Ayaklarımız, vücudumuzun hareketi açısından değerlendirildiğinde, dizlerimiz ve kalça eklemlerimiz gibi önemli anatomik yapıların içerisinde yer alır. Dik bir şekilde her iki ayağımız üstüne yük vererek yürümemiz için sağlıklı ayaklara sahip olmamız şarttır.
Ayağın en temel görevlerinden birisi vücudun yük taşıma yeteneğine yardımcı olmak ve yürüme görevini yerine getirmektir. Ayaklar, her yere basma hareketi esnasında topuktan ayağın ön bölümüne doğru bir esneme hareketi yaparlar. Bu şekilde vücudun yaylanma mekanizmasına yardımcı olarak hem yükümüzü taşımamıza, hem de yürüyebilmemize olanak sağlarlar. Ayaklardaki bu yaylanma hareketini sağlayan, ağrısız ve uzun sureli yürüyebilmemize ve ayakta kalabilmemize olanak sağlayan en önemli bölge, her iki ayağın da iç yanında bulunan ve ayağın yere bastığında çökmesini engelleyen bir kilit taşı görevi gören iç kavis (ark) tir. Bu iç kavis, hem ayağın iç yüzeyini destekleyen kemiklerden, hemde bu kemikleri bir arada tutmaya yarayan bağlar ve kaslardan oluşur. Dizde bulunan menisküsler gibi bu iç kavisde yük esnasında esneyerek ağırlığın yere düzgün ve dengeli bir biçimde dağılmasına yardımcı olur.
Düz tabanlık nedir, kimlerde görülür?
Ayaklarda, yürümemiz için en temel yapılardan biri olan ve yukarıda ayrıntısı ile bahsedilen bu iç kavisin olmayışına düz tabanlık adı verilir. Bu kişilerde ayaklar yere bastığında, ayak iç kavsi, vücudun ağırlığını taşıyamayarak çöker ve ayağın düz bir hale gelmesine neden olur. Bu nedenle bu duruma düz tabanlık ismi verilmiştir. Bu hastalarda topuktan öne doğru aktarılması gereken yük düzgün bir şekilde aktarılamadığı için ayak yere bastığında dengeli bir yük dağılımı ayak tabanında oluşamaz ve hastalarda, özellikle uzun sureli yürüyüş, ağır yük taşıma, uzun sureli ayakta kalma ve sportif faaliyetler sonrası çeşitli ağrı, yanma, batma, uyuşukluk, ağrılı yanma ve uyuşukluğa eşlik eden batma gibi çok çeşitli sorunlar oluşur.
Düz tabanlığa eşlik eden en sık bulgu kişinin yürürken içe basmadır. Ayağın yük taşıma yeteneğinin bozulması ayak yapısında iç tarafa yük binmesine ve bu sebeple ayakta içe basma sorunun oluşmasına yol açar. Bu taban çökmesi kimi durumda veya hastalıklarda hiçbir belirtiye ve rahatsızlığa neden olmayacağı gibi bazı durumlarda kendine özgü bazı yakınma ve işaretler de yaratabilir. Bu şikayetler içerisinde ayakta durma ile ağrı en sık dile getirilen yakınmadır. Ayakta durma ile oluşan bu ağrı genellikle diz, kalça ve bele yansır. Baldır kaslarında sertlikler oluşabilir. Ayak bilek eklem hareketlerinde kısıtlamalar görülebilir. Topuğa yapışan aşil tendonunda gerilemeye bağlı oluşan bu kısıtlamalar nedeni ile ayak tabanlarında nasırlar oluşabilir. Topuk kemiği dışa doğru yatarak ayakkabı pençesinin iç kısımlarında ve topukta erken dönemde aşınmalara neden olabilir. Ayrıca bütün bu bulgulara ek olarak, diğer bulgular yürüme ile artan ağrı, akşam saatlerinde oluşan ve özellikle gece yatarken olan kaval kemiği ağrısı, daha önce var olan ve zaman zaman ağrı şikâyetlerine yol açan bel problemlerinin tetiklenmesi, erken yorulma ve sportif faaliyet performansında azalmadır. Özet olarak:
• Ayaklarınız çabuk yoruluyorsa ve uzun süreli ayakta kalmakla giderek artan oranda bacağınıza yayılan ağrılarınız oluyorsa,
• Topuk etrafında ağrı gelişiyor, ve baldır kaslarında sertlikler ve kasılma oluşuyorsa,
• Ayaklarınızdaki ağrı sportif faaliyetlerinize engel olmaya başladıysa,
• Ayakkabı iç pençeleri zamanından önce eskiyorsa ve ayaklarınızda güçsüzlük varsa düz tabanlığın değerlendirilmesi açısından hekiminize başvurmanızda fayda olacaktır.
Düz tabanlığın çeşitleri var mıdır varsa nelerdir?
Düz tabanlık problemi tarif edilirken temelde birçok farklı alt tipi mevcut olsa da 2 farklı grupta değerlendirme yapmak esastır.
• Birinci tip ve çok daha sık görülen düz tabanlık, esnek (fleksibl) düz tabanlık adını verdiğimiz tiptir. Genellikle çocukluk çağında tanısı konulan esnek düz tabanlıkta herhangi bir kemik sorunu olmadan sadece bağlar ve kaslarda gevşeklik ve aşırı esneklik söz konusudur. Bu tabloda hastanın ayağı yere temas etmediği zaman ayağın iç bölgesinde kavisin var olduğu görülür, ancak bu kavis yere basma ile ortadan kaybolur ve ayaklar içeri doğru çöker. Yumuşak düz tabanlığın tanısının konmasında en önemli etken, hasta parmak uçlarında yükseldiği zaman ayak iç kavsinin oluşup oluşmadığına bakılmasıdır. Parmak uçlarında yükselindiği zaman eğer ayak iç kısmında bir kavis oluşuyorsa bu yumuşak düz tabanlık için bir göstergedir.
• İkinci tip düz tabanlık daha nadir görülen ve genellikle ileri tetkik ve tedavi gerektiren sert (rijit) düz tabanlıktır. Bu tipte hastanın ayağı gerek yere basma sırasında gerekse de yere temas etmediği zamanlarda sert ve düz bir şekilde durur. Ayak yere bastığında, ayak iç kavsi bulunmadığından ayak bilek ve topuk kısmı dışa doğru, ayak ise içeri doğru bükülür. Bu hastalarda, esnek düz tabanlığın tersine, parmak ucunda yukarı kalkıldığında ayak şekli değişmez ve iç kavis oluşmaz. Düz tabalığın ağır formlarından biri olan bu çeşit düz tabanlık, doğumsal veya gelişimsel gibi pek çok farklı nedenle oluşabilir ve uzman bir hekim tarafından ayrıntısı ile inceleme gerektirir.
Birçok farklı şekli ve tipi olmasına ve travmalar sonrası veya şeker veya romatizmal hastalıklara eşlik eden kazanılmış tipte düz tabanlıklar görülmesine karşın, en sık yukarıda tarif edilen düz tabanlıklar görülür. Düz tabanlık iki uçlu bir yelpaze gibi düşünüldüğünde, bu yelpazenin bir ucunda en hafif form olan esnek düz tabanlık, diğer ucunda ise en ağır form olan sert düz tabanlık bulunmaktadır. Hekiminize başvurduğunuzda, yapılan fizik muayene sonrası basarak çekilecek olan ayak ön-arka ve yan radyografiler ile herhangi bir düz tabanlık var mı, varsa tipi nedir sorularına cevap bulunabilir. Düz tabanlığın tanısı için ileri tetkik ile birlikte tomografi veya manyetik rezonans gibi ileri görüntüleme yöntemlerine nadiren ihtiyaç duyulmakta ve aynı gün içerisinde ayaktan tanı koyulabilmektedir.
Düz tabanlık için tedavi seçenekleri nelerdir?
Eğer düz taban olan kişide herhangi bir ağrı yoksa veya kişinin sosyal yaşamını etkileyen bir yorgunluk veya ayakta kalmada güçlük yoksa ve özellikle düz tabanlık esnek bir düz tabanlık ise tedavi ihtiyacı söz konusu değildir. Yani tedavi planlamasında esas dikkat edilmesi gereken nokta hastada bulunan yakınmalardır. Bu hastalar genel olarak estetik kaygılar ile yürürken ayaklarının içe basmalarından şikâyetçidir. Gerekli öneriler ile bu hastalara bilgi verilmesi ve düz tabanlığın seyri konusunda uyarılmaları yeterlidir. Herhangi bir fizik tedavi veya özel bir tabanlık kullanılmasına gerek yoktur.
Yürürken ağrısı olan veya uzun süreli sosyal aktivite ile ağrısı olmaya başlayan ve çabuk yorulan hastalarda ise düz tabanlığın tipi ne olursa olsun tedavi gerekmektedir. Bu hastalarda basit yaşamsal değişiklik önerilerden cerrahi tedavi seçeneklerine kadar geniş bir yelpazede seçenek bulunmaktadır. Cerrahi tedavi seçeneği dışında temel olarak yapılması gerekenler:
• Ayakkabı değiştirme (ayakkabı modifikasyonu),geniş yumuşak tabanlı ayakkabı seçimi,
• Ayak iç kavsini destekleyen silikon veya özel yapım tabanlık veya ortez kullanımı,
• Ağrıyı hafifleten ve düz tabanlığa bağlı oluşan doku reaksiyonunu engelleyen ilaçlar kullanımı,
• Ağrıyı azaltmak için düz tabanlığa bağlı gerilen ayak iç kavsinin bağına steroid ve ağrı kesici iğne tedavileri,
• İstirahat edilmesi ve soğuk kompres (buz) tedavisi uygulanması,
• Fizik tedavi seçenekleri (ayak iç kavsini destekleyen egzersizler) vardır.
Yukarıda özetlenen tedavi cerrahi dışı tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen ve özellikle sert düz tabanlığı olan hastalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Kullanılan cerrahi yöntemler; ağrıyı hafifletmeyi ve kemik dizilimini yeniden düzgün bir şekilde oluşturarak ayak iç kavsinin yük taşıyabilir bir şekle getirilmesini amaçlar. Ayak düz tabanlığı ve cerrahisi ile ilgilenen hekimler ortopedi uzmanlarıdır. Hangi ameliyatın yapılması gerektiğine karar vermesi için ve sizinle ameliyat öncesi ve sonrası olası riskleri ve ameliyat sonrası nasıl bir rehabilitasyon süreci geçirilmesi gerektiği konusunu konuşmak amacı ile ortopedi doktorunuz ile görüşmelisiniz.