DERİ ve TERLEME
D
eri vücudumuzu sadece saran bir kılıf değil ayrıca yaşam için çok sayıda farklı
ve yaşamsal fonksiyon gösteren bir organdır. Deri insanın çevreye karşı olan koruyucu ilk
sistemidir. Bu koruyuculuğu başta oluşturmuş olduğu bariyer etki sayesinde sağlar. Bariyer
fonksiyonu çevredeki birçok fiziksel, kimyasal, biyolojik zararlı ajanlara karşı bireyin korun-
masını sağlar. Ayrıca deri içerdiği melanin adı verilen pigment sayesinde insan vücudunu
güneşin zararlı etkilerinden korur. Vücudun sıvı kaybına engel olur. Bunlar dışında insan ha-
yatı için en önemli görevlerinden biri vücut ısısının ayarlanmasında ve korunmasında rol al-
masıdır. Vücudun normal ısısı yaklaşık olarak 37
0
C’dir ve günlük sirkadiyen ritime bağlı olarak
küçük oynamalar gösterir. Terleme vücut ısısının normal sınırlarda kalmasında önemli bir
mekanizmadır.
Ekrin Bezler:
Vücut ısısının ayarlanması ve korunmasından sorumlu olan esas bezlerdir.
Tüm vücutta yaygın olarak bulunurlar fakat özellikle yüz, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanın-
da daha yoğun olarak bulunurlar. Ekrin ter bezleri başlıca sıcak, soğuk ve aktivite sırasında
vücut ısısının ayarlanmasını ve korunmasını sağlarlar. Çevre ısısı çok yüksek veya düşük old-
uğunda beynin ilgili merkezleri bu durumu saptar. Vücut ısısı yüksek olduğunda ısı kaybedici
mekanizmalar devreye girer. Ekrin ter bezleri uyarılır terleme artırılarak ter (su) buharlaşırken
deri serinlemesi sağlanır. Vücut ısısı azaldığında ise ısı üretimini artıran mekanizmalar devr-
eye girer.
Sebase Bezler (yağ bezi):
Terlemeyle ilişkisi yoktur.
Apokrin Bezler:
Koltuk altı, meme ucu, anogenital bölgede bulunurlar, ergenlikte fonksi-
yon görmeye başlarlar.
NEDEN AŞIRI TERLERİZ ?
Terleme vücut ısısındaki artışa bağlı olarak ortaya çıkan fizyolojik bir yanıttır. Bu sebeple
sıcak ortam, aşırı giyinme, egzersiz, obesite sıcak ve nemli ortamlarda ortaya çıkabilir.
Hiperhidroz denilen aşırı terleme ekrin ter bezlerinin fizyolojik olandan daha fazla
çalışarak normale göre ter miktarının artması anlamına gelir ve genel olarak toplumun %0.6-
1’inde görülmektedir. Kadın ve erkekte eşit sıklıkta görülmesine rağmen kadın hastalar bu
şikayetle daha sıklıkla hastaneye başvurmaktadırlar. Her yaşta ortaya çıkabilse de en sık er-
genlik çağında ve genç erişkin dönemde ortaya çıkar. Aşırı terleme bazen kişinin sosyal ak-
tivitelerini, psikososyal yaşamını ve yaşam kalitesini yüksek oranda etkileyecek boyutta ola-
bilir. Bu sebeple tedavi edilmesi gerekir. Aşırı terleme farklı alanlarda görülebilir. Tüm vücudu
etkileyen biçimde görülebileceği gibi bölgesel olarak koltuk altı, avuç içi, ayak tabanında da
görülebilir. Ayrıca gün içinde farklı zamanlarda ortaya çıkabilir.
Terleme altta yatan sebebin varlığına göre; sebebi bilinmeyen primer (idiyopatik) ola-
bileceği gibi altta yatan sistemik bir hastalığın veya ilaç kulanımının sonucunda sekonder
olarak da ortaya çıkabilir. Sekonder aşırı terlemede tedavi öncelikle altta yatan hastalığa
yönelik olmalıdır. Terlemenin en sık nedenlerinden biri ateşli hastalıklardır. Lenfoma, bazı
bakteriyel ve paraziter hastalıklar özellikle gece terlemesine neden olabilir.
Deride yerleşim gösteren birbirinden farklı 3 bez bulunmaktadır.
13




