Previous Page  20-21 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 20-21 / 64 Next Page
Page Background

OMURGA KIRIKLARINDA TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Osteoporotik omurga kırıklarının tedavisindeki en önemli nokta kırık oluşumunun önlenmesidir.

Osteoporoza yönelik tedaviler mutlaka kullanılmalıdır. Osteoporotik omurga kırığı tedavisinde

yatak istirahatinden cerrahi yaklaşımlara kadar geniş bir yelpaze bulunmaktadır.

Tedavideki Amaç;

hastanın ağrısını kontrol etmek ve hastanın anatomik yapısını düzeltmektir. Cer-

rahi olmayan tedavide öncelikli yaklaşım hastanın ağrısının azaltılması, sıklıkla yatak istirahati ve

korse kullanımıdır. Ancak osteoporoza bağlı vertebra kırığı olan bu hastaların ileri yaş grubunda ol-

ması nedeni ile yatak istirahati hastaların kemik yoğunluklarında düşmeye ve kas miktarında azal-

maya sebep olmaktadır. Tanıda ciddi ağrısı olan hastayı değerlendirmek için iyi bir hasta hikayesi ile

hastanın travma öyküsü olup olmadığı böylece kırığın yaşı hakkında bilgi sahibi olunabilir. Osteo-

poroz tedavisi alıp almadığı veya sistemik bir hastalığının olup olmadığı (tümör, kemik hastalıkları)

mutlaka öğrenilmelidir. Muayenede omurgada ağrı olan yer tespit edilmelidir. Röntgende kırığa

bağlı çökme oluşan omurga tespit edilebilir. Ancak MRG ile çökme olan omurgadaki kırığın yeni bir

kırık olup olmadığının ayrımı ve ağrıya sebep olabilecek diğer hastalıkların; bel ve sırt fıtığı, sinir

kanalı darlıkları, omurga kayması, omurga ve omur ilik tümörleri ayrımını yapmaya olanak sağlar.

Sonuç olarak; omurga çökme kırıklarında önemli

olan osteoporoz oluşumunu önlemek ve osteoporozda

uygun tedaviyi başlamaktır. Çökme kırığı oluşmuş ver-

tebrada ise her iki cerrahi teknik güvenle kullanılabilir

ve hastaların erken mobilizasyonu sağlanabilir.

1

Cilde, özel iğne benzeri araçlarla uygula-

nan kapalı bir tekniktir. Amaç kırık olan

omurgaya röntgen eşliğinde ciltten özel

geliştirilen iğnelerle girilerek kırık omur-

ga içine kemik çimentosu verilerek kemiği

güçlendirmektir.

2

Kifoplasti denen uygulama ve

vertebroplastiden farkı kırık

omurga içinde özel bir balon

şişirilerek çöken omurganın

yüksekliği düzeltilir ve sonra-

sında kemik çimentosu ile ke-

mik güçlendirilir.

OSTEOPOROZ

(Kemik Erimesi) ve

KEMİK ERİMESİNE BAĞLI KIRIKLAR

En yaygın metabolik kemik hastalığı olan osteoporoz (kemik erimesi); düşük kemik kitlesi ve

kemik dokusunun mikro yapısındaki bozulmalar ile karakterizedir. Osteoporoz, Amerika Birleşik

Devletlerinde 30 milyon kadını, menopoz sonrasındaki kadınların ise %55’ini etkiler. Yaklaşık 2

kadından biri ve her 5 erkekden biri yaşamlarının bir döneminde osteoporoza bağlı bir kırık yaşa-

maktadır. Omurgadaki kemik kaybı 20’li yaşlarda başlar ama genel değişiklikler menopoza kadar

azdır. Erkeklerde yıllık %0.3 kadınlarda yıllık %0.5 kemik kitlesinde azalma meydana gelir ve me-

nopoz sonrası bu oran %5-6’ya çıkar. Kuzey Amerikalı kadınların 50 yaşından sonraki yaşamlarında

%17.5 kalça kırığı, %15.6 klinik olarak tanımlanmış omurga kırığı oluşma riski vardır. Erkeklerde ise

bu risk %5 ve %6 dir. Amerika Birleşik Devletlerinde kemik erimesine bağlı olarak oluşan kırıkların

tedavisinde 15 milyar dolar harcanmaktadır. Osteoporoz için risk faktörleri yaş, Asya veya Kafkas

ırkı, aile hikayesi, aile hikayesi, küçük vücut şekli, geçirilmiş kırık hikayesi, erken yaşta menopoz ve

geçirilmiş kemoterapi hikayesi olmasıdır. Kişiye bağlı olan risk faktörleri ise yetersiz kalsiyum ve D

vitamini alımı, sigara, alkol kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzı sayılabilir.

Osteoporoz kırıkların 3 belirgin özelliği ;

Yaş artıkça kırık sıklığı 2 ila 100 kat artar.

Kadınlarda erkeklerden 2 kat fazladır.

Hafif bir travma ile birliktedir.

Omurga kırıkları en sık görülen kırıklardır. Genellikle ilk bulgu-

su sırt ağrısıdır. Ağırlık kaldırmakla veya hareketle artmak-

tadır. Genellikle bu durum çökme kırığı olduğunda ortaya

çıkar. Omurga yüksekliğinin %15 ve daha fazla kaybı çökme

kırığı olarak tanımlanır. Bu kırıklar ağrıya, boy kısalmasına,

omurganın duruş bozukluğuna yol açarak ilerleyen dönem-

lerde iç organlarla ilgili fonksiyon bozukluklarına yol açabi-

lir. Omurga kırıklarının en fazla görüldüğü yer 12. sırt omu-

ru ve ilk üç bel omurlarıdır. Her çökme kırığı boyda yaklaşık

1 cm’lik azalmaya sebep olur. Bu fiziksel değişiklik hastayı

depresyona sokabilir.

Osteoporotik vertebra kırıkları nedeniyle hastanede ortalama

yatış süresi 8 ile 30 gün arası değişmektedir. Yatak istirahati

lomber bölge için 26 torakal bölge için 13 gündür. Bir omurgada

oluşan osteoporotik kırığa bağlı olarak ikinci bir kırığın görülme

olasılığı ilk yıl içinde %20 oranındadır. Fiziksel kısıtlılık bir yana

bu hastaların yaşam kalitesinde de belirgin düşme olmakta-

dır ve uyku bozuklukları, depresyon, kendine güvende azalma,

anksiyete ve başkalarına bağımlılık gibi psikososyal bozukluk-

lar da yaşamaktadırlar.

18

19