Yıllar önce, Tip 1 diyabet çaresi olmayan
hastalıklar grubunda olduğundan, çocuklar
için adeta bir ölüm fermanı durumundaydı.
Banting ve Best isimli doktorlar tarafın-
dan 1922 yılında insülinin bulunması ve
kullanıma başlanması ile Tip 1 diyabet
tedavisinde yeni bir çığır açılmış ve dün-
yadaki milyonlarca Tip 1 diyabetli çocuğa
umut ışığı doğmuştur.
Nobel ödülüne la-
yık görülen bu büyük buluşu takiben, önce
hayvan pankreaslarından üretilen insülin,
daha sonraki yıllarda insan insülinine ben-
zer şekilde rekombinan DNA teknolojisi ile
(insan insülin analogları) laboratuvar orta-
mında üretilmeye başlanmıştır. Şimdi kul-
lanılmakta olan bu insülin analogları, kan
şekerlerinin daha istikrarlı seyretmesine bü-
yük katkıda bulunmaktadır.
Tüm teknolojik gelişmelere rağmen, Tip 1
diyabet, hem Tip 1 diyabetli çocuklarımız,
hem de onların aileleri ve onları tedavi eden
hekimlerimiz için problem olmaya devam
etmektedir. Kan şekerinin oynak olması ön-
lenememekte, yapılması gereken her şeyi
tam anlamıyla harfiyen yerine getiren Tip 1
diyabetli çocuklarımızda dahi bazen düşük
ve yüksek kan şekerlerini önlemek imkansız
olmaktadır. Ancak çok yakında, yeni tedavi
yöntemleriyle oynak kan şekeri probleminin
ortadan kalkacağı umudu doğmuştur. ‘’Bi-
yonik pankreas’’ adı verilen pompa ve sen-
sör kombinasyonu ise Tip 1 diyabet tedavi-
sinde insülinin keşfinden sonraki en büyük
gelişme olarak görülmektedir. Bu yöntemin
2020’li yıllarda kullanıma girerek, her yaşta
ki Tip 1 diyabetli çocuklarımızda, kan şeker-
lerinin sürekli normal sınırlarda tutma haya-
linin gerçekleşeceği beklenmektedir.
Tip 1 diyabetli çocuklarımızın kan
şekerlerinin sıkı kontrol altında tu-
tulması ile kronik komplikasyonların önlen
mesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla Tip 1 di-
yabetli çocukların düzenli olarak her 3 ayda
bir pediatrik endokrinolog tarafından mua-
yene edilmesi önerilmektedir.
34