GIDA ZEHİRLENMELERİNDEN
ŞÜPHELENİLİYORSA
NE YAPILMALIDIR?
Kusma ve ishal vücudun zararlı bileşenleri uzaklaştırmak için
gösterdiği tepkilerdendir.
* Klinik tablo aydınlanana kadar bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kul-
lanılmamalıdır.
*İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış
bir davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı (temiz içme suyu, ayran, maden
suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir.
*İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini
arttıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler tüketilmemelidir.
Meyveler iyice yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra tüketilmelidir.
*Kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, ateş varlığında ve şikayetlerin 2 günden fazla devam etmesi
durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
18
17
16
15
14
13
12
11
19
GIDA ZEHİRLENMELERİNDEN
KORUNMAK
Özellikle yaz aylarında dışarıda ve açık-
ta satılan yiyeceklerin tüketiminden ka-
çınılmalıdır.
Pastörize edilmemiş süt ve süt ürünleri ke-
sinlikle kullanılmamalıdır.
Dondurulmuş besinleri satın alırken amba-
lajı altında ve içinde buz kristalleri olma-
masına dikkat edilmeli, orijinal paketlerin-
de -18°C’de satın alınmalıdır.
Konserve satın alırken, alt ve üst kapak-
ları şişkin, kutusu hasar görmüş, kapağı
gevşemiş ve son kullanma tarihi geçmiş
olanlar kesinlikle satın alınmamalıdır.
İçme sularının güvenilir kaynaklardan sa-
tın alınmasına özen gösterilmeli, güvenilir-
liğinden emin olunmadığında kaynatıldık-
tan sonra içilmelidir.
Çiğ besinler ile pişmiş yiyecekler birbiri-
ne temas etmeyecek şekilde üzerleri ka-
palı olarak muhafaza edilmelidir.
Tahıl, kurubaklagil gibi kuru gıdalar nem-
siz, kuru ve 15°C - 20°C arasındaki sıcak-
lıklarda muhafaza edilmelidir.
Sebze ve meyveler iyice yıkandıktan
sonra tüketilmelidir, temizliğinde kesin-
likle deterjan gibi kimyasal maddeler
kullanılmamalıdır.
Dondurulmuş besinler, buzdolabı sıcak-
lığında veya mikrodalga fırında çözdürü-
lerek kullanılmalı, çözdürme işlemi oda
sıcaklığında veya kalorifer, soba üstüne bı-
rakılarak kesinlikle yapılmamalıdır.
Mümkünse yemekler günlük olarak ha-
zırlanmalı, artan yemeklerde yeniden
ısıtma söz konusu olacaksa bir kereden
fazla tekrar ısıtma işlemi yapılmamalı-
dır.
Kırmızı et, tavuk, balık, süt ve ürünleri gibi
kolay bozulabilen riskli besinler uygun süre
ve sıcaklıklarda pişirilmeli, pişmiş yemekler
oda sıcaklığında bir saatten fazla bekletil-
memelidir.
Her kullanımdan sonra besinleri hazırlar-
ken kullanılan tüm araç gereçler ve yü-
zeyler deterjanlı sıcak su ile yıkanıp iyice
durulanmalıdır.
Kullanılan bezler, tutaçlar ve süngerler
mikropların bir yerden başka bir yere
taşınması için en iyi araçlardır. Bu ne-
denle, her kullanım sonrası bezler de-
zenfekte edilmeli, ıslak ve sıkılı halde
bırakılmamalıdır.
Pişirdikten sonra hemen tüketilmeyecek
yemekler, hızla soğutularak yeniden ser-
vis edilene kadar buzdolabında saklan-
malıdır.
Besinleri hazırlama, pişirme ve servisinde
kişisel hijyen kurallarına uyulmalı, eller ye-
mek hazırlamadan önce mutlaka iyice yı-
kanmalı, tuvalet sonrası el temizliğine özen
gösterilmelidir.
Özellikle çiğ et, yumurta ve kümes hay-
vanları gibi besinleri hazırladıktan sonra
eller iyice yıkanmalı, bu tür riskli besin-
ler ile pişirilmeden tüketilecek sebze ve
meyveleri hazırlarken ayrı doğrama tah-
tası ve bıçaklar kullanılmalıdır.
Kırık, çatlak, dışkı ile kirlenmiş yumurta
satın alınmamalı, yumurtalar kullanıl-
madan hemen önce mutlaka yıkanma-
lıdır.
Yiyecekler satın alındıktan sonra açıkta ve
oda sıcaklığında bırakılmamalı, tüketilene
kadar buzdolabı ısısında muhafaza edilme-
lidir.
Her türlü gıda maddesi satın alırken eti-
ket bilgisi okunmalı, üretim ve son kul-
lanma tarihi, üretim izni olup olmadığı
ve saklama koşullarına dikkat edilmelidir.
GIDA ZEHİRLENMELERİNDE TEDAVİ
EN SIK ETKENLER VE KAYNAKLARI
Staphlylococcus aureus:
Bu bakteri doğal olarak insanların burun, boğaz ve derisinde bulunur. Özellikle süt
ürünleri, salatalar, kremalı pastalar, diğer tatlılar, çiğ et ve kümes hayvanı etlerinde kolayca ürer.
Salmonella türleri:
Kuşlar dahil bir çok çiftlik ve kümes hayvanlarının bağırsaklarında bu-lunur. Bu nedenle,
çiğ veya iyi pişmemiş tavuk, et, yumurta, balık ve pastörize edilmemiş sütler üremesi için iyi birer kaynaktır. Sokak
sütleri pastörize edilmedikleri için risklidir.
Clostridium perfringens:
Toprakta, insan ve hayvanların sindirim sistemlerinde ve dışkı ile kirlenmiş sularda
bulunur. Çiğ et ve et ürünleri, pişirildikten sonra yavaş yavaş soğumaya bırakılan etler hızla üredikleri besinlerdir.
Escherichia coli:
İnsan ve hayvan bağırsaklarında yaygın olarak bulunan bir bakteridir. Hayvansal yiyeceklerle
insanlara bulaşan bu bakterinin hızla ürediği besinler; çiğ ve iyi pişmemiş kıyma, pastörize edilmemiş sütler, dışkı
ile kontamine olmuş kaynak suları, kirli sularla sulanmış ve iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerdir.
Listeria monocytogenes:
Çevrede yaygın olarak bulunan oldukça dayanıklı bir bakteridir. Donma derecesine
yakın sıcaklıklarda bile üreyebilir. Listeria monocytogenes’in neden olduğu besin zehirlenmelerinin büyük çoğun-
luğu çiğ et, tavuk, dondurulmuş besinler, peynir ve krema kaynaklıdır.
Shigella türleri:
İnsan ve hayvan dışkısında bulunur. Temel kaynağı kirli içme suları, kontamine olmuş sularla
temas etmiş tüm yiyecekler özellikle de tavuk, balık ve çiğ olarak yenilen sebze ve meyvelerdir.
Clostridium botulinum:
Toprakta, kaynak sularında ve deniz suyunda bulunur. Bu bakteri oksijensiz ortamda
çoğalabildiğinden özellikle konserve edilmiş yiyecekler en önemli zehirlenme kaynaklarıdır.
Bacillus cereus:
Sıklıkla toprak ve birçok bitkide bulunur. Özellikle pirinç, makarna, kremalar ve sütlü puding-
lerde hızla üreyebilen bir bakteridir. Bacillus cereus’un neden olduğu zehirlenmelerin temel kaynağı genellikle
pişmiş pirinç içeren yiyeceklerin uygun olmayan şekilde soğutulup tekrar ısıtılmasıdır.
İlk tedavi kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Kusması devam eden, bulantı nedeniyle ağızdan sıvı
alamayan, ishali uzun süren ve özellikle yüksek ateşi olan hastaların ağızdan sıvı alarak kayıplarını kar-
şılamak mümkün olmayabilir. Bu durumdaki hastalar, hem intravenöz sıvı verilerek hem de düşünülen
tanıya göre gerekli görülen ilaçlarla tedavi edilmelidir. Hasta bebek ise anne sütü, erişkin ise ağız yoluyla
alınan su kesilmemelidir. Su eksikliğinin böbrek yetmezliği ve koma ile ölüme neden olabileceği unutul-
mamalıdır. Hastalar iyileşene kadar ‘ishal diyeti’ denilen yağsız ve posasız gıdalar ile beslenmelidir. Bu
diyette kısaca beyaz ekmek, yağsız peynir, çok iyi pişmiş yağsız haşlama veya ızgara et, yoğurt ve pirinç
lapası gibi gıdalar alınması önerilir. Çiğ sebze ve meyvelerden, tatlı ve yağlı besinlerden, kızartmalardan,
soslu yemeklerden ve süt ürünlerinden kaçınılması gerekir.
40
41