yemenin zararlı olduğu unutulmama-

lıdır. Çünkü bu beslenme tarzı yakla-

şık 17-18 saat olan açlığı, ortalama

20 saate çıkarmaktadır. Bu da açlık

kan şekerinin daha erken saatlerde

düşmesine ve buna bağlı olarak gü-

nün daha verimsiz geçmesine neden

olmaktadır. Bu durumun aksine eğer

sahur öğünü, ağır yemeklerden olu-

şursa gece metabolizma hızı düştüğü

için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve

kilo alma riski artmaktadır.

Bu soruyu cevaplandırmak için ilk olarak meta-

bolizmanın ne olduğuna yanıt vermek gerek-

mektedir. Metabolizma, yaşamsal sürecin devam

edebilmesinde gerçekleşen kimyasal olayların tü-

münü tanımlanmaktadır. Metabolizma, kimyasal

olaylar sonucunda besinlerden enerji dönüşümü-

nü sağlamaktadır. Kalori kısıtlaması veya açlık du-

rumunda dinlenme halindeki yaşamsal olaylar için

temel enerji miktarı olan bazal metabolik hızda

bir azalma görülmektedir. Aynı zamanda besin ve

sıvı alımındaki azalma nedeniyle enerji depoların-

daki tükenmeye bağlı olarak metabolizma hızı ya-

vaşlamaktadır. Bu sebeple, vücut su miktarındaki

azalma özellikle ramazanın ilk haftasında önemli

bir sorun haline gelebilmektedir. Bu nedenlerle

özellikle ramazanın ilk haftasında sıvı alımının ar-

tırılması ve ramazan süresince iftar sonrası öğün

sayısını artırarak enerji alımının dengelenmesi çok

büyük önem taşımaktadır.

Ramazan’ın yemek kültürü açısından en bilinen

özelliği iftar sofralarındaki çeşitlilik ve bolluktur.

Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir

şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir.

Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra

vermektedir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre

zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler

yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alı-

mına da zemin hazırlamaktadır.

İftar zamanı mideye aşırı yüklenmemek

gerekmektedir. Bu dönemde azalan öğün

sayısı ve uzun süre aç kalmanın getirdiği

kan şekerindeki düşüklük ile çok yenile-

bilmektedir. Oruç döneminde besinleri iyi

çiğneme ve yavaş yemek yeme oluşabilecek

hazımsızlığı ortadan kaldırabilmektedir.

Oruç tutarken öğün dengesi çok önemlidir.

İftar ve 2 adet küçük ara, mutlaka sahur ile

toplam 4 öğün beslenmek en sağlıklı bes-

lenme şekli olacaktır.

46

47