KÖKEN ALDIKLARI YERE GÖRE;
Birincil Beyin Tümörleri
Birincil beyin tümörleri beyin dokusunu (nöronal ve glial) veya onu çevreleyen beyin zarını
(meningial) oluşturan hücrelerden köken alan tümörlerdir. Bu tümörler çocukluk çağı kanserleri
içinde lösemilerden sonra en sık görülen tümöral oluşumlar olup bu yaş grubunda kanser ölüm-
lerinde ilk sırada yer almaktadır.
İkincil Beyin Tümörleri
İkincil beyin tümörleri diğer organ ve dokulardan beyin dokusuna sıklıkla kan yoluyla giderek
yerleşen (metastatik) tümörlerdir.
Beyin vücudumuzda kapladığı düşük alana karşın işlevselliği açısından en
yüksek öneme sahip organdır. Düşünme, görme, konuşma, işitme, hafıza, den-
ge, yürüme ve hatta üreme ve beslenme gibi birçok yaşamsal olayda direk ya
da dolaylı olarak görev almaktadır.
Beyin dokusu, onu çevreleyen beyin zarı ve bunları dış etkenlerden koruyan kafatasını kabaca
cevize benzetebiliriz. Beyin anatomik olarak farklı bölgelere ayrılmaktadır. Öncelikle tentoryum
adı verilen kalın bir yapı ile üst ve alt bölgelere ayrılır. Üst bölge ise falks adı verilen kalın bir yapı
ile sağ ve sol olmak üzere iki bölgeye ayrılır. Bu iki yapı (tentoryum ve falks) da beyin zarının
kalınlaşması ile oluşmuştur. Üst bölgede ikişer adet ön (frontal) lob, yan (parietal ve temporal)
loblar ve arka (oksipital) lob bulunmaktadır. Bunların altında ise beyincik ve beyin sapı bulunmak-
tadır. Bu kadar hayati işlevlere etkisi olan bir yapının kendisinde oluşan bozukluklar da ne yazık
ki istenmeyen tablolara yol açmaktadır.
İyi huylu (benign) beyin tümörleri
Genellikle iyi sınırlı, sağlıklı beyin dokusuyla arasında sınır oluşturan, yavaş büyüyen, cerrahi mü-
dahale ile çıkarılabilen ve sonrasında ek tedaviye gerek kalmayan tümörlerdir.
Kötü huylu (malign) beyin tümörleri
Beyin dokusunda harabiyet oluşturan, sağlıklı beyin dokusu ile sınırları net olarak ayırt edileme-
yen, sık tekrarlayan, cerrahi müdahale ile çıkarılsa bile ek tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulan
(ışın tedavisi – radyoterapi, ilaç tedavisi – kemoterapi), hastada kalıcı sekel bırakma ihtimali
daha yüksek olan tümörlerdir.
MORFOLOJİK YAPILARINA GÖRE;
Beyin tümörlerini morfolojik yapılarına, yerleşim yerlerine, büyüme hızlarına ve son yıllarda
özellikle genetik yapılarına göre çeşitli gruplara ayırabiliriz. Morfolojik ve genetik yapılarına
göre son olarak Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) 2016 yılında oluşturmuş olduğu sınıflama
kullanılmaktadır. Bu sınıflamada tümörün köken aldığı hücre tipi ve genetiği tedavi yöntemlerinin
planlanmasında da etkin olarak rol almaktadır.
Uzm. Dr. Ümit Akın Dere
Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı
Beyin tümörleri,
günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte artan elekt-
romanyetik alanların etkisi (TV, cep telefonları, yüksek gerilim hatları,
küçük ev aletleri vb.) ve ilerleyen tanı yöntemleri (BT, MR) yüzünden
son yıllarda daha sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer almak-
tadır.
KÖKEN ALDIKLARI YERE GÖRE;
Birincil
Beyin Tümörleri
İyi Huylu
Beyin Tümörleri
İkincil
Beyin Tümörleri
Kötü Huylu
Beyin Tümörleri
MORFOLOJİK YAPILARINA GÖRE;
Beyin Tümörü Nedir ?
36
37