Previous Page  36-37 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36-37 / 64 Next Page
Page Background

Prof. Dr. Halil İbrahim AYDIN

Çocuk Beslenme

ve Metobolizma Hastalıkları BD

Dünya’da olduğu gibi ülkemizde de ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları birinci sırada yer

almaktadır. Özellikle de kalbi besleyen koroner atardamarların tıkanması yani koroner kalp

hastalığı en sık ölüm nedenidir. Koroner damarlardaki bu tıkanıklığın nedeni de damar sert-

liğidir. Son yıllarda yapılan çalışmalar damar sertliğinin aslında çocukluk çağında başladığını

göstermiştir. Damar sertliği çocuklukta başlayarak yaşam boyunca giderek artmakta ve sonuçta

da kırklı yaşlardan itibaren koroner kalp hastalığına ve ani ölümlere neden olmaktadır. Den-

gesiz beslenme, obezite, hareket azlığı ve şeker hastalığı gibi hastalıklarda kan yağ düzeylerin-

de bozukluklar oluşur ve böylelikle damarlarda sertlik gelişir. Damarlardaki sertlik çocuklukta

başladığının gösterilmesi ile artık bu tür hastalıkların çocukluk yaşlarında alınacak önlemlerle

engellenebileceği anlaşılmıştır.

Kolesterol

,

sağlıklı bir vücutta mutlaka bulunması gereken bir yapı taşıdır. Besinle-

rin sindirilmesi, hormonların yapılması, sinir sisteminin çalışması, hücre zarlarının

sağlıklı yapısının korunması gibi çok sayıda önemli işlevleri vardır. Kolesterol olma-

dan hayatın devam etmesi mümkün değildir. Özellikle çocukların sağlıklı büyümesi

ve gelişmesi için vücutta yeterli miktarda kolesterol bulunması gereklidir. Koleste-

rolün vücut için bu önemine karşın vücutta fazla miktarda bulunması da zararlıdır.

Kolesterolün kanda normalden fazla düzeylerde olmasına hiperkolesterolemi denil-

mektedir. Hiperkolesterolemi, tüm dünyada damar tıkanıklığının ve kalp krizinin en

sık nedenidir.

Hiperkolesterolemiye ve damar sertliğine neden olarak erken yaşlarda koroner kalp hastalı-

ğı sonucu ani ölümlere neden olan genetik bir hastalıktır. Normalde kanımızda biriken kötü

kolesterol diye de bilinen LDL-kolesterol, karaciğer tarafından alınarak parçalanır; böylelikle

kanımızda LDL-kolesterolün artması engellenir. Ailevi hiperkolesterolemide LDL-kolesterolün

karaciğere alınmasını sağlayan bir protein (LDL-reseptörü) eksiktir, dolayısıyla LDL-kolesterol

karaciğer tarafından alınamaz ve kandan temizlenemez. Bu nedenle kanda LDL-kolesterol dü-

zeyi artar. Kanda artan LDL-kolesterol, damar duvarlarında birikerek damar sertliğine ve tıka-

nıklığına neden olur. Hastalığa “ailevi ” denilmesinin nedeni ise genetik yani kalıtsal, diğer bir

ifadeyle soydan geçen bir hastalık olmasıdır. Anne veya babadan birisinde kalıtsal kolesterol

yüksekliği yani ailevi hiperkolesterolemi varsa bu hastalığın çocuğa geçme olasılığı yüzde ellidir,

yani çok yüksek bir oranda çocuğunda da aynı hastalık ortaya çıkar. Hastalık çocuğa anneden

de, babadan da geçebilir. Kızlar ve erkeklerde aynı oranda görülür. Ailevi hiperkolesterolemi

kalıtsal bir hastalık olduğu için kolesterol yüksekliği çocukta doğumundan itibaren vardır. Bu

nedenle çocukluktan itibaren damarlarda sertlik başlar ve bu hastalarda genellikle 40’lı-50’li

yaşlarda kalp krizi görülür.

OLESTERO

KOLESTEROL

NORMAL

YÜKSEK

34

35