Previous Page  28-29 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 28-29 / 64 Next Page
Page Background

Verem Hastalığının Belirtileri ve Tedavisi

2-3 haftadan uzun süren ve tedaviye cevap vermeyen öksürük

Balgam çıkarma

Balgamında kan görülmesi

Ateş

Gece terlemesi

Yorgunluk, halsizlik

Kilo kaybı, İştahsızlık

Nefes darlığı

Göğüs ve sırt ağrısı

Çocuklarda kilo almada duraklama ya da kilo kaybı

Tüberküloz akciğer dışında bir organı tuttuğunda; böbrek tüberkülozunda idrarda kan görülme-

si, kemik tüberkülozunda ağrı gibi tutulan organa ait belirtiler de ortaya çıkabilir.

Tüberküloz tanısı balgamda verem mikrobunun gösterilmesi ile konulur. Hastanın yakınmaları ve

akciğer film bulguları tüberkülozdan şüphelenmeyi sağlar. Hastadan alınan balgam veya diğer ma-

teryaller laboratuvarda incelenir. Tüberküloz mikrobunun görülmesi ya da ekilen kültürde mikrop

üremesiyle tanı kesinleşir. Tüberkülin deri testi (TDT) ve bazı kan tetkikleri, kişinin daha önce

tüberküloz mikrobuyla karşılaşıp karşılaşmadığını gösteren testlerdir.

Daha önce mikropla karşılaşan, vücudunda uyur durumda basillerin bulunduğu kişilerin PPD testi

ya da ilgili kan testi pozitif bulunur.

Tüberküloz mikrobunu kesin olarak öldürmek ve bir daha çoğalarak hastalık yapmasını engellemek

için başlangıçta hastanın kilosuna göre en az 4 farklı ilaç kullanılması gerekmektedir. Toplam

tedavi süresi en az 6 aydır. Hasta ilaçlarını düzenli kullanmazsa mikroplar ilaçlara karşı direnç

geliştirir. Dirençli tüberküloz dediğimiz bu hastalık tipinde; çok sayıda ilacın 18-24 ay kullanılması

gerekmektedir.

Ülkemizde tüberküloz tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar yıllar-

dan beri Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmakta ve hastalara

Verem Savaş Dispanserleri aracılığıyla ücretsiz dağıtılmaktadır.

Tüberküloz hastalığı sıklıkla akciğerlerde görüldüğünden belirtilerinin önemli bir kısmı da

akciğerlerle ilgilidir. Tüberküloz hastalarında en sık görülen yakınmalar;

Tüberküloz hastalığın-

dan korunmanın en etkili

yolu bulaştırıcı hastalara

hızla tanı konulup uygun

tedavinin

başlanmasıdır.

Uygun tedaviye başlandıktan

2-3 gün sonra basil sayısı

hızla azalır ve 2-3 haftada

bulaştırıcılık büyük oranda

ortadan kalkar.

Kişisel

korunmada

yıllardan beri bilinen

yöntem BCG aşısıdır. BCG

aşısı, özellikle çocuklarda

görülen, kanla yayılan (milier)

ve beyin zarını tutan (menenjit)

tüberküloz formlarına karşı

koruyucudur. Ülkemizde BCG

aşısı hayat boyu sadece bir kez

uygulanmaktadır. Aşı takvi-

minde doğumdan sonra

ikinci ayını bitiren bebek-

lere yapılmaktadır.

Bazı özel durumlarda;

bağışıklığı

baskılanmış

kişilere, mikrop çıkaran

hasta ile aynı evde yaşayan-

lara, yakın zamanda enfekte

olanlara ve özellikle enfekte

çocuklara hasta olmamaları

için koruyucu ilaç tedavisi

verilir.

VEREM HASTALIĞINDAN NASIL KORUNURUZ ?

Tüberküloz

hastalarının en az

altı ay düzenli ilaç içmelerini

sağlamak çok önemlidir. Dünya

Sağlık Örgütü, tedavi başarısı-

nı arttırmak için, tüberkülozlu

hastaların her doz ilacının bir

sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir

gönüllü tarafından içirtilmesini

esas almaktadır. Ülkemizde de

“Doğrudan Gözetimli Tedavi”

uygulanmaktadır. Doğrudan gö-

zetimli tedavi, hastanın iyileşme-

sini garantilediği gibi bulaşmayı

önleyerek toplumun korunmasın

da sağlamaktadır. Tedavinin so-

nunda hastanın bakteriyolojik

olarak tam iyileştiği gösterildik-

ten sonra ilaçları kesilir, tavsiye-

lerde bulunulur.

Tüberküloz hastasının aynı

evde yaşayanlara verem mik-

robunu bulaştırma olasılığı

yüksektir. Çünkü aynı havayı

en uzun süre paylaşmakta-

dırlar. Bu nedenle, tüberkü-

loz tanısı kesinleşince, bütün

aile bireyleri ve hasta ile aynı

havayı paylaşan işyeri ya da

başka ortamdaki kişiler ve-

rem savaş dispanserinde mu-

ayene için çağrılırlar. Hasta

olmayan ve risk taşıyanlara

da koruyucu tedavi verilir.

Koruyucu tedavi eğer düzen-

li kullanılırsa, mikrobu almış

kişilerin hastalanmasını yüz-

de 90’a varan oranda önler.

Özellikle çocuklarda koruyu-

cu tedavi çok önemlidir.

26

27