Background Image
Previous Page  54 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 54 / 64 Next Page
Page Background

ğum ağırlığı arttıkça sıklık azalmaktadır. Prematüre

retinopatisinin oluşum mekanizmasının iyi anla-

şılması, retinal gelişimin farklı evrelerinde oksijen

ve büyüme faktörlerinin etkilerinin anlaşılmasını

kolaylaştıracaktır.

Son yıllarda bazı çalışmalarda prematüre retino-

patisi sıklığında belirgin azalma bildirilmiştir ve

risk faktörlerinin tabiatı da neonatal bakımdaki

gelişmeler doğrultusunda değişiklikler göstermiştir.

Ancak önemi değişmeyen tek risk faktörü, doğum

ağırlığıdır. Günümüzde prematüre retinopatisi, çok

düşük gebelik haftalarında (22-27 hafta) ve ileri

derecede düşük doğum ağırlığı (<1000 gram) olan

yenidoğanlarda daha sık ve daha şiddetli biçimde

(Agresif premature retinopatisi) karşımıza çıkmak-

tadır. Doğum ağırlığı ve gebelik haftası prematüre

retinopatisi gelişimi ile yüksek oranda ilişkili gibi

görünmektedir, ancak özellikle çok az gelişmiş

olan yenidoğanlarda hamilelik döneminde büyüme

geriliği nedeniyle gebelik yaşının değerlendirilmesi

yanıltıcı olabilir. Doğum ağırlığı, maternal preek-

lampsi, pulmoner hemoraji, ventilasyon süresi ve

devamlı pozitif basınçlı ventilasyonu, eşik prema-

türe retinopatisi gelişimi için esas risk faktörleri

olarak bildirmişlerdir. Daha önce açıklandığı gibi ge-

lişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında gelişmekte olan

veya az gelişmiş ülkelerde, daha matür yenidoğan-

larda tedavi gerektiren şiddetli prematüre retino-

patisi meydana geldiği de unutulmamalıdır. Bu da

prematüre retinopatisi gelişiminde doğum ağırlığı

ve gebelik yaşı haricinde, sosyoekonomik durum

ve temel neonatal bakım olanakları gibi başka bazı

faktörlerin de etkili olabileceğini göstermektedir.

Prematüre retinopatisi oluşum mekanizmasiyle ilgili

olarak, neonatal yaşamın erken döneminde oksijen

uygulaması ve yüksek oksijenin kanıtlanmış riskle-

rini gösteren çok sayıda kontrollü çalışma vardır.

Geç dönemde (en az iki haftadan sonra) ve daha

rahat neonatal oksijen uygulamasının etkilerinin

araştırıldığı çok merkezli, kontrollü, bir çalışmada

eşik öncesi prematüre retinopatisi hastalığı olan

yenidoğanlarda ilave oksijen tedavisinin riski ve et-

kinliğinin ortaya konması amaçlanmıştır. Prematüre

retinopatisi gelişimi veya şiddetli (eşik) prematüre

retinopatisine ilerleyiş oranı geleneksel oksijen

tedavisi alan yenidoğanlarda (nabız oksimetride

%89-94 satürasyon hedeflenen) %48, ek oksijen

tedavisi alan yenidoğanlarda (nabız oksimetride

%96-99 satürasyon hedeflenen) %41 oranında

tespit edilmiş olup, iki grup arasında anlamlı bir

fark saptanamamıştır. Oksijen tedavisinin uygulan-

ma süresi de prematüre retinopatisi gelişiminde

uzun zamandır kabul görmüş bir risk faktörüdür.

Daha kısa süreli ve daha düşük konsantrasyonlarda

oksijen uygulaması yüksek riskli hasta gruplarında

prematüre retinopatisi sıklığında belirgin azalma

sağlamış olup, bu varsayım hâlâ geçerlidir. Eşik

prematüre retinopatisi gelişiminde günümüzde

yaygın olarak kabul gören kuram, arteriyel oksijen

düzeyinde dalgalanmalar olmasıdır. Yüksekoksijen

ve düşükoksijen arasında değişkenlik gösteren

tekrarlayan oksijen değişiklikleri, artmış toplam ve

hastalık düzeyinde büyüme faktörü düzeyleri ve re-

tinal damarsal yapılanmada gecikme ile sonuçlanır.

Doğumla birlikte takibe başlama, yüksek oksijen-

den ve tekrarlayan yüksekoksijen- düşükoksijen

dönemlerinden kaçınma, verilen oksijen düzeyinin

ölçülmesi ve kısıtlı tutulması, prematüre retinopa-

tisi gelişimi ve sıklığının azaltılması için en önemli

koruyucu faktörlerdir.

Prematüre retinopatisi gelişimine genetik bir yatkınlık

olduğu ileri sürülmektedir. Çok düşük doğum ağırlıklı

bebeklerde prematüre retinopatisinin eşik prematüre

retinopatisine ilerlemesi veya ilerleyici prematüre

retinopatisi riski, büyüme faktörü üretimindeki farklı-

lıklarla, genetik farklılıklarla ilişkili olabilir.

Eşik (“threshold”) hastalık durumunda dondurucu

tedavinin, kalıcı görme kaybına ilerlemeyi azaltma-

54