Previous Page  10-11 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 10-11 / 64 Next Page
Page Background

Annemle

babam, Atilla

Hocadan bilgi

almak için

yanına girerken

onlara ben de

gelmek istedi-

ğimi söyledim.

Hastalığımı ve

nasıl iyileşece-

ğimi öğrenmek

istiyorum. Neler

yapmam ge-

rektiğini Atilla

hocamdan

dinledim. An-

nem yanımda

olmasa bile Bir-

gül hoca olsun,

İlkay Hoca ol-

sun, Atilla Hoca

olsun kendim

yanlarına girip

soru sorabiliyo-

rum. Arkadaş-

larımla oynu-

yorum ama çok

koşmuyorum,

yorulmamaya

çalışıyorum.

-Melek Hanım:

Karın

ağrıları oluyor bazen,

yedikleri vücudunu et-

kiliyor,

sindiremiyor.

Feyza acı yemeyi çok se-

viyor. Bu yüzden birkaç

kere acile geldik. Karın

spazmı gibi birşey geçir-

di. Ama bunun dışında

çok şükür acil bir durum

yaşamadık.

-Feyzanur: Ailede en

hastalanmayan

be-

nim aslında, en daya-

nıklı olan da benim.

-Melek Hanım:

Tabi

kendine çok dikkat edi-

yor. Evde grip olan biri

varsa

hemen

“anne

tavuk çorbamı hazır-

la“ der. Kendine neyin

yararlı olacağına artık

kendi karar verebiliyor.

Yapracıkta

yatarken

hastalar ya da hasta

yakınları, “seni biraz

sevebilir miyiz?” dedik-

lerinde doktorlarım izin

vermiyor,

enfeksiyon

kapmamalıyım

diye

kendi uyarıyordu.

Merhaba, Melek Hanım. Bize ailenizi

anlatarak röportajımıza başlayalım

istiyorum. Ne yaparsınız, nerde

yaşarsınız? Bize anlatın lütfen.

-Melek Hanım:

Sebebi belli değil.

Genetik, doğumsal ya

da sonradan olabilir

diyor doktorlar. Ailede

böyle bir kalp has-

talığı yok. Çocuklar

da kalıtsal olabilir

endişesiyle kontrolleri

yapıldı. Onlarda bir

sıkıntı yok.

-Melek Hanım:

Feyzanur yaşama dört elle sarılmış, hayata çok pozitif bakan bir çocuk. Hayalleri

çok fazla. Alışveriş yapmayı, süsü, lüksü çok seviyor. Yaşıtlarına göre çok olgun, aklı başında bir

kız. Hastalığının ciddiyetinin farkında. Kendini korumayı çok iyi öğrendi. Çünkü doktorumuz Atil-

la Hoca (Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi AD Öğretim Üyesi) Feyza-

nur’un efor sarfedecek her işten kaçınmasını istiyor.

-Melek Hanım:

Başkent

Hastanesinde tedavimiz

başladıktan sonra 2 yıl

boyunca hastanenin Yapra-

cık’ta bulunan Psiko-Sosyal

Rehabilitasyon Merkezi’nde

kaldık. Bu arada oğlum

Ömer de hastaydı. Feyzanur

hastalandıktan 6 ay sonra,

Ömer 17 aylıkken geçirdiği

“Omurilik İltihaplanması”

nedeniyle yürüyemez hale

gelmişti. Oğlum babasıyla

birlikte Rize’de bakıcıyla

büyüdü. Ve ben maalesef

kızımın yanında hastanede

olmam gerektiği için oğlum-

la ilgilenemiyordum.

HASTALIĞININ SEBEBİ NEYMİŞ?

ÇOK GEÇMİŞ OLSUN. BİZE BİRAZ

FEYZANUR’DAN BAHSEDERMİSİNİZ,

NASIL BİR ÇOCUK? SAĞLIĞI ŞUAN NASIL?

HASTALIĞININ NE KADAR FARKINDA?

KALP NAKLİ KARARI ALINDIKTAN SONRA

ANKARA’DA NASIL BİR YAŞAM KURDUNUZ?

1

3

2

Rize’de Çaykur’da muhasebe müdürüydüm. Feyzanur’un hastalığından beri çalışamıyorum yani rapor-

luyum. EşimÖğretmen. 3 çocuğumuz var. Feyzanur’un hastalığına kadar gayet normaldi hayatımızdaki

her şey. 4 yaşındayken birden hastalandı. Oysaki doğumundan itibaren 4 yaşına gelene kadar hiçbir

sıkıntısı olmamıştı. Rize’deki hastaneden İstanbul’a sevk ettiler bizi. Siyami Hersek Çocuk Hastanesi’nde

4 yıl tedavi olduktan sonra Feyzanur’un kalp naklinden başka kurtuluşu olmayacağına karar verildi. Bize

de çocuk kalp nakillerinde çok başarılı olan Ege Üniversitesi Hastanesi ya da Başkent Üniversitesi Has-

tanesi’ne gidebileceğimizi söylediler. Ve eklediler: ”hayatınız değişecek, zorlu bir yolculuğa hazır olun”

dediler. Ama bu kadar zor olabileceğini açıkçası eşim de ben de düşünmemiştim. Başkent Üniversitesi

Hastanesi’ni seçerek 2014 yılının Temmuz ayında Ankaramaceramız başladı. Ağustos ayında hastaneye

yattık ve tam 2 yıl boyunca hastanede kaldık.

10

11