Previous Page  32-33 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 32-33 / 64 Next Page
Page Background

da artış şeklinde bir risk faktör

topluluğudur. TSSB tanısı olan-

larda bu risk faktörlerinin gö-

rülme oranı %53 iken bu oran

TSSB tanısı olmayanlarda %37

saptanmıştır.

Stres ve stres kontrolünün

kalp sağlığı üzerindeki etkile-

rini inceleyen bazı çalışmalar

psikososyal terapilerin, hem

psikolojik hem de sosyal des-

tek yönüyle koruyucu etkilere

sahip olduğunu göstermişler-

dir. Bazı antidepresan ilaç te-

davilerinin kalp hastalarında

kalp krizi riskini azalttığı da

çalışmalarca desteklenmekte-

dir. Bu nedenle bir kalp krizi

veya inme sonrasında depresif,

kaygılı veya stresten bunalmış

hisseden kişilerin yaşamakta

oldukları duyguları doktorla-

rıyla paylaşmaları ve psikiyat-

rik değerlendirmeye yönlen-

dirilmeleri ikinci bir kalp krizi

veya inmenin önlenmesinde

rol oynayabilir.

Travmatik veya uzun dönem stresörlere maruz kalan insanlarda kalp hastalık-

larının daha yüksek oranda görüldüğünü belirten araştırmalar vardır. Felaketler

ve uzamış stresin ‘savaş veya kaç’ hormonu olarak bilinen adrenalin düzeyini

yükselttiği ve aktivasyonu artan sempatik sinir sisteminin de kan basıncı, kalp

atım hızı ve kan şekerini yükselttiği bilinmektedir. Stres ayrıca öfke ve çaresizlik

duygularını tetikleyerek kalp için sağlıklı olmayan aşırı yeme veya alkol alma

davranışlarını da artırabilir. Stresin kan pıhtılaşması yolağında da değişime se-

bep olabildiği ve bu yolla da kalp krizi riskini arttırabildiğini belirten çalışmalar

vardır.

Örneğin savaş gazilerinde, ekonomik kriz mağduru Yunanlılarda, Katrina Kasır-

gası mağduru New Orleanslılarda kalp hastalıklarının genel popülasyona göre

daha fazla oranda olduğu görülmüş. Yaşları 46 ile 74 arasında değişen yaklaşık

208000 kişinin değerlendirildiği bir çalışmada, iki yıl süren izlem süresi için-

de ‘Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)’ tanılı hastaların %35’inde insülin

direnci ortaya çıkarken, TSSB tanısı

olmayanlarda ortaya çıkan insülin di-

renci oranı yalnızca %19 olarak sap-

tanmış. İnsülin direnci tip 2 diyabete

ve damar sertliğine yol açabilir. TSSB

hastaları aynı zamanda daha yüksek

oranda metabolik sendrom geliştirir-

ler. Kalp hastalığı riskini arttıran me-

tabolik sendrom bedensel yağlanma,

kan şekeri, kolesterol ve kan basıncın-

30

31