Yrd. Doç. Dr. Gülsüm ATAY
Çocuk Sağlığı Hastalıkları AD
Dünya
Otizm
Farkındalık
Günü
2 NiSAN
Otizm”
,
ya da
güncel isimlendir-
meye göre “otizm
spektrum bozukluğu”,
doğuştan gelen ya da
yaşamın ilk yıllarında or-
taya çıkan karmaşık bir
nörogelişimsel bozukluk-
tur. Bu duruma neyin yol
açtığı henüz tam bilinme-
mekle birlikte bebeğin beynin-
de karşılıklı sosyal etkileşim ve
ilişkilerin kurulmasını, geliştirilme-
sini bozan bir bozukluk vardır.
“
S
ağlıklı çocuklar doğumdan itibaren diğer insanlarla ilişki kurmak ve ilişki içinde yaşamak is-
terler. Doğumdan itibaren çok net olmasa da görebilirler ve insan yüzlerine bakmayı, özellik-
le de kendilerine ilgi, sevgi ve şefkatle bakan yüzlere, gözlere bakmayı tercih ederler. Yaşamın
ilk 3 ayı içinde kendisiyle en çok ilgilenen kişinin, ki bu genellikle annesidir, yüzünü tanıma-
ya, huzursuz olduğunda onu gördüğünde yatışmaya başlar. Uykusunun geldiğini, acıktığı-
nı, kucağa alınmayı istediğini anlatmak için farklı sesler çıkarır. Bebeğin bu becerilerini fark
etmesi ve kendisine ayrıcalık tanındığını hissetmesi annelerin kendilerini özel hissetmeleri-
ni sağlar. Daha sonra bebekler kendileriyle konuşulduğunda gülümsemeye, ilgi duydukları
insanları izlemeye, onların gözlerinin içine ilgiyle bakarak konuşur gibi karşılıklı sesler çıkar-
maya başlarlar. Bebek ile annesi ve diğer erişkinler arasında karşılıklı sevgi ve ilgi alış verişi-
nin olduğu, her iki tarafın da bunu hissettiği keyifli ilişkiler ve bağlanma gelişir. Bu ilişkiler
ve bağın temelinde sonraki beceriler gelişir. Bebek sevildiğini hissetmek, sosyal ilişkide
kalmak, etrafındaki diğer insanların nelerle ilgilendiklerini öğrenebilmek, etrafını keş-
fedebilmek ve gördüklerini anlamlandırabilmek böylece öğrenmeyi sürdürebilmek
için diğer insanların yardımına muhtaçtır. Onlardan yardım istemek amacıyla bazı
davranışlar gösterir. Etrafındaki insanları kendisiyle ilişkiye davet etmek için ağlar,
bağırır, değişik sesler çıkarır, bedenini, kolunu, elini bacağını kullanır ve istekleri
anlaşılıp yapıldığında memnuniyetini belirgin şekilde gösterir. Bu karşılıklı keyif
alınan ilişkinin eksik olması hem bebek hem de annenin zorlanmasına yol açar.
Annenin anneliğe uyum sağlaması ve bebeğin yeni becerileri kazanması aksaya-
bilir ve sonrasında bebekte gelişimsel sorunlar ortaya çıkabilir.
Otizm, bebeğin diğer insanlarla ilişkide olmaktan yeterince keyif almamasına,
buna gereksinim duymamasına, onların ilgilendikleriyle ilgilenme ya da kendi il-
gilendiklerini diğer insanlarla paylaşmak gereksinimi duymamasına, başka bir de-
yişle “ortak dikkati sağlayamamasına” yol açar. Böylece istediklerini beden diliyle ya
da konuşarak ifade etmek, diğer insanların bedensel, duygusal ya da sözel ifadelerini
algılamak ve uygun tepki vermek, sosyal ilişkiler kurmak ve geliştirmek, karşılıklı ilişki için-
de öğrenmek, konuşulanı anlamak ve konuşmak gibi becerilerin gelişimi aksar. Bu gelişimsel
sorunlara tekrarlayıcı ve takıntılı davranışlar da eşlik eder. Uyku ve yeme davranışları önce-
likli olmak üzere davranış bozuklukları, ince ve kaba hareket alanlarında gelişimsel gecikme,
duyusal sorunlar, işitme ve görme sorunları, epilepsi, mide – barsak sistemi ile ilgili hastalık-
lar, alerjiler de otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarda çok sık görülmektedir.
24
25