Background Image
Previous Page  39 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 39 / 64 Next Page
Page Background

Neredeyse herkes, sağlık için ‘stresten uzak

durulması’ gerektiğini duymuştur ve kabul eder,

hatta başkalarına önerir, ama çoğu kişi bu işin nasıl

yapılacağını bilemez. Başkent üniversitesi Ankara

Hastanesi bünyesinde kurulan “Stres Araştırmaları

ve Uygulamaları Birimi” bağlamında, bu bölümde

stres konusuna “kuşbakışı”yla bakmaya çalışacağız.

Herşeyden önce şunu bilmemizde yarar var. Stres

öyle sanıldığı gibi soyut, düşünceler ve duygular

düzeyinde kalan bir ‘ruhsal durum’ değildir. Diğer

deyişle, ödeyemediğimiz kredi kartlarıyla ilgili

düşüncelerimiz, eşimizle aramızdaki tartış-

madan sonra aklımızdan çıkaramadığımız

sözleri, trafikte saatlerce takılıp kalmak,

çocuğumuzun geleceğini düşünürken

geçirdiğimiz uykusuz geceler, gire-

ceğimiz bir sınavla ilgili endişeleri-

miz, bizden mantıksız beklentileri

olan akrabalarımız, hastanede

almış olduğumuz beklenmedik

bir hastalık tanısı, vb. değil-

dir. Bunlar, bilinçdışımızda,

“varoluşumuza bir tehdit”

gibi algılandıkları sürece,

bizleri ‘strese sokan’ ya da

bedenimizde ‘stres tepki-

sini başlatan’ faktörler ya

da etmenlerdir. Ama ‘stres

tepkisi’ değillerdir.

‘Stres’, tam tersine, ölçüle-

bilen bir tepkidir, canlı ya

da cansız tüm sistemler için

geçerlidir ve ilk olarak 17.

yüzyılda fizik bilimi içinde

kullanılan bir sözcük, matematiksel formulü de

oluşturulmuş olan bir olgudur. Bu formülü çok

basitleştirip, sözcüklere dökecek olursak stresi,

“sistemin, üzerine yüklenen bir güç karşısında,

varolan dengesini korumak için kendi direnci ora-

nında verdiği karşıt tepki” olarak tanımlayabiliriz.

Bu konuyu, hepimizin bildiği yayları örnek vererek

çok daha somutlaştırmak mümkündür. Herhangi bir

yayın ucundaki çengele bir yük koyduğunuzda bu

yay, konulan yükün (değişimin) miktarına eşdeğer

bir güçle, söz konusu yüke karşı direnç gösterir.

İşte, bu güç ya da enerji, stres tepkisidir. Yük kısa

bir süre sonra çengelden alındığında, yay eski ya da

“normal” haline döner. Bu süreç içinde stres açığa

çıkmış, yay yükü taşımış ve bir işlem gerçekleştiril-

miştir. Diğer deyişle ‘stres’ işe yaramıştır.

İnsandaki stres tepkisi de böyledir. İnsan bedeni-

nin, hücrelerden, dokulara, dokulardan organlara,

organlardan sistemlere doğru, gittikçe karma-

şıklaşan, bir yapısı ve işleyişi vardır. Bu yapı ve

işleyişe bağlı olarak, beden canlılığını sürdürür.

Stres tepkisi tüm canlıların bedeninde bulunan

bir, otomatik tepkidir ve canlı organizma bu tepki

sayesinde dış ya da iç çevresinde oluşan değişim-

lere karşı kendini, diğer deyişle varolan “normal”

durumunu, dengesini korur. Dışarıdaki değişim,

zebranın karşısına çıkan bir yetişkin aslan olabi-

lirken, insanın karşısına aniden çıkan bir kamyon

olabilir. Ya da zebranın karşısına çıkan bir yavru

aslan, bizim karşımıza çıkan bir “kapkaççı” olabilir.

İlk durumda zebra ve insan “kaçarak” kendilerini

kurtarırlarken, ikinci durumda “saldırarak” kendile-

rini koruyacaklardır. Her ikisi de stres tepkisidir ve

zebra da, insan da, bedenlerinde otomatik olarak

Dünkü “Koruyucumuz” Bugünkü “Kabusumuz”

39