Previous Page  14-15 / 64 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 14-15 / 64 Next Page
Page Background

SUPRAVENTRİKÜLER TAŞİKARDİ:

Özel-

likle genç hastalarda ani başlayıp ani sonlanan, alkol, çay, kah-

ve, sigara ve yorgunluk ile tetiklenebilen ve sıklığı hastadan hastaya

değişen çarpıntı ataklarıdır. Çarpıntı sırasında göğüs ağrısı, ani tansiyon

düşüşü, baş dönmesi veya bayılır gibi olma şikayetleri olabilir. Bu tür ritim

bozuklukları kalpte yüksek hıza neden olurlar, hız ne kadar yüksekse hastada

o kadar endişeli olur ve çarpıntının bir kez daha tekrarlayacağından veya ölüme

neden olacağından endişe eder. Halbuki bu durum kalp durmasına neden olmaz,

çoğunlukla iyi seyrederler. Tanıda çarpıntı sırasında çekilen kalp grafisinin önemi

büyüktür.

Derin nefes alıp ıkınma, derin öksürme, boyun damarına yapılacak kısa

süreli masaj ile bu çarpıntılar sonlandırılabilir.

Bunların fayda etmediği durumlarda

ilaç tedavisi ikinci seçenektir. Acil serviste damar yolundan yapılan ilaçlarla normal ritim

sağlandıktan sonra atak sıklığını azaltmak için ağızdan tedaviler başlanabilir. Hasta bu te-

daviler başlandıktan sonra mutlaka bir kardiyoloji uzmanına kontrole gitmeli, yapılacak

ek tetkikler ile altta yatan hastalığın tanı alması ve zaman geçmeden tedavisine başlan-

ması önemlidir. Hastanın ilaç sonrası kontrollerinde de ritim bozukluğu sık tekrarlar-

sa hastaların büyük bir kısmında çarpıntının tamamen ortadan kalkmasını sağlayan

“radyofrekans ablasyon”

yani

“yakma”

tedavisi önerilmektedir. Elektrofizyolojik

çalışma, kalpteki kısa devrenin nerede olduğunu bulma amaçlı yapılan, lokal anes-

tezi eşliğinde, çoğunlukla kasık ve boyun toplar damarlarına konulan kateterler

ve kalbe iletilen özel teller yardımıyla özel bir bilgisayar sistemi kullanılarak

yapılan bir testtir. Bu çalışma ile hastanın hissettiği çarpıntının laboratuar

koşullarında tekrarlanması, bu çarpıntının nereden kaynaklandığının

gösterilmesi amaçlanır. Tanıdan emin olunduktan sonra hastanın

çarpıntısına neden olan kısa devreler radyofrekans kullanıla-

rak ısı enerjisi ile yakılmakta ve ritim bozukluğunun te-

davi edilmesi sağlanmaktadır. Neredeyse yüzde yüze

yakın kür sağlayan bu tedavi bazı hastalarda ilaç

tedavisinden önce ilk seçenek olarak uygu-

lanabilmektedir. Hastanemizde yıllardır

deneyimli hocalarımızca yapılmak-

ta olan bu tedavi yönteminden

sonra hastanın ilaç kullan-

masına gerek kalmaz

ve hayatına kaldığı

yerden devam

edebilir.

ATRİYAL FİBRİLASYON :

Yaşlılarda daha çok görülür

ve ritmin hızlanmasıyla beraber aynı zamanda ritimde düzen-

sizliğe de neden olur. Genç hastalarda görüldüğünde de benzer

belirtilere neden olabilmekte ve yaşam kalitesini önemli derecede

bozabilmektedir. Bu ritim bozukluğu bir öncekine göre daha farklı bir

öneme sahiptir.

Çoğunlukla ileri yaşta görülen bu ritim bozukluğun-

da kalbin kulakçık kısmında pıhtı oluşup vücudun değişik organlarına

en sık olarak da beyne pıhtı atması söz konusu olabilmektedir. Hastanın

herhangi bir uzvunda güçsüzlük veya hiç oynatılamama, bilinç kaybı, ko-

nuşma bozukluğu, dilde peltekleşme gibi belirtilerle kendini belli eden bu

durumu engellemek amacıyla diğer ritim bozukluklarından farklı olarak te-

davilerinde kan sulandırıcı tedavisi de almaları gerekmektedir.

Bu tür hastalar

yakın kardiyoloji kontrolünde olması gereken hastalardır. Kullandıkları ilaçların

kanı inceltmesi nedeniyle kanatıcı özellikleri de bulunduğundan doktorunun ça-

ğıracağı belirli sürelerde mutlaka kontrollere gelinmelidir. Hastaların çarpıntısı-

nın arttığı dönemlerde yol yürümede sıkıntı, çarpıntı ve nefes darlığı gibi belir-

tiler oluşabilmektedir. Başlanacak tedavi iki unsuru hedefler; 1- hastanın ritim

bozukluğu uzun süredir mevcut değilse hastayı normal ritmine döndürüp nor-

mal ritimde takip etmek, 2-Hastadaki ritim bozukluğu uzun zamandır var ise

ritim bozukluğunun kalıcı olduğuna kanaat getirip kalp hızını kontrol altına

almaktır. Her ihtimalde de hastanın özel puanlama sistemlerinde risk profili

çıkartılıp, inme açısından riski yüksekse kan sulandırıcı tedavi verilmesi ge-

rekmektedir. Hastanın çarpıntıları sıklaştığında çoğunlukla ritim bozuk-

luğunun hızı kontrol altında değildir, kalp gereğinden fazla çalışıyordur,

bu tür durumda mutlaka ilaç tedavisinin düzenlenmesi bazen de ilaç

değişikliği yapılması gerekmektedir. Ritim düzenleyici ilaçların ve-

rildiği bu tür durumlarda hasta bunlardan da fayda görmez ise

çeşitli komplike üç boyutlu haritalama yöntemleriyle yakma

veya “kryoablasyon” denen özel bir yöntemle soğutarak

ritim bozukluğunun ortadan kaldırılması sağlanabi-

lir. Kontrolü zor olan bu ritim bozukluğunu de-

neyimli kardiyologların ellerinde yakma veya

soğutma tedavisi ile % 60-70 oranında çö-

zümü olabilmektedir. Bu tür işlemlerin

yan etkilerinden korunmak amacıyla

işlemlerin deneyimli ellerde yapıl-

ması önem taşımaktadır.

12

13