Sağlık Rehberi

Helikobakter Pilori


Midedeki davetsiz misafir Helikobakter pilori, Türk halkın yüzde 50-60’ında var.

Mide ve onikiparmak barsağı ülserlerinin en sık nedenlerinden birisi midede “helikobakter pilori” isimli bir bakteri (mikrop) varlığıdır. Bu bakteriyi 80’li yıllarda Dr. Barry Marshall ve arkadaşları bularak tıp bilimine önemli katkıda bulunmuş ve 2005’te Nobel Tıp Ödülü’nü kazanmışlardır. Bu bakteri, özellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Gelişmiş ülkelerde %5-10 oranında görülürken, gelişmemiş ülkelerde toplumun % 80’inin bu bakteriyi taşıdığı biliniyor. Ülkemizde yapılan çalışmalara göre, Türk toplumunun % 50-60’ının midesinde helikobakter pilori olduğu tespit edilmiştir. Bu bakterinin tıbbi olarak önemi, mide kanseri ile direk ilişkisinin kanıtlanmış olmasıdır.


Helikobakter pilori’nin neden olduğu hastalıklar nedir?

•    Gastrit (Mide duvarı iç tabakada kızarıklık, şişlik yani iltihap oluşturması), atrofi (mide duvarında incelme), intestinal metaplazi (kansere neden olabilecek hücresel değişiklikler)
•    Mide ülseri (Helikobakter pilori, midede ülseri olan olguların ise %70-75 ‘inde bulunmaktadır)
•    Onikiparmak bağırsağı ülseri (Helikobakter pilori on iki parmak bağırsağında ülser olan olguların %90-95 ‘inde bulunmaktadır)
•    Mide kanseri (%1)
•    Mide lenfoması (nadiren, midenin lenf bez sistemi kanser) olarak sıralanıyor.

Mide ve onikiparmak barsağında oluşan ülserler tedavi edilmeden çok ilerlerse birkaç tane ciddi sonuçlar doğurabilir. Bunlar içinde;

•    Mide/ onikiparmak bağırsağındaki ülserden kanama (en sık)
•    Mide/ onikiparmak bağırsağı duvarı ülserin delinmesi (en ciddi)
•    Ülserin, midenin ve onikiparmak barsak düzeyinde tıkanıklık oluşturarak yemeklerin ileriye geçişine engel olması, böylece ne yerse sindirilmemesi ve kusması
•    Ülserin, mide/ onikiparmak bağırsağa komşu organların duvarı aşındırarak oraya yol açması ve zarar vermesi


Helikobakter pilori başka hangi hastalıklarda rolü vardır?
Helikobakter pilori sadece sindirim sistemi hastalıkları yapmamaktadır. Bunlar dışında daha az sıklıkta olmak üzere, koroner kalp hastalığı, cilt hastalıklarından gül hastalığı, nedeni saptanamayan allerji, otoimmun tiroit hastalığı (bir çeşit tiroid bez hastalığı), demir eksikliğine bağlı kansızlık, pıhtılaşmada rol oynayan hücrelerin azalmasına bağlı ciltte döküntülere neden olan hastalıklara da sebebiyet verebileceği hususunda görüşler olduğu bilinmektedir.


Helikobakter pilori herkeste hastalık yapar mı?
Bakterinin toplumda yaygın olmasına rağmen herkeste hastalığa neden olmamasının bu bakteriyi taşıyan kişinin durumuna  (genetik faktörlerine, içinde bulunduğu ve etkilendiği çevresel faktörlere, beslenme tarzına) ve bakterinin zarar verici genetik özellikleri taşıyan türleri ile enfekte olunup olunmamasına (Cag A,Vac A ) bağlı olabileceğini dile getirdi. Daha anlaşılır şekilde anlatır isek, mide kanseri ile Helikobakter pilori arasındaki ilişki ise her Helikobakter pilori  saptanan hastanın kanser olacağı şeklinde değildir. Mide kanserinin gelişimi için ek faktörlerinde devreye girdiği bilinmektedir. Bu ek faktörler arasında ise beslenme ile alınan kanserojen gıdalar öne çıkmaktadır. Helikobakter pilorinin ise bazı tiplerinin özellikle mide kanserine yol açma yönünden daha riskli olduğu ileri sürülmektedir.


Helikobakter pilori hangi belirtilerle kendini gösteriyor?
Midesinde helikobakter pilori olan hastaların sıklıkla herhangi bir şikayeti yoktur. En yaygın görülen şikayetler mide ağrısı, mide yanması, gaz ve şişkinlik, hazımsızlık ve dolgunluk hissi, bulantı, kusma ve ağız kokusu gibi sindirim sistemi ile ilgili şikayetleri olur.


Helikobakter pilori hangi yollarla bulaşır?
Bu bakterinin hangi yolla bulaştığının tam anlaşılamadığı, dışkıdan-ağıza, mide içeriğinden-ağıza, ağızdan-ağıza bulaşabildiği düşünülmektedir. Yani, enfekte kişiden bulaşmış kirli su ve gıda gibi kaynakların tüketilmesi veya enfekte kişinin kullandığı kaşık, çatal gibi araçların başka bir kişi tarafından temizlenmeden kullanımı ile ile olabileceği varsayılmaktadır. Çocuklarda özellikle ilk beş yaşta anne veya babadan geçtiği düşünülüyor. Çocukluk çağında alınan bakteri tüm yaşam boyunca tedavi edilmediği sürece midede yerleşmektedir. Kendiliğinden ortadan kalkması mümkün değildir. Çoğu insan bakterileri önce çocukken alır, ancak yetişkinlere de bulaşabilir. Toplumun belli gruplarında, özellikle yakın aile topluluklarında, toplu yaşanılan kurumlarda sıkça görülmesi, hastalığın bulaşmasında hijyen ve sosyoekonomik düzeyin önemli olduğunu ortaya koymaktadır.


Kimler risk altındadır?
Helikobakter pilori mide kanserine neden olduğu için ailesinde mide kanseri öyküsü olan bireyler şikayeti olmasa bile mutlaka tarama yaptırılması büyük önem taşımaktadır. Bunun dışında mide ağrısı, mide yanması, gaz ve şişkinlik, hazımsızlık ve dolgunluk hissi, bulantı, kusma ve ağız kokusu gibi sindirim sistem ile ilgili şikayeti olan hastalar bu yakınmaların helikobakter pilori ile ilişkili olabileceğinden tarama önerilmektedir.


Helikobakter pilor enfeksiyon tanısı nasıl konulur?
Yukarıda belirtilen şikayetleri olan hastaların zaman kaybetmeden bir gastroenteroloji uzmanına başvurması gerekmektedir. Ayrıca; 40 yaş üzerinde olan, istemsiz kilo kaybı, kansızlık, yutma güçlüğü, ağızdan veya makattan kanama, ailede mide kanseri öyküsü, tekrarlayan kusma var ise hastaların öncelikle üst gastrointestinal sistem endoskopisiyle (kamera ve ışıklı cihaz yutturularak midenin incelenmesi) değerlendirip, mideden alınacak doku parçaların incelenmesinde bakterinin araştırılması önem taşımaktadır. Bunların dışındaki hastalarda ise endoskopik inceleme yerine üre nefes testi (üfleme testi) veya dışkıda helikobakter pilori antijeni (dışkı testi) aranması gibi daha kolay yöntemlerle tetkik edilebilmektedir.


Helikobakter pilori ile enfekte herkesin tedavi olması gerekiyor mu?
Bu sorunun cevabı; kesinlikle hayır! Toplumun yarıdan fazlasının taşıdığı bir bakteriyi ortadan kaldırmak hem maliyet açısından hem de tıbben gerekli değildir. Özellikle toplum antibiyotik direnci artmaması açısından antibiyotik kullanımının en aza indirilmesini önerdiğimiz bu dönemde her hastanın tedavi edilmesine kesinlikle gerek yoktur. Başta Türk Gastroenteroloji Derneği olmak üzere dünyadaki çeşitli gastroenteroloji dernekleri, sadece risk altındaki belli grup hastanın mutlaka tedavi edilmesini önermektedir. Mutlak tedavi edilmesi gereken grup içinde; midesinde veya onikiparmak bağırsağında ülser, birinci derece akrabalarında mide kanseri öyküsü, mide ameliyatı geçiren, midesinde kanser öncüsü lezyonu saptananlarda ve mide lenfoma hastalığı bulunanlardan oluşmaktadır. Nedeni belli olmayan demir veya B12 vitamini eksikliği, mide asit baskılayıcı ilaçlarla (mide ilacı) ve şikayete yönelik tedavilere dirençli mide şikayeti olanlar ve uzun süre nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar olarak adlandırılan ağrı kesici ve aspirin gibi mide ülser yapabilen ilaçları kullanacak hastalarda helikobakter pilori varlığının araştırılması, sonuç pozitifse tedavi verilebileceği önerilmektedir.


Helikobakter pilori tedavisi nasıl olmaktadır?
Helikobakter pilori’nin tedavisi, ikili antibiyotik, mide ilacı ve -/+ bizmut ile kombinasyonun iki haftalık süre ile vermesinden oluşmaktadır ve bu tedavi bakteriyi %65-80 oranında başarıyla tedavi edebilmektedir. İlaçların, ağızda metalik tat oluşması, ağızda yara çıkması, alerjik yakınmalar, bulantı, başdönmesi, ishal ve dışkı siyah olması gibi %5-10 oranında yan etkileri olabilmektedir. Bunlar doktor hasta arasında genelde atlatılabilecek ve idare edilebilecek yan etkilerdir. İlaçların düzensiz kullanılması ise tedavinin başarısını azaltmakta ayrıca bakterinin ilaçlara direnç kazanmasına sebep olabilmektedir. Dirençli olan bir mikrobun temizlenmesi ise son derece zor olmaktadır. Tedavi sonrası başarıyı (bakterinin ölüp ölmediği) ise üre nefes testi, dışkıda antijen taraması gibi girişimsel olmayan yöntemlerle kontrol edebilmektedir. Ancak test öncesi hasta mide ilacını en azından 2 hafta, tercihen 1 ay almamış olması gerekmektedir. Mide ülseri ve mide lenfoması olan bazı vakalarda helikobakter pilorinin kontrolünün üst gastrointestinal sistem endoskopisiyle yapılması gerekmektedir.


Helikobakter pilori önlemek için ne yapabilirim?
Helikobakter pilori bakterilerinin insandan insana nasıl geçtiğini kesin olarak bilmiyorlar. Ancak iyi sağlık alışkanlıklarına sahip olmak sizi güvende tutmanıza yardımcı olabilir. Bu alışkanlıklar şunları içerir:
•    Kişisel hijyenine dikkat edilmesi (el yıkama..)
•    Yediğiniz tüm yiyeceklerin güvenli bir şekilde temizlendiğinden ve pişirildiğinden emin olmak
•    İçme suyunuzun güvenli ve temiz olduğundan emin olmak