Previous Page  22-23 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 22-23 / 64 Next Page
Page Background

Sabah kahvaltısından sonra ve akşam yatmadan önce dişlerin fır-

çalanması ve her gün düzenli olarak diş ipi kullanılması, çürük ve

dişeti hastalıklarının ve sonucunda diş kayıplarının önlenmesinde

en etkili yoldur. Yiyecek artıkları en çok dişlerin çiğneme yüzeyle-

rindeki girintilerde ve dişlerin birbirine temas eden ara yüzeyle-

rinde biriktiği için, dişlerin tüm yüzeyleri dikkatlice fırçalanmalı ve

diş ipi veya ara yüz fırçaları ile dişlerin ara yüzey temizliği yapıl-

malıdır. Fırçalar, orta derecede sert ya da yumuşak kıllı olmalı ve

belirli aralıklarla değiştirilmelidirler. Diş fırçaları kişiye özel olmalı,

asla başkasının diş fırçası kullanılmamalıdır. Diş fırçalama sırasında

florürlü bir diş macunu kullanılarak, florürün diş çürüğünü önleme-

deki rolünden yararlanılmalıdır. Florürlü macunlara yardımcı olarak

zaman zaman florürlü gargaralar da kullanılabilir.

Ağız solunumu yapmak, ağzı açık uyumak da diş ve çene

problemlerine neden olmaktadır. Böyle bir durumda önce-

likle ağızdan nefes almaya neden olan sorunun bulunarak

tedavi edilmesi gerekir. Ağız solunumu yapan bireylerde, tü-

kürük mekanik olarak dişleri temizleyemeyeceği için dişlerde

çürük oluşumu da artmaktadır. Tükürük ayrıca bakteri plağı

tarafından oluşturulan asite karşı da doğal bir savunma me-

kanizması oluşturur. Bu nedenle tükürük akışını ve miktarını

azaltan hastalıklar ya da ilaçlar da çürük ve dişeti hastalıkları

oluşumunu hızlandırmaktadır.

Diş hekimine düzenli olarak 6 ayda bir kez başvurmak bir çürü-

ğü önlemek ya da erken teşhiste en iyi yoldur. Bu sayede erken

başlangıç seviyesindeki küçük diş çürükleri ve dişeti hastalıkları

erken dönemde tedavi edilir ve diş kayıpları önlenmiş olur.

Hijyen

Dişlerimizi Nasıl Korumalıyız ?

Tedavi

Düzenli Kontrol

Sert ve Hızlı Fırçalama

Alışkanlık nedeniyle veya zaman kaybı olmaması için dişlerin sert ve hızlı bir şekilde fırçalanması diş

etlerinin çekilmesine ve diş minelerini aşındırarak alttaki tabakanın ortaya çıkmasına, dişlerde hassa-

siyet oluşumuna neden olabilir. İdeal olan orta sertlikteki fırçalarla, küçük miktarda diş macunu kul-

lanarak dişlerin tüm yüzeylerinin mekanik olarak temizlenmesidir. Etkin diş temizliğinde önemli olan

diş macununun çok kullanılması değildir. Aksine, bazı diş macunları çok daha fazla aşındırıcı madde

içerdiği için çok macun kullanma diş minelerinde kalıcı zararlara yol açabilir. Çok fazla çay-kahve içen

veya sigara kullanan bireylerde diş yüzeylerinde renklenmeler de daha fazla görülür. Bu da bireylerin

daha iyi temizlemek için dişlerini daha sert fırçalamasına veya aşındırıcı ürünleri daha fazla kullan-

masına neden olur. Sonuçta bu bireylerde, diş yüzeylerinde pürüzlenmeler, dişlerde çürük ve dişeti

hastalığı görülme oranı artmaktadır. Sigaranın içerdiği zararlı maddeler dışında, sigara içerken ağız içi

dokuların sıcak sigara dumanı ile temas etmesi, dokularda kalınlaşmaya neden olmaktadır. Bu durum

hem ağız kanserlerinin oluşmasını arttırmakta normalde hasta dokularda görülen ödem, kızarıklık ve

kanamaların maskelenerek hastalıkların sinsice ilerlemesine neden olmaktadır. Diş eti dokularının

dolaşımı bozulduğu için ağız içi yaralar çok daha geç iyileşmektedir. Diş yüzeylerinde oluşan birikim

ve renklenmeler, kötü ağız kokusuna da yol açmaktadır.

Tırnak yemek, kalem ısırmak

Küçük yaşlarda gelişen ve kimi zaman yetişkinlik döneminde de devam eden tırnak yeme ve nadiren

de olsa parmak emme alışkanlıkları, diş ve çene yapısında bozulmalara ve dişlerde aşınmalara neden

olabilir. Fazla çekirdek tüketimi, özellikle üst ve alt ön kesici dişlerin aşınmasına neden olabilir. Ayrıca,

ağza kalem, toka gibi sert cisimleri almak ya da sert kuruyemişlerin kabuklarını veya şişe kapaklarını

dişlerle açmaya çalışmak da dişlerin aşınmasına ve çatlaklara neden olabilmektedir. Bu tür travmalar

hem dişlerin sert dokularında kırık ve kayıplara hem de dişlerin sinir ve damarlardan oluşan “pulpa”

dokusuna zarar vererek diş kayıplarına neden olmaktadır.

Diş sıkmak veya gıcırdatmak

Strese bağlı diş sıkma ve gıcırdatma alışkanlığı, kulak önünde, baş ve boyuna vuran ağrı, ağzı açmakta

zorlanma gibi bir çok soruna yol açar. Geçmişte sadece yetişkinlerde rastlanan bu durum, günümüz-

de artan sınav kaygısı nedeniyle çocuk ve ergenlerde de sıkça karşımıza çıkmaktadır. Diş sıkma ve

gıcırdatmaya bağlı olarak çene eklemi sorunlarına ilaveten tüm dişlerde aşınmalar, diş kırıkları ve diş

kayıplarına kadar uzanan sorunlar oluşmaktadır. Bu hastalıklarda etkenin ortadan kaldırılması, telkin

ve yönlendirmeler ve gece plakları ile tedaviler yapılmaktadır.

Diş Kayıplarının

Nedenleri

20

21