Füziform (iğ biçimli) Anevrizma:
Damarın uzunca bir bölümünün iğ
şeklindeki bir genişleme sonucu olarak gözüken anevrizmalardır.
Mikotik Anevrizmalar:
Damarın mikrobik hastalığı sonucu gelişen nadir
görülen anevrizma tipidir. Sıklıkla kalp romatizması olarak da bilinen subakut
bakteriyel endokarditin bir komplikasyonu olarak görülür. İltihaplanmış olan
damar duvarı zayıflar ve anevrizma oluşur.
Travmatik (Kaza sonucu gelişen) Anevrizmalar:
Travma sonrası
beyin damarlarında gelişen anevrizma türüdür.
Sakküler (Kese biçimli) Anevrizma:
En sık görünen anevrizma ti-
pidir. Beyin tabanında büyük damarların çatallanma bölgelerinde oluşur. Bu
anevrizmalar yıllar içinde gelişir ve bundan dolayı anevrizmanın yırtılma ris-
ki yaşla birlikte artar. İleri yaşlarda damar yapısının bozulması da anevrizma
oluşmasının diğer önemli bir nedenidir.
Ülkemizde her yıl ortalama 10,000 kişinin anevrizmaya bağlı beyin kanaması riski taşıdığı düşü-
nülmektedir. Bu hastaların yaklaşık % 30 ’ u daha hastaneye gelmeden yaşamını kaybetmektedir.
Anevrizma kanamasıyla hastaneye başvuran hastaların % 25-40 ’ı maalesef kurtarılamamaktadır.
Bu oranların en önemli sonucu henüz kanamamış olan anevrizmaların erken teşhis ve tedavisidir.
Anevrizmalar herhangi bir yaş grubunda görülebilir ancak sıklığı 50-60 yaş arasında artmaktadır.
Kadınlarda erkeklere göre 3 kat fazla görülmektedir. Ailesinde anevrizma öyküsü olması hastalığın
bulunma riskini arttırmaktadır.
ANEVRİZMA BELİRTİLERİ
Anevrizması kanamış hastalarda; ısrarcı baş ağrısı, bulantı, kusma, ensede sertlik, görmede
bozulma (bulanık görme), ışığa karşı hassasiyet en sık karşılaşılan belirtilerdir. Anevrizması
kanamamış hastalarda hiç bir belirti görülmeyebilir. Bunun dışında göz sinirlerinde felç durumu,
medikal tedaviye rağmen geçmeyen baş ağrısı, halsizlik ve uyuşma bu hastalarda görülebilen
semptomlardandır.
ANEVRİZMA TİPLERİ
17




