Gıdalar birçok enfeksiyon hastalığının bulaşmasında aracı rol oynayabilirler. Gıda zehirlenmesi herhangi bir yiyecek ya da içeceğin tüketimi sonucu meydana gelen enfeksiyon veya intoksikasyon durumuna verilen genel isimdir. Yaz aylarının gelmesi ve hava sıcaklığının yükselmesi ile gıda zehirlenmelerinin görülme sıklığı artar. Tüketilecek olan gıdaların sıcak ortamda unutulması, uygun ortamda saklanmaması sonucunda zararlı bakteriler ve bakterilerin salgıladığı toksinler ile enfeksiyöz durumlar daha sık meydana gelir. Özellikle protein içeriği fazla olan et ve süt ürünleri, deniz mahsülleri, yumurta, mayonez gibi gıdalar risk altındadır. Patates, pirinç ve konservelerde saklanan gıdalarda zehirlenmelere neden olabilir.
Bakteriler geniş bir sıcaklık aralığında canlı kalmalarını sürdürebilmekle beraber, en iyi 5-60 ?C’de çoğalırlar. Uygun nem, oksijen, pH değerlerinde yeterli zaman geçirmeleri gerekmektedir. Yaz ayları bu koşulları kolaylıkla sağlar.
Genellikle hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklardır, fakat zehirlenmeye yol açan besinler ve kişiyle ilişkili bazı faktörler (etkilenen kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olması veya yaşlı, gebe, bebek olması gibi) hastalığın zaman zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabilir. Hastalığa neden olan bakteri veya toksinin özelliği, besinin ne oranda bakteri veya diğer ajanlar ile kirlendiği, tüketilen miktar ve kişinin bakteriye karşı gösterdiği duyarlılığa göre klinik tablo değişiklik gösterebilir. Aynı kontamine besini tükettikten sonra oluşan belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kiminde hiç belirti görülmezken, kiminde de belirtiler çok ağır seyredebilir. Belirtiler sıklıkla kontamine olmuş gıda tüketiminden 30 dakika ile 72 saat sonra aniden başlar. Bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, karında kramp, mide yanması gibi sindirim sistemini ilgilendiren belirtilerin yanı sıra ateş, üşüme, titreme, sıcak basması, halsizlik gibi yakınmalar da gözlenebilir.
Kusma ve ishal vücudun zararlı bileşenleri uzaklaştırmak için gösterdiği tepkilerdendir. Bu nedenle klinik tablo aydınlanana kadar bulantı ve ishali önleyici ilaçlar kullanılmamalıdır. İshal ve kusmayı arttıracak düşüncesiyle hiçbir şey yememek yanlış bir davranıştır. İshal tedavisinin en iyi şekli dinlenmek ve bol miktarda sıvı ( temiz içme suyu, ayran, maden suyu, şekersiz çay vb.) tüketmektir. İshal geçene kadar yoğurt, pirinç lapası, haşlanmış patates gibi besinler tüketilmeli, bağırsak hareketliliğini arttıran çiğ sebze, erik, kayısı, incir, üzüm, karpuz gibi meyveler tüketilmemelidir. Meyveler iyice yıkandıktan ve kabuğu soyulduktan sonra tüketilmelidir. Kanlı ishal, boyun sertliği, şiddetli baş ağrısı, ateş varlığında ve şikayetlerin 2 günden fazla devam etmesi durumunda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.