Kalp hastalıklarından korunmak için kışa ne gibi hazırlıklar yapabilirim?
Nezle, grip çok ciddi hastalıklar olarak görülmeseler de ağrı, ateş, öksürük ve yorgunluğa neden olarak çok ciddi iş gücü kaybına neden olan durumlardır.
Ülkemizde ve dünyada her yıl milyonlarca insanı etkileyen bu hastalıkların neden kışaylarında daha sık görüldüğüne dair farklı hipotezler mevcuttur. Bazı araştırmacılar bu durumu, kış aylarında yeterli havalandırmanın sağlanamadığı ortak kapalı alanlarda daha fazla vakit geçirilmesine bağlarken, bazı araştırmacılar bu durumun soğuk havaların neden olabileceği bağışıklık sisteminin dengesindeki dalgalanmalara bağlı olabileceğini öne sürmektedir. Hava kirliliği de belli ölçüde bu hastalıklara yatkınlığa neden olabilmektedir.
Sebebi ne olursa olsun bu hastalıklara bir kez yakalanıldığında verilen tıbbi tedaviler sadece şikayetlerin hafiflemesine yardımcı olmakta, hastalık tam olarak ancak dinlenerek yaklaşık 7-10 günlük bir zamanda geçmektedir. Genellikle virüslerin neden olduğu bu hastalıklar kalp yetmezliğine neden olabilirler. Bilinen kalp yetmezliği olan hastalarda da alevlenmelere neden olarak hastane yatışlarına hatta beklenmedik ölümlere neden olabilirler. Bu nedenle kış gelmeden yapılabilecek en iyi hazırlık gribe hiç yakalanmama hazırlığıdır. Günümüz tıbbi imkanları ile bu da ancak grip aşıları ile mümkün olabilmektedir. Gerek Avrupa gerek Amerika tedavi kılavuzları kalp hastalığı olan bireylerde grip aşısı yapılmasını kuvvetle önermektedir. Grip aşısı yaptırmak için en uygun zaman Eylül ayı ortasından Ekim ayı ortasına kadar olan bir aylık zaman dilimidir. Yapılan araştırmalarda bu tarihlerde aşılanan bireylerde kalp krizi riskinin aşılanmayanlara göre yaklaşık %20 daha düşük olduğu saptanmıştır. Daha geç yapılan aşılamalarda da risk azalması devam etmekle birlikte bu oran %12’ de kalmıştır. Sonbahar mevsiminde gribin yanı sıra alt solunum yolu enfeksiyonları da (zatürre) görülebilmektedir. Gripten sonra vücut direncinin düşmesiyle zatürre gelişebilmekte, ciddi klinik tablolara ve hatta ölümlere neden olabilmektedir. Bu nedenle özellikle 65 yaş ve üstü kişilerde, akciğer hastalığı, kalp yetmezliği, diyabet, böbrek yetmezliği gibi risk grubundaki kişilerde zatürre daha ciddi seyretmesi nedeniyle grip aşısından bir süre sonra zatürre (pnömokok) aşısının da yapılması önerilmektedir “Sıkı giyinin”. Burada sıkı giyinmekten kastımız tek parça çok kalın bir kaban giyinmek değil, tam aksine vücudunuzun nefes almasına izin verecek emici özelliği olan kıyafetleri birkaç kat olacak şekilde giyinmektir. Bu şekilde giyinmek hem vücudunuzun nefes almasına hem de sıcak havanın izolasyonuna izin verecektir. Vücut sıcaklığının önemli bir bölümü saçlı deriden kaybedildiğinden başınızı mutlaka hava değişimine izin verecek bir şapka ya da fular ile kapatmalısınız.
Zatürre (pnömokok) aşılarının 2 tipi vardır. Bunlardan biri hayat boyu sadece bir kez yapılmasına karşın; diğeri 2-64 yaş arasında 5 yıl arayla ömür boyu maksimum iki doz, 65 yaş ve üstü bir kez yapılması önerilmektedir.
Grip aşısı; toplumda son bir yıl içinde görülen grip virüslerine karşı oluşturulmuş suşları içermekte olup, virüsün antijenik değişiminden dolayı her yıl yeniden hazırlanmaktadır. Bu nedenle her yıl grip aşısı yinelenmelidir
Eve kapanıp kalmayın. Açık havaya çıkın ancak uzun süre kalmayın. Rüzgarlı havalarda daha dikkatli olun. Yürürken rüzgarı mümkün olduğu arkanıza almaya çalışın. Doğrudan göğüs bölgenize gelecek sert rüzgar, kalp damarlarınızda büzüşmeye neden olabilir. Koroner arter hastası iseniz ve doktorunuz önerdiyse dilaltı ilacınızı yanınıza almayı unutmayın. Alış veriş merkezleri gibi kalabalık kapalı alanlarda fazla vakit geçirmeyin. Öpüşmekten kaçının. Tokalaşma sonrası el hijyeninize dikkat edin. Kapalı yaşam alanlarınızı sık sık havalandırın.
Sigarayı mutlaka bırakın. Egzersizi terk etmeyin sadece kapalı alanları tercih edin. Diyetisyeninizle görüşerek sağlıklı, kolesterol açısından dengeli, vitaminler açısından zengin bir kış diyeti planlayın ve uygulayın.
Somon gibi yağlı balıklar, süt, tahıl ürünleri, yumurta ve mantar doğal D vitamini içermektedir ve kış aylarında bolca tüketilmelidir. Doğal yoldan alınan D vitamini yetersiz kaldığında ise dışarıdan D vitamini takviyesi gerekebilir. Ancak çok yüksek D vitamini seviyeleri de başta kalbiniz olmak üzere vücudunuzda olumsuz etkilere neden olabileceği için sadece doktorunuz gerek gördüğünde kan seviyesine göre yapılmalıdır.
Soğukta tetiklenen veya gribal enfeksiyon sonrası gelişen göğüs ağrılarınız olursa; bu ağrılar kalp krizinin, kalp kası ya da kalp zarı iltihaplanmasının belirtisi olabilir. Mutlaka doktorunuza başvurun.
Soğuk Hava Kalp Damar Sisteminizi Nasıl Etkiler
Soğuk havaların neden olduğu grip nezle gibi basit görünen hastalıklar ya da zatürre gibi ağır akciğer enfeksiyonları kalp krizini tetikleyebildiği, yeni kalp yetmezliğine neden olabildiği gibi kalp yetmezliği olan kişilerde hastalığı alevlendirebilir.
Soğuk hava, kan damarlarında büzüşmeye neden olarak kalp boşluklarına gelen kan miktarının azalmasına neden olur. Kalbe dönen kan miktarındaki azalmaya rağmen vücut kanlanmasının sağlanması ancak kan basıncının yükselmesi ile sağlanabilir.
Sıcaklıktaki düşüşler diğer damarlarda olduğu gibi kalbi besleyen damarlarda da büzüşmeye neden olarak kalbin yeteri kadar kanlanamamasına ve göğüs ağrısı gelişmesine neden olabilir
Düşük sıcaklık seviyeleri akışkanlığının azalmasına neden olarak pıhtılaşma eğiliminde artışa olur. İngiliz bilim adamları taki her 1 oC düşüşün eden 2-4 haftalık sürede 200’ den fazla kalp krizine neden olabileceğini öne sürer.
Hava sıcaklığı kadar rüzgarlı havalar da tehlikelidir, çünkü rüzgar vücut sıcaklığında hızlı ve aşırı düşmelere neden olabilir.
Gribal enfeksiyonlar bazı hastalarda, kalp zarı iltihaplanmasına (perikardit) veya kalp kası iltihaplanmasına (miyokardit) neden olabilir, genç ve sağlıklı bireylerde de görülebilen bu iki durum mutlaka erken zamanda tanı ve tedavi gerektirmektedir.
Günlerin kısalması nedeniyle güneş ışığından daha az faydalanmak D vitamini eksikliğine neden olabilir. D vitamini eksikliği kalp hastalıkları ve kan basıncı anormallikleri gelişmesine neden olabilir.
Tüm Önlemlerime Rağmen Grip Oldum Ne Yapabilirim?
Hemen antibiyotiklere sarılmayın. Bilinçsizce kullanılan antibiyotiklerin faydadan çok zararı olacaktır. Antibiyotik ihtiyacınıza doktorunuz karar verecektir. Herhangi bir kronik hastalığınız yok ise parasetamol etken madde içeren basit bir ağrı kesici ilacı günde 3 kez alabilirsiniz. Parasetamol etken maddeli ilaçların kalp hastalıkları üzerine belirgin bir etkisi yoktur.
Serum fizyolojik burun spreyi tedavisi ile burun sinüslerinizin temizlenmesine yardımcı olacak ve nefes almanızı kolaylaştıracaktır.
Tercihen ılık su, limonlu açık çay, çorba hem boğaz ağrınızı azaltacak hem de balgamınızı atmanıza yardımcı olacaktır. Kalp yetmezliği hastalarının alabilecekleri sıvı miktarını doktorları ile birlikte ayarlamaları daha uygun bir seçenek olacaktır. Odanızı sık sık havalandırın Kaloriferinizin üzerine koyacağınız bir bardak su ile oda havasının nemlendirip nefes almanızı kolaylaştırır. Dinlenin ve bitkisel tedavilerden uzak durun.
Grip - Nezle İlaçları Güvenli mi ?
Grip nezle ilaçlarının çoğu dekonjestan olarak adlandırdığımız etken maddeyi içermektedir. Bu ilaçlar burun tıkanıklığı hissimizi burnumuzdaki kan damarlarını daraltarak giderir. Bu etki vücuttaki diğer damarlarında daralmasına neden olarak kan basıncında ani yükselmelere neden olabilir. Sağlıklı genç bireylerde ihmal edilebilir kan basıncı yükselmelerine neden olabilen bu ilaçlar, yaşlı ya da hipertansiyon tedavisi görmekte olan bireylerde kan basıncında ciddi yükselmelere neden olabilir. Bu nedenle dekonjestan olarak adlandırdığımız bu ilaçlar bilinçsizce kullanılmamalıdır. Doktorunuz tarafınızdan reçete edildiğinde de özellikle hipertansiyon hastalığınız varsa bu ilaç grubunu mümkün olan en kısa süre ile kullanmalı ve kan basıncınızdaki olası değişiklikleri erken saptamanız ve doktorunuza başvurmanız için faydalı olacaktır.
Mesleğim gereği açık havada çalışıyorum.
Kış aylarında ne gibi tedbirler alabilirim ?
? Fizik aktivite öncesi ısınma hareketleri yapın: Yalnız soğuk havalarda değil her egzersiz öncesi yapacağınız 10 dakikalık ısınma hareketleri (kısa bir yürüyüş, kol ve bacak germe egzersizleri) hem kalbinizi hazırlayacak hem de ortopedik yaralanmaları önleyecektir.
? Çok kalın tek bir kat değil, orta kalınlıkta birkaç kat giyinin.
? Sık mola verin.
? Alkol almayın (Alkol cilt damarlarınızda genişlemeye neden olarak vücut sıcaklığınızı artırmaksızın, daha sıcak hissetmenize neden olur).
? Fizik aktiviteden hemen önce ya da hemen sonra ağır yemeklerden kaçının.
Profesyonel kış sporları ile ilgilenenler ne yapmalı?
Profesyonel kış sporları yapanlar ya da kış tatiline gidecek kişiler şimdiye kadarki önerimizin hepsine uymalı, ayrıca hipotermi hakkında bilgi sahibi ve dikkatli olmalıdır. Hipotermi vücut sıcaklığının 35 C’ nin altına düşmesi olarak tanımlanır ve ölümle sonuçlanabilir. Özellikle çocuklar iletişim becerileri yetersiz olabileceği ve yaşlı bireyler cilt altı yağ dokusu azaldığı için daha fazla risk altındadır. Uzun süre soğuğa maruziyet durumunda ortaya çıkan hipoterminin erken tanınması hayat kurtarıcıdır.
Hipotermi belirtileri ;
?Kollarda ve bacaklarda uyuşma hissi
? Titreme
? Bilinç bulanıklığı
? Hafıza kaybı
? Konuşma bozukluğu
? El hareketlerinde koordinasyon bozukluğudur.
Bu belirtileri çoğu zaman hipotermi gelişen kişi kendisinde fark edemez ancak yanınızdaki bir bireyde bu belirtileri fark ederseniz hemen en yakın sağlık biriminden yardım istemelisiniz.