Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fır-
çalanması ve her gün düzenli olarak diş ipi kullanılması, çürük ve
dişeti hastalıklarının ve sonucunda diş kayıplarının önlenmesinde
en etkili yoldur. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeyle-
rindeki girintilerde ve dişlerin birbirine temas eden ara yüzeyle-
rinde biriktiği için, dişlerin tüm yüzeyleri dikkatlice fırçalanmalı ve
diş ipi veya ara yüz fırçaları ile dişlerin ara yüzey temizliği yapıl-
malıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve
belirli aralıklarla değiştirilmelidirler. Diş fırçaları kişiye özel olmalı,
asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında
florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önleme-
deki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak
zaman zaman florürlü gargaralar da kullanılabilir.
Ağız solunumu yapmak, ağzı açık uyumak da diş ve çene
problemlerine neden olmaktadır. Böyle bir durumda önce-
likle ağızdan nefes almaya neden olan sorunun bulunarak
tedavi edilmesi gerekir. Ağız solunumu yapan bireylerde, tü-
kürük mekanik olarak dişleri temizleyemeyeceği için dişlerde
çürük oluşumu da artmaktadır. Tükürük ayrıca bakteri plağı
tarafından oluşturulan asite karşı da doğal bir savunma me-
kanizması oluşturur. Bu nedenle tükürük akışını ve miktarını
azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük ve dişeti hastalıkları
oluşumunu hızlandırmaktadır.
Diş hekimine düzenli olarak 6 ayda bir kez başvurmak bir çürü-
ğü önlemek ya da erken teşhiste en iyi yoldur. Bu sayede erken
başlangıç seviyesindeki küçük diş çürükleri ve dişeti hastalıkları
erken dönemde tedavi edilir ve diş kayıpları önlenmiş olur.
Hijyen
Dişlerimizi Nasıl Korumalıyız ?
Tedavi
Düzenli Kontrol
Sert ve Hızlı Fırçalama
Alışkanlık nedeniyle veya zaman kaybı olmaması için dişlerin sert ve hızlı bir şekilde fırçalanması diş
etlerinin çekilmesine ve diş minelerini aşındırarak alttaki tabakanın ortaya çıkmasına, dişlerde hassa-
siyet oluşumuna neden olabilir. İdeal olan orta sertlikteki fırçalarla, küçük miktarda diş macunu kul-
lanarak dişlerin tüm yüzeylerinin mekanik olarak temizlenmesidir. Etkin diş temizliğinde önemli olan
diş macununun çok kullanılması değildir. Aksine, bazı diş macunları çok daha fazla aşındırıcı madde
içerdiği için çok macun kullanma diş minelerinde kalıcı zararlara yol açabilir. Çok fazla çay-kahve içen
veya sigara kullanan bireylerde diş yüzeylerinde renklenmeler de daha fazla görülür. Bu da bireylerin
daha iyi temizlemek için dişlerini daha sert fırçalamasına veya aşındırıcı ürünleri daha fazla kullan-
masına neden olur. Sonuçta bu bireylerde, diş yüzeylerinde pürüzlenmeler, dişlerde çürük ve dişeti
hastalığı görülme oranı artmaktadır. Sigaranın içerdiği zararlı maddeler dışında, sigara içerken ağız içi
dokuların sıcak sigara dumanı ile temas etmesi, dokularda kalınlaşmaya neden olmaktadır. Bu durum
hem ağız kanserlerinin oluşmasını arttırmakta normalde hasta dokularda görülen ödem, kızarıklık ve
kanamaların maskelenerek hastalıkların sinsice ilerlemesine neden olmaktadır. Diş eti dokularının
dolaşımı bozulduğu için ağız içi yaralar çok daha geç iyileşmektedir. Diş yüzeylerinde oluşan birikim
ve renklenmeler, kötü ağız kokusuna da yol açmaktadır.
Tırnak yemek, kalem ısırmak
Küçük yaşlarda gelişen ve kimi zaman yetişkinlik döneminde de devam eden tırnak yeme ve nadiren
de olsa parmak emme alışkanlıkları, diş ve çene yapısında bozulmalara ve dişlerde aşınmalara neden
olabilir. Fazla çekirdek tüketimi, özellikle üst ve alt ön kesici dişlerin aşınmasına neden olabilir. Ayrıca,
ağza kalem, toka gibi sert cisimleri almak ya da sert kuruyemişlerin kabuklarını veya şişe kapaklarını
dişlerle açmaya çalışmak da dişlerin aşınmasına ve çatlaklara neden olabilmektedir. Bu tür travmalar
hem dişlerin sert dokularında kırık ve kayıplara hem de dişlerin sinir ve damarlardan oluşan “pulpa”
dokusuna zarar vererek diş kayıplarına neden olmaktadır.
Diş sıkmak veya gıcırdatmak
Strese bağlı diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı, kulak önünde, baş ve boyuna vuran ağrı, ağzı açmakta
zorlanma gibi bir çok soruna yol açar. Geçmişte sadece yetişkinlerde rastlanan bu durum, günümüz-
de artan sınav kaygısı nedeniyle çocuk ve ergenlerde de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Diş sıkma ve
gıcırdatmaya bağlı olarak çene eklemi sorunlarına ilaveten tüm dişlerde aşınmalar, diş kırıkları ve diş
kayıplarına kadar uzanan sorunlar oluşmaktadır. Bu hastalıklarda etkenin ortadan kaldırılması, telkin
ve yönlendirmeler ve gece plakları ile tedaviler yapılmaktadır.
Diş Kayıplarının
Nedenleri
20
21